Sabah-ATV’nin yüzde 25’inden fazlasını satmak bir yıl yasak
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
1.1 MİLYAR dolarlık Sabah-ATV ihalesi konusunda bir yandan, "tek katılımcıyla bu iş olmaz" tartışması sürüyor, diğer taraftan "Çalık Grubu, bu kadar parayı nereden bulacak?" kuşkuları öne çıkıyor.
Bu tartışmalar arasında, "Çalık Grubu, Sabah-ATV’nin yüzde 25’ini yabancılara satacak, yüzde 25’ini de halka açacak, böylece sağlayacağı köprü krediyi bu şekilde kapatacak" formülleri de var.
Tartışmalara ışık tutması açısından bazı ayrıntılara girmekte yarar var.
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Ahmet Ertürk geçen gün soruları yanıtlarken, Çalık Grubu’nun, "parayı denkleştiremedim" gibi bir nedenle ihaleden çekilmesi halinde, öncelikle 110 milyon dolarlık teminatının yanacağına dikkat çekti.
Ayrıca, yine Çalık Grubu’nun kendi kararıyla, "Sabah-ATV’yi almaktan vazgeçtim" demesi halinde, "sonraki ihalede fiyat düşerse aradaki farkı sizden alırız" maddesi devreye girecek.
TMSF, genellikle ilk ihalede satamadığı varlığın muhammen bedelini yüzde 25 indirerek, ikinci ihaleye çıkıyor. Sabah-ATV ihalesi böyle yenilenirse muhammen bedel 825 milyon dolara düşebilecek. Yani, Çalık Grubu böyle bir durumda ortaya çıkacak 275 milyon dolarlık fiyat farkını kapatmak zorunda kalabilecek.
110 milyon dolar teminat, 275 milyon dolar da fiyat farkı, eder 385 milyon dolar... Çalık Grubu, şartnamede açıkça yer alan bu maliyeti görmüşken, "ben vazgeçtim" diyebilir mi?
Gelelim işin ortak bulma yanına...
Grubun patronu Ahmet Çalık, isim zikretmese de, yabancı ortak almalarının söz konusu olacağı sinyalini vermişti. Ancak, TMSF’nin şartnameye koyduğu bir kural var: "Sabah-ATV’yi alan grup, ilk bir yılda yüzde 25’inden fazlasını satamaz."
Yani Çalık Grubu, "bir yabancı, bir de yerli ortak alıyorum" formülünü devreye sokmak istese, yüzde 25’lik payı söz konusu ortaklar arasında paylaştırmak zorunda kalacak.
Bu durumda hükümetin çekebileceği, "Televizyon kanalları için yüzde 25 olan yabancı payı sınırını yükselttim" kıyağı, Çalık Grubu açısından en erken bir yıl sonra devreye girebilecek.
Ya halka açılma durumu? Yani Çalık Grubu, Sabah-ATV’nin yüzde 25’ini blok satıp, yüzde 25’ini de halka açabilir mi? "İlk bir yıl içinde hisselerin yüzde 25’inden fazlası satılamaz" maddesi, halka açılmayı da kapsıyor. "Yüzde 25’ini blok satarım, yüzde 25’ini halka açarım" olamıyor.
"Vazgeçtim" demeye 385 milyon dolarlık fatura... "İlk bir yıl yüzde 25’inden fazlasını satamazsın" sınırı... Ve "tek katılımcıyla ihale mi olur" tartışması...
Çalık Grubu’nun işi hiç de kolay değil...
Fiyatı iyi mi yoksa ucuz mu
SABAH-ATV ihalesi gerçekleştiği sırada Sabahyazarı Abdurrahman Yıldırım’la birlikte CNBC-E’nin konuğuyduk. Yıldırım, sık sık vurguladı: "1.1 milyar dolar bugünkü ortamda çok iyi bir fiyat."
Ben de, "Tek alıcı çıkması ve Çalık Grubu’nda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın damadının yönetici olması TMSF Fon Kurulu’nun üzerinde baskı oluşturabilir" yönüne dikkat çektim.
Abdurrahman Yıldırım’a fiyatta katıldım: "Bugünkü ortamda 1.1 milyar dolar iyi..."
O sırada Garanti Yatırım’ın CEO’su Metin Ar bağlandı: "Sabah-ATV Grubu’nun fiyatını ağustos ayında 986 milyon dolar belirlemiştik. TMSF muhammen bedeli 1.1 milyar dolar koydu. Dünya bankacılık sisteminde sorunlar yaşanırken, kaynak bulmak zorlaşırken, 1.1 milyar dolar çok iyi fiyat."
Birkaç gün sonra Söktaş Başkan Yardımcıları Muharrem Kayhan ile Hilmi Kayhan’a bir grup gazeteciyle birlikte konuk olduk. Sohbet sırasında Sabah-ATV ihalesi de gündeme geldi. Sabah Gazetesi’nden bir arkadaş Hürriyet’i örnek verdi: "Hürriyet Gazetesi’nin piyasa değeri 1.2-1.3 milyar dolar. Bence Sabah-ATV Grubu daha yüksek fiyata satılabilirdi..."
Bir tarafta tek başına piyasa değeri 1.2-1.3 milyar dolar olan Hürriyet... Diğer tarafta ihalede tek katılımcının 1.1 milyar dolarlık taban fiyatı verdiği Sabah-ATV Grubu...
Fiyat iyi mi, yoksa ucuz mu?
Vitali Bey, Türk hazır giyimine kötülük mü etti
SANIRIM 7-8 yıl önceydi... Türk hazır giyiminin önde gelen isimleri, sektörün geleceğini tartışmak üzere buluşmuştu... Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği’nin (TGSD) eski başkanlarından, APS Giyim’in patronu Osman Benzeş söz aldı: "Vitali Amca’yı (Hakko) hepimiz severiz. Ben de çok severim. Ama o sektörümüze büyük kötülük yaptı..."
Salondakiler şaşırdı... Vitali Hakko, Türkiye’de "Şapka Devrimi"yle bütünleşmiş bir isimdi. Şapka Devrimi’yle birlikte hemen "Şen Şapka"yı kurmuştu... Daha sonra Vakko’yu yaratmış, Türkiye’ye "moda"yı öğretmişti. Türk hazır giyim sektörünün önemli bir önderiydi.
Benzeş, şaşkın bakışlar arasında sürdürdü: "Vitali Amca, Türk hazır giyimini daha erken dönemlerde dışa açma çabası göstermeliydi. Eğer o bu öncülüğü yapsaydı, Türk hazır giyimi dünyada daha farklı yerlerde olabilirdi."
Hakko’nun vizyonunda "dışa açılma"nın olmayışı, yıllar sonra ABD’de Vakko’nun karşısına tatsız sürpriz çıkardı. ABD pazarına girmeye kalkınca, Vakko markasının orada başkasında olduğunu gördü.
Öyle ya da böyle, Vitali Hakko, Türk hazır giyimi için büyük isimdi...