Paylaş
- Bu bina 700 yıllık... Bu binada dünyada dolaşıma giren altına, gümüşe sertifika veriliyor. Yani, burası, altın için “ayar evi”...
Ardından toplantıya geçtik. Karşımızdaki masada Londra Külçe Piyasası Birliği (London Bullion Market Association-LBMA) Başkanı Kevin Crisp, CEO’su Stewart Murray, İstanbul Altın Borsası Başkanı Osman Saraç ve Cihan Kamer var.
Bizi o binaya götüren gerekçeyi Stewart Murray açıkladı:
- Atasay Kuyumculuk’un rafinerisinde ürettiği 24 ayar külçe altınları 6 ay boyunca inceledik. 24 numunenin ayar testi, 24’te 24 doğru sonuç aldık. Artık Atasay Kuyumculuk’un damgasını taşıyan külçe altının arkasında bizim sertifikamız var.
Murray, Atasay’ın LBMA’nın “Good Delivery” (En İyi Üreticiler” listesine alındığını vurguladı:
- Bizim listemizde dünyadan 60 şirket vardı. Atasay, 61’inci oldu. İlk kez bir Türk şirketi bu listeye girmeye hak kazandı.
Belgenin önemini anlamak için sorduk:
- Dünyada altın için sizden başka böyle listeleme yapan kuruluş var mı? Varsa, siz kaçıncı sıradasınız?
Murray yanıtladı:
- Yerel ve bölgesel yapanlar var ama dünya çapında biz 1 numarayız.
İstanbul Altın Borsası Başkanı Osman Saraç devreye girdi:
- Aslında adamlar mütevazi yanıt verdi. Dünyada LBMA tam anlamıyla 1 numara. Başka yok. Buradan sertifika almak da kolay değildir. Bu sertifika ülkemiz madenlerinden çıkan altının, yine Türkiye’den damgalanarak uluslararası piyasalara açılmasını sağlayacak.
Atasay’a verilen sertifikanın önemini daha iyi anlamak için yeniden sorduk:
- Atasay’ın kendi rafirenisinden çıkan külçe altına vurduğu damga, İngiltere veya İsviçre’dekiyle aynı mı sayılacak?
Yanıt yine Murray’dan geldi:
- Elbette...
Bunun üzerine Cihan Kamer’e döndük:
- O halde sadece Türkiye’de üretilenler değil, bölgemizden, hatta belki Hindistan’dan da külçe altın size damgalanmaya gelir...
- Bölgesel bir rol üstlenmeyi planlıyoruz zaten...
Ardından Kevin Crisp söze girdi:
- Dünyada 20’den fazla ülkeden üyelerimiz var. İstanbul Altın Borsası da üyelerimiz arasında. Türkiye’ye Merkez Bankası altın ithalatını ilk serbest bıraktığı günlerde gelmiştim. Türkiye’nin dünya altın piyasasındaki yerini, rolünü gayet iyi biliyoruz.
Koza Altın’ın halka açıldığı günlerde, altını Bergama’da çıkarıp, İsviçre’de bir rafineride işlediğini, oradan da Londra’da pazara sunduğunu yazmıştım...
Cihan Kamer’in anlattığına göre Koza ve Kanadalı TÜPRAG artık rafinaj işlemlerini Atasay’a yaptırmaya başlamış...
Yani, Türkiye’deki madenlerden elde edilen ve bu yıl 20 tonu bulması beklenen altın, uluslararası damgası vurulmuş şekilde dünya piyasalarına açılacak...
40 bin girişimci var 400 bin kişi çalışıyor
İSTANBUL Altın Borsası Başkanı Osman Saraç, Türkiye’nin dünya altın piyasasında önde gelen ülkelerden biri olduğunu anımsattı:
- 40 bin girişimci, 400 bin çalışan var... Sektör 2 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiriyor. Tasarım liginde dünyada 5’inci sıradayız.
Saraç, Türkiye’de altın açısından önemli potansiyel olduğunu anımsattı:
- Şu anda Türkiye’de üç rafineri şirketi faaliyet gösteriyor. Bu sayının artması gündeme gelebilir. Atasay’ın Londra Külçe Piyasası Birliği’nin (LBMA) “En İyi Üreticiler” listesine girmesi, ülkemiz açısından çok önemli bir adım.
Saraç, ayrıca bölgemize de dikkat çekti:
- Türkiye, Hindistan ve Ortadoğu, dünya altın piyasasının yüzde 50’sini temsil ediyor.
Türkiye’nin 400 milyar dolarlık altını var
CİHAN Kamer, Türkiye’nin altın varlığıyla ilgili şu verileri sıraladı:
· Yeraltında 6 bin 500 tonluk rezerv var.
· Yastık altındaki altınlar 5 bin tonu buluyor.
· Bunların parasal değeri 400 milyar dolara ulaşıyor.
Ons başına 1 dolar Türkiye’de kalacak
ATASAY Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Cihan Kamer, Londra Külçe Piyasası Birliği’nden (LBMA) “En İyi Üretici” belgesini aldıktan sonra, en çok merak ettiğimiz konu, Türkiye’nin bir damga için İsviçre’ye ne kadar parayı ödemekten kurtulduğu oldu:
- Biz rafinaj işleminden ons başına (1 ons 31.1 gram) 2 dolar alırız.
- Damga için İsviçre’ye ne kadar ödüyordunuz?
- 2 doların 1 doları İsviçre’ye gidiyordu.
- Aslında çok yüksek rakam gibi görünmüyor.
- Bu sertifikayı almamızın parasal değil, prestij açısından büyük anlamı var.
Cihan Kamer, toplam bir rakam vermese de, bu yıl Türkiye’deki madenlerden çıkacak 20 ton altına Atasay’ın damga vurması, 643 bin dolar dolayında bir paranın İsviçre’ye gitmesini önleyecek.
2009’da Türkiye’nin hurdadan külçeye dönüştürüp, ihraç ettiği altın miktarı 150 ton dolayındaydı... Bunların da tümüne Atasay’ın damga vuracağını varsayarsak, 4.8 milyon dolarlık bir “damga dövizi”nin içerde kalabileceği ortaya çıkıyor.
Eğer Atasay, “bölge külçe altın damga merkezi”ne dönüşürse, o zaman bir de Türkiye’ye “damga dövizi” girişi de söz konusu olacak...
Paylaş