Paylaş
KOSKA markasıyla üretim yapan, tarihçesi 1907’ye uzanan markanın hak sahibi ailenin bir kanadının şirketi Merter Helva Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi K. Emin Dindar, kartvizitini uzatınca, “O” harfinin içindeki nazar boncuğu dikkatimi çekti.
Dindar, markayı işlerini ayırdıkları ailenin diğer kanadının da aynen kullandığını belirtip, ekledi:
- Merter Helva Sanayi olarak 3-4 yıl önce kendi ürünlerimizdeki “Koska” yazısının “O” harfinin içine nazar boncuğu yerleştirdik. Önce ailenin diğer kanadı buna itiraz etti. Amacımız kendi ürünlerimizi diğer taraftan ayırmaktı. Hukuk bizi haklı buldu.
Nazar boncuğuna bazı müşterilerinden de itiraz geldiğini vurguladı:
- Bazı müşterilerimiz, “O nazar boncuğu Allah’a şirk (ortak) koşmaktır” şeklinde tepki gösteriyor. Oysa bizim, “Koska” markasının yazı karakterini bozmadan kendi ürünlerimizi ayrıcı bir işaret koymaktan başka amacımız yok.
Markayla ilgili bu ayrıntı sonrası şirketin ihracat potansiyeline değindi:
- Şu anda 78 ülkeye ihracat yapıyoruz. 2016 sonuna kadar ihracat yaptığımız ülke sayısını 100’e çıkarabileceğimizi düşünüyoruz. Son dönemlerde Çin pazarı için çaba harcıyoruz.
Türk şekerleme ürünlerinden lokumun İngiltere’de pazara iyi yerleştiğini kaydetti:
- Bizim üretimimizin yüzde 20’si ihracata gidiyor.
Son dönemlerde tahin-pekmezi perakendede daha da yaygınlaştırmaya çalıştıklarını aktardı:
- Tahin-pekmezi çocuklara sevdirmek için aynı çikolata gibi tüpe koyduk.
Tahin-pekmezde ideal karışım oranını merak ettim:
- Türkiye’deki ortalama damak tadına uygun olanı yüzde 60 pekmez, yüzde 40 tahindir.
Tahinin hammaddesi susam üretimini sordum:
- Yerli susam çok az. Çiftçi çok uğraşmıyor. Geliri daha iyi olan ürünlere yöneliyor. Biz Etiyopya, Sudan, Hindistan gibi ülkelerden ithal ediyoruz.
Dünyanın en iyi susamının Köyceğiz, Fethiye ve Antalya’da üretildiğini savundu:
- “Sarı susam” diye bilinen oralardaki ürünün çoğunlukla Japonlar alıyor. Sarı Susam, bizim ithal ettiğimizin 2-2.5 katı fiyata satılıyor.
Susam için sözleşmeli çiftçilik modeli planladıklarını belirtti:
- Çiftçilerle anlaşıp kendi susamımızı ürettirmeyi deneyeceğiz.
Tahin-pekmezi seviyoruz... Susamı simitle de çok tüketiyoruz...
Dünyanın en iyi
susamı Türkiye’de yetişebiliyorsa, üretimi artırmak için şirketler kol kola girip birlikte adım atamaz mı?
Çiftçi “sarı susam”ı daha fazla üretmeye teşvik edilemez mi?
Kâbe’nin çevresindeki revakların kubbesinde benim de tuğlam var
30 ARALIK 2014 Mekke... Wittour’un patronu ilahiyat doktoru Erkan Aydın’ın rehberliğinde “yılbaşı umresi”ndeyiz... EYG Gayrimenkul kurucusu, Konutder Başkanı Ömer Faruk Çelik, bir fotoğraf gösterdi:
- Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi ile birlikte Kabe’nin çevresindeki revakların kubbesine birer tuğla koyduk. Revakların restorasyonunu Gürsoy Grup yapıyor. Müzdelife’de kurdukları atölyede restorasyonu tamamlayıp, montaja başlamışlar. İnşaatı gezdik. Birer tuğla koymak kısmet oldu.
Çelik’e rica ettim:
- Ben de gidip inşaatı gezsem, tuğla koysam...
Çelik, Gürsoy Grup’un patronlarıyla haberleşti:
- Yazmamak koşuluyla inşaatı gezdirecekler.
Hocamız Erkan Aydın ve işadamı Coşkun Ergun’la ertesi gün soluğu Gürsoy Grup’un şantiyesinde aldık. İnşaatı gezdik, müezzin mahfilinin kubbesine birer tuğla koyduk. Kabe’nin yakınlarına kalıcı iz bırakmanın iç huzurunu yaşadık.
Derken mart ayı başında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suudi Arabistan seyahatini izleyen Akif Beki’nin 4 Mart 2015 tarihli yazısını okudum. Gürsoy Grup’un patronu Hasan Gürsoy eşliğinde Yalçın Akdoğan ve Mücahit Aslan’la şantiyeyi gezip, revakların kubbesine tuğla koymuşlardı. Beki’nin köşesinde fotoğraf da vardı.
Çelik’i aradım:
- Gürsoy Grup’a söz vermiştim ama Akif Beki, benim için de kapıyı açmış oldu değil mi?
Kurban Bayramı vesilesiyle o fotoğrafı kullanmak istedim...
Vinç kazasında ve Mina’da vefat edenlere Allah’tan rahmet diliyorum...
Paylaş