Kamu otoritesi bir özel sektör kuruluşunu arıyor ve soruyor:
‘‘Ürünlerinize zam yaptınız mı?’’
Oradan, ‘‘Henüz değil’’ yanıtını alınca, ‘‘Bir an önce zam yapmanızı bekliyoruz’’ havasında bir mesaj geliyor...
24 yılı aşan meslek hayatımda zaman zaman bazı ekonomi bakanlarının işadamlarını arayıpşöyle isteklerde bulunduğunu biliyorum:
Mallarınıza daha az zam yapın, enflasyonu körüklemeyin.
İşçinize fazla zam verip bizi de zorlamayın.
Bankanıza talimat verin, faizleri yükseltmesin.
Ama ‘‘Bir an önce ürününüzün fiyatını artırın’’ diyenine rastlamadım.
AKP Hükümeti'nin acemilikleri arasına işte bu da girdi. Yani, kamu otoritesi özel sektöre, ‘‘Ne olur zam yapın’’ havasında ricacı oldu.
Kime mi? Elbette sigara üreticilerine...
Hani Başbakan Abdullah Gül, 6 katrilyon liralık kaynak paketini açıklamıştı ya... Onun içinde de 1.2 katrilyon lira gelir bekledikleri sigara ve alkollü içkide Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) artışı vardı...
Bu karar doğrultusunda sigaranın ÖTV'si yüzde 49.5'ten yüzde 55.3'e, bira ve şarapta yüzde 48.7'den yüzde 63.3'e, likör dahil diğer bazı alkollü içkilerde yüzde 212'den yüzde 275.6'ya çıkarıldı.
Hükümet, ÖTV'deki bu artış planını sigara ve alkollü içkilerde ortalama yüzde 20'lik bir fiyat yükseltilmesi öngörüsüyle yapmıştı.
MÜKERRER SAYI TARTIŞMASI
Bakanlar Kurulu'nun ÖTV'ye ilişkin kararı, 8 Ocak 2003 tarihli Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayınlanıp, hemen yürürlüğe girdi.
Özel sigara üreticileri arasında hemen bir tartışma başladı:
Yükselmiş ÖTV oranı 8 Ocak tarihini de kapsıyor mu?
Bu sorunun yanıtı aranırken, kamudan birileri, özel sektör sigara üreticilerini yoklamaya başladı:
‘‘Sigaralarınızın fiyatını artırdınız mı?’’
Geçen cuma günü itibariyle aldıkları yanıt, ‘‘Hayır’’ oldu. Biraz ileri gidilip, ‘‘Ne zaman zam yapacağınızı, oranını merak ediyoruz’’ denildi.
Kamu otoritesi sigara üreticilerini neden böyle yokladı, düşünelim.
Türkiye'de Philip Morris (Marlboro), Japan Tobacco International (JTI-Camel), British American Tobacco (BAT) ve Tekel sigara üretiyor. 2002 sigara cirosu 4 milyar dolar. 3 milyar doları devlete vergi olarak dönüyor.
Kısacası ÖTV'nin oranını artırmak yetmiyor. Sigaraya zam yapılınca, devletin kasasına giren vergi de artıyor.
Ancak, kıyasıya rekabet unutuluyor. Yabancı bildiğimiz özel sigara üreticileri bir yandan birbirlerini, diğer taraftan da Tekel'i gözlüyor.
Kimileri, Tekel'den yüzde 30 dolayında zam bekliyor.
Maliye de, sigarada zamsız geçen her güne yanıyor. Ne acı değil mi?
Kardemir rayla kurtulur mu
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan mesajı önce Demiryol-İş Sendikası'nın kuruluş yıldönümünde verdi:
‘‘Kardemir ray üretip kurtulacak, Türkiye demir ağla örülecek.’’
Ardından Ereğli Demir Çelik (Erdemir) yönetimine haber gönderildi:
‘‘Kardemir'i inceleyin, kurtarma formülü verin, görev alın.’’
Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'e bir rapor sunuldu:
Kardemir, ağır borç yükü yüzünden ticari itibarını kaybetmiştir.
Yeterli koklaşabilir kömür stoku yok. Üretim durabilir.
Kardemir'in borcunun 50 milyon dolarlık bölümünü devlet üstlensin.
20 milyon dolarlık da rehabilitasyon yatırımı gerekiyor.
Kardemir için iki alternatifli üretim planı çıkarıldı. İkisinde de 940-980 bin ton/yıl üretim içinde rayın payı profille birlikte 120 bin tonu geçmiyor. Rayın fire yüzünden Kardemir'de işi zorlaştıracağı belirtiliyor.
Gelinen noktaya bakın. Birileri 1994 yılı sonunda Kardemir'i çoğumuza hoş gelen bir formülle 1 liraya işçileri temsilen sendikaya satıyor.
Önce işler iyi gider gibi oluyor, sonra bozuluyor. Bugün Kardemir 150 milyon doları aşan borçla yine devletin sırtına binmeye hazırlanıyor.
Üstelik düşünülen ‘‘ray’’ hayali de gerçekçi çıkmıyor.