Milletime küfredecek kadar aptal mıyım

Tur sırasında 17 ve 25 Aralık 2013 operasyonları çerçevesinde yayınlanan “tape”leri de konuştuk.
Cengiz’e öncelikle “Milletin ..... koyacağız” cümlesini sordum:
- Tapeler ortaya çıkınca çok düşündüm. Öncelikle, “Ses benim mi?” dedim. Sonra o cümleyi hangi saikle kurdum diye düşündüm. Çünkü, iki kişi arasındaki telefon görüşmesi özel de olsa, yayınlanıp, kamuoyuna mal olunca o cümle üzerime yapıştı kaldı.
- Günlük hayatta, sohbetlerinizde çok küfür eder misiniz?
- İyi birşey değil ama maalesef lugatımızda var.
Yeniden “tape”lere döndü:
- O tapeleri hazırlayan polisler bile, yakışıksız cümlede geçen “millet” kelimesi için, “Bu kelimeyle rakiplerini kastediyor” diye özel not düşmüşler. Ben ülkemin her köşesinde iş yapıyorum. Toplam çalışan sayımız 30 bini aşıyor. Milletime küfredecek kadar aptal mıyım?
İçinde o cümlenin bir başka konuşmadan ayıklanıp konulduğu şüphesinin bulunduğunu belirtti:
- Libya’da büyük işlerimiz vardı. Olayların olduğu günlerde şantiyemizi bastılar. Şantiyeden telefon geldi, “İki Libyalı vefat etti, 4 Türk personel de yaralı” dediler. 86.7 milyon dolarlık iş makinesi parkımız yağmalandı, yakıldı. O telefon görüşmesi sırasında küfürlü konuştuğumu hatırlıyorum. Ancak, yine de oradan mı ayıklanıp cümle konuldu çok emin değilim.
- O cümlenin ses kaydınızla gündeme gelmesiyle imajınız nasıl etkilendi?
- Şahsen benim ve grubumuzun imajı tabii ki olumsuz etkilendi.
- Peki küfür hâlâ lugatınızda var mı?
- Daha dikkatli konuşuyorum.
O “tape”nin altını bir kez daha çizdi:
- En azından o dinleme kayıtlarını hazırlayan polislerin düştüğü, “Millet kelimesiyle rakiplerini kastediyor” notunun dikkate alınmasını rica ediyorum.
“Mehmet Cengiz” denince akla ne geliyor?
3’üncü havalimanı, barajlar, elektrik, bakır, alüminyum üretimi, elektrik dağıtımı, 30 bini aşkın kişiye iş mi?
“Millet”le başlayan o cümle mi?

Hüseyin Avni Paşa Köşkü’nü yıkıp yenileme iznim vardı

CENGİZ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Cengiz, 81 dönümlük Hüseyin Avni Paşa Korusu ve içindeki köşkü Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’ndan (TMSF) alması öncesine döndü:
- Oranın yüzde 35’i Zeynel Abidin Erdem’in idi. Önce Erdem’e, “Yüzde 65’ini sen almayı düşünüyor musun?” diye sordum. İlgilenmediğini söyledi. Bunun üzerine yüzde 65’ini TMSF’den aldım. Sonra da Zeynel Abidin Erdem’den yüzde 35’ini devraldım. Toplam 50 milyon dolar ödedim.
- “Sıfır bedel” olayı nedir?
- Hüseyin Avni Paşa Korusu ve Köşkü ile hemen yanıbaşında Cavit Çağlar’dan Sinpaş’a geçen bir mülk var. İki mülk için de tapuda düzeltme taleplerimiz oldu. Düzeltmeyi “sıfır bedel”le yaptılar. Yani, köşk ve koruyu “sıfır bedel”le devralmam söz konusu değil.
- Ya köşk yangınını nasıl açıklıyorsunuz?
- Köşkü yıkıp yeniden aynısını yapma konusunda iznim var. Bu izin elimde varken, benim o köşkü yaktırmam söz konusu olabilir mi? Şimdi Almanya’dan bir şirketle görüşüyorum. Aslına uygun, ahşap malzemeyle köşkü yaptıracacağım.
Koruyla ilgili Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Erdoğan Bayraktar’la telefon görüşmesinin “tape”lerine de değindi:
- Aslında “tape”leri eksik yayınladılar. Ben o görüşmede Erdoğan Bey’e, “Daha fazla izin verilse de o koruda 10 evden fazla yapmam, bir tek ağaç da kesmem” diyorum. O da bana şaka yollu, “Yok yok, sen oraya şimdi bir otel kondurursun” diye cevap veriyor.

TEK BİR AĞAÇ KESMEYECEĞİM

- Diyelim ki köşkü aynen inşa ettiniz, ne yapacaksınız?
- Öncelikle medya mensuplarına açacağım. Herkes gelsin, ne yaptığımızı görsün.
- Sonra?
- Aslında konut olarak kullanmayı düşünüyorum. Ancak, henüz kesin karar vermiş değilim. Çünkü, eşim oraya taşınmaya pek sıcak bakmıyor.
Ardından tahhütte bulundu:
- Hüseyin Avni Paşa Korusu’nda tek bir ağaç kesmeyeceğim. Bu İstanbul’a sözümdür.
İzleyelim, verilen söz tutulacak mı, görelim.

Akşam’da 10 milyon liram gitti, medyada yokum ve olmayacağım

MEHMET Cengiz, Akşam Gazetesi’ni Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı, 3’üncü havalimanı, elektrik dağıtım işlerindeki ortağı Nihat Özdemir’le birlikte alma girişiminde bulunduklarını anımsattı:
- Akşam Grubu, yönetebileceğimiz bir büyüklük gibiydi. TMSF’yle görüştük. 10 milyon lira teminatı yatırıp işe giriştik. Devralma aşamasında baktık, bize uygun iş değil. Vazgeçmek istedik. TMSF de, “Teminatınız yanar” dedi. 10 milyon lirayı yakıp, çıktık.
- Sabah-ATV Grubu’nda durumunuz ne?
- Ben orayı alan ekibin içinde yokum. Girmek de istemedim. Medya bana göre bir iş değil. Bundan sonra girmeyi de düşünmem.