Paylaş
- Birlikte ünlü Palmiye Adası ve bir-iki önemli noktaya gitsek, Dubai’de neler olduğunu anlasak...
Bessam Yıldırım’la spa merkezlerine ürün geliştiren Finex adlı şirketinin show-room’unda buluştuk. Yıldırım’a ilk sorumuz Dubai Şeyhi El Maktum’un şirketlerinden Zabeel’in 700 milyon dolarlık yatırım öngördüğü Rixos’un Ottoman Palace projesi oldu:
- Ottoman Palace’da bir aksaklık var mı?
- Hayır önemli bir aksaklık yok. Sadece adı “Zabeel Saray by Rixos”a dönüştü.
- Neden? Osmanlı adına karşı bir tepki falan mı var?
- Pek sanmıyorum.
Döndükten sonra arkadaşlarım Rixos’un patronu Fettah Tamince’ye durumu sordu:
- Dubai’deki Ottoman Palace’ın adı değişmiş...
- Evet...
- İsim değişikliği isteğinin Şeyh Maktum’dan geldiği söyleniyor. Doğru mu?
- Dubai’de “Ottoman” adıyla bir başka otel yatırımı yürüdüğünü fark ettik. Hatta yatırım daha yarısına ancak ulaşabilmiş.
O yatırımcıya, “Ottoman” adını kullanmak istediğimizi ilettik. İkna edemedik.
- Bunun üzerine mi “Zabeel Saray by Rixos”a dönüştü isim?
- Evet...
Dubai’nin denizi doldurarak yaptığı “Palmiye Adası”nın uç noktalarından birinde Atlantis Otel faaliyet gösteriyor. Diğerinde Rixos’un adı “Zabeel Saray”a dönüşen oteli yükseliyor.
Rixos, “Zabeel Saray”ın iç dekorasyon ürünlerinde başta perdeler olmak üzere bir bölümünü “Vakko Home”dan kullanıyor...
Dubai World’e bağlı Nakheel’in 26 milyar dolarlık banka borçlarına
6 ay erteleme istemesi, “Balon hava kaçırdı” yorumlarına yol açarken, Rixos şimdilik yoluna devam ediyor...
Akbank, 60 tablo götürdü, 10’u ilk iki saatte gitti
AKBANK Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer, Dubai’de 7 Aralık akşamı başta Türkiye’nin Abu Dabi Büyükelçisi Vural Altay olmak üzere konuklarını Buda Bar’da ağırladı.
Akbank’ın Riyad-Dubai-Abu Dabi turuna katılan Ahmet Dördüncü (Sabancı CEO’su), Agah Uğur (Borusan CEO’su), Mustafa Boydak (Boydak Yönetim Kurulu Başkanvekili), Ali Kibar (Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı), Mehmet Ali Berkman (Akkök CEO’su), Nuri Özsüer (Maya Holding Yönetim Kurulu Başkanı) ve Atilla Kurama (Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi) da hazır bulundu.
Yemek sonrası otele döndüğümüzde Akbank Sanat Direktörü Derya Bigalı ile Akbank Kurumsal İletişim Bölüm Başkanı Murat Göllü heyecanla Suzan Sabancı Dinçer’e yöneldi:
- Sergilediğimiz 60 tablodan 10’u bu akşam itibariyle satıldı.
Suzan Sabancı Dinçer, bana döndü:
- Akbank Dubai Ltd.’nin açılışı nedeniyle “A Survey of Turkish Contemporary Art” adlı sergiyi düzenlememiz çok iyi oldu. Bazı Dubaili yönetici ve işadamları “Contemporary İstanbul”a da gelmişler.
Akbank, 31 Ocak’a kadar açık kalacak sergi için 20 Türk sanatçısının 60 eserini götürmüştü. Derya Bigalı, tablosu ilk 1-2 saatte satılan eser sahiplerini sıraladı:
- Haluk Akakçe, Hüseyin Çağlayan, Elif Uras, Ahmet Oran, Nazif Topçuoğlu, Vahit Tuna...
Ardından ekledi:
- Sergimiz 31 Ocak’a kadar açık kalacağı için satılanların yerini boş bırakmayıp, yeni eserler de getireceğiz.
Suzan Sabancı Dinçer, sergiye ilgiden memnundu:
- Burada Türk sanat ve sanatçılarına hayranlık var. Türk dizileri seviliyor, izleniyor. Türk sanatçıların eserleri çok ilgi görüyor. Akbank olarak bu tür etkinliklerin devamını getirmeyi düşünüyoruz.
İlk satılanlar arasında Elif Uras’ın tablosunun olması beni ayrıca heyecanlandırdı... Elif Uras’ı Milliyet Yazarı Güngör Uras’ın kızı olarak tanıdım. ABD’de hukuk öğrenimi gördü ama resime yüklenmeyi seçti...
Artık tabloları uluslararası galerilerde dikkat çekiyor... Böylece Güngör Uras giderek “Sanatçı Elif Uras’ın babası”na dönüşüyor...
Burada kadınların başı açık erkeklerinki kapalı
AKBANK’ın konuğu olarak Riyad’a (Suudi Arabistan) giden 7 Türk grubunun önde gelen temsilcisi Suudi Prensi Al Valeed Bin Talal’ın 99 katlı kulenin 66’ncı katındaki ofisine girdiklerinde dikkatlerini en çok kadın personel çekti:
- Ofiste 15 dolayında manken gibi genç hanım vardı. Hepsinin de başı açıktı.
Suzan Sabancı Dinçer’in davetlisi olan işadamları, Riyad’da akşam da Bin Talal’ın “çiftlik çadırı”na konuk oldu. Bin Talal’ın eşinin de başının açık olduğunu
gören bir işadamı şu yorumu yaptı:
- Burada bizim düşündüğümüzün aksine kadınların başı açık, erkeklerin başı kapalı.
İşadamı, “erkeklerin başı kapalı” sözüyle “kefiye”yi kastetmişti...
Paylaş