Paylaş
- Tyvek...
Kartviziti incelerken, su bardağını gösterdi:
- Tümüyle suya daldırın.
Dediğini yaptım:
- Gördüğünüz gibi kartvizit sudan hiç etkilenmedi.
ABD merkezli DuPont’un 1967’de geliştirdiği bu ürünün en yaygın kullanıldığı alanları anımsattı:
- En bilinen uygulaması, “nefes alan su yalıtım örtüleri”dir. Tyvek, koruyucu giysiler, zarflar, etiketler,steril, tıbbi ve endüstriyel ambalajlar, çanta, mont, harita ve araba örtülerini gibi birçok alanlarda kullanılabiliyor.
Son 3 yıldır Türkiye’de tarımda da kullanıldığını kaydetti:
- Tyvek, ışık yansıtma ve suyu geçirmeme özelliğinin yanısıra hava ile nem geçirgen bir ürün. Tyvek malçlama teknolojisi meyvenin büyüme oranını, rengini, tadını geliştirmede etkili oluyor. Zararlı böcek popülasyonunun gelişmesini engelliyor. Haşere ilacı kullanımını azaltıyor.
Erzincan’dan bir örnek verdi:
- Erzincan’da “Cimil” üzümünün mumsu tabakasının korunmasında Tyvek malçlama teknolojisi kullanılıyor. Yansıma özelliği ile de tek renk ürüne ulaşılabiliyor.
Ardından Manisa’ya uzandı:
- Manisa’daki “Sultani” çekirdeksiz üzümlerin Tyvek içerikli örtü altında korunması, yağmurun etkisini bertaraf ediyor, güneş yanıklarını önlüyor. Ürünün nefes almasını engellemiyor. Böylece nemden kaynaklanan mantari hastalıkları frenliyor. Bu da tarım ilacı kullanımını ortadan kaldırıyor.
Tyvek’in tarımda daha da yaygınlaşacağını savundu:
- Son dönemlerde ülkemizde ürünlerin doluya karşı korunmasında da bu tür örtülere başvuruluyor.
DuPont’un dünyadaki 11’inci İnovasyon Merkezi’ni Nisan 2013’te Türkiye’de açtığını vurguladı:
- Grubumuzun dünyadaki 12’nci İnovasyon Merkezi’ni açtığı ülke ABD oldu. Yani, inovasyon merkezi, ABD’den önce Türkiye’ye geldi. Merkez, bir yılda 25 proje gerçekleştirdi. Örneğin cips üreticilerinin patates tarlalarında mahsulü korumak için kullandığı zirai ürünler üzerinde çalışıldı, verim yükseldi.
Türkiye’nin denim (kot) kumaşı ve konfeksiyonunda dünyada ön sıralarda yer aldığına işaret etti:
- Bir tekstil firmasının talebiyle kotun ağartılması için kimyasal madde yerine enzim geliştirme çalışmaları başlattık. Bu yöntem enerji ve su tasarrufu sağlayacak, ağartma sırasında sağlığa da zarar vermeyecek.
DuPont’un 2013’te Ar-Ge’ye 2.2 milya dolar yatırdığı dikkate alınırsa, Türkiye’deki İnovasyon Merkezi’nin de giderek buradan pay alacağı anlaşılıyor.
“Kotu daha sağlıklı ağartan enzim”in geliştirilmesi, merkezin önemli inovatif ürünlere imza atacağının işareti gibi görünüyor.
Tohumun yüzde 90’ı ihracata gidiyor
DUPONT Türkiye Ülke Müdürü Halide Aydınlık, 1986’da kurulan Pioneer Tohumculuk’un grubun bünyesinde olduğunu belirtti:
- DuPont Pioneer Türkiye, mısır, ayçiçeği, buğday ve kanola üretiyor. Ürettiğimiz ayçiçeğinin yüzde 90’ı ihracata gidiyor. Ayçiçek tohumunda en fazla ihracat yapan 2 firmadan biriyiz. Mısır tohumunun da yüzde 25’ini ihraç ediyoruz.
PMS’nin steril set ambalajını geliştirdik
HALİDE Aydınlık, inovasyon adımlarıyla Türkiye’deki bazı firmaların önemli sorunlarını çözdüklerini vurguladı:
- Steril set sistemleri üretiminde Avrupa’da ilk 5’e giren Türk şirketi PMS, ambalaj sorunu yaşıyordu. Bizimle işbirliği ile geliştirilen ambalaj sistemi bu sorunu çözdü. Özel geliştirilen film paketleri, ambalaj maliyetini düşürdü, yüksek düzeyde sterilizasyon sağladı. İhracatı daha kârlı hale geldi.
İşbirliği yaptıkları müşterilerinin inovasyon süreçlerinde yer aldıklarını kaydetti:
- Gaziantep, İzmir ve Kayseri’de “Yerel Değerden Küresel İnovasyona” buluşmaları yapacağız. Bazı global projeler bu yıl içinde ülkemizde gerçekleştirilecek.
Paylaş