Kalitesiz mallar Çin’den kalitelisi Türkiye’den gelir

- TİM, ilk “Türk Ticaret Merkezi”ni (TTM) Tahran’da açmıştı. Gitmişken görmek isterim.

Türkiye’nin Tahran’daki Ticaret Ataşesi Mehmet Ali Erkan’la buluştuk, TTM’ne gittik. Erkan, önce kendi konumunu açtı:

- Geçici görevle gelmiştim. TTM’nin faaliyete geçişini organize ediyorum.

Ardından TTM’yi anlatmaya geçti:

- TTM’deki bir kata Türk Hava Yolları (THY) taşındı. Diğer katları sektörlere göre ayırdık. Şirketler 10-20 metrekarelik stand, ofis kiralamaları yapıyor.

Şubat 2017’de devreye giren merkezde 70-75 şirketin yer kiraladığını vurguladı:

- 50 şirket için daha kiralanabilecek yer var.

İhracatçı şirketlerin TTM’yi kalıcı fuar, show room gibi kullanabileceğini kaydetti:

- Şirketlerle 1 yıllık kira sözleşmesi imzalıyoruz. Sözleşme yenileyerek burada 4 yıl kalabilirler. Destek süresi de 4 yılla sınırlı.

Desteğin detaylarına girdi:

- Ekonomi Bakanlığı şirketlerin buradaki kira bedellerinin yüzde 75’ini karşılıyor. Personel maaşının yüzde 75’ini de yine Bakanlığımız veriyor.

Personel maaşı desteğine rağmen şirketlerin çoğunun henüz eleman almadığına işaret etti:

- Şirketler burada birer eleman bulundurmalı.

O sırada bağlantı kurduğum Bahadır Öztanyel, biraz daha detay paylaştı:

- Tahran TTM’de metrekare kira bedeli 52 Euro. Şirkete düşen metrekare kira bedeli 13 Euro. 39 Euro’yu önce TİM karşılıyor. Daha sonra TİM’e ödemeyi Ekonomi Bakanlığı yapıyor.

20 metrekarelik show room örneği verdi:

- Bir şirket 20 metrekarelik show room kiralarsa ayda 1040 Euro’luk kiranın 260 Euro’sunu cebinden ödüyor. Tanıtım faaliyetleri için de yüzde 75’lik Bakanlık desteği söz konusu.

Erkan, merkezdeki büyük salonu gösterip, sürdürdü:

- Burada şirketler “B2B” görüşmeleri yapabilecek. Ayrıca terasımızda davet de düzenleyebilecekler.

Ardından Türk markalarıyla ilgili gözlemini aktardı:

- İran’da, “Kalitesiz mal Çin’den, kaliteli mal Türkiye’den gelir” imajı yaygın. Türk markalarına güven, bizim Türkiye’de hissettiğimizden çok daha fazla. Bu imaj çok iyi kullanılmalı.

Bir de uyarıda bulundu:

- Şirketler İran’a gelirken doğru partner bulmaya özen göstersin. Her Türkçe konuşabilene güvenmesin.

Tahran’daki ilk örnek, TTM’lerin başarısı açısından önem taşıyor...

İran’a gidecek Türk marka ve şirketlerinin Erkan’ın mesajını dikkate almasında yarar görünüyor.

LC WAİKİKİ İRAN’DA 164 MİLYON DOLARI BULACAK

TAHRAN’daki Palladium ve ARG adlı alışveriş merkezlerinde büyük LC Waikiki mağazalarını görünce, şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük’e mesaj gönderip sordum:

- İran’da kaç mağazanız var ve hangi kentlerde?

- 10’u Tahran’da olmak üzere 22 mağazamız var. Diğer mağazalarımız Mashad, Tebriz, Chalus, Babolsar, Isfahan, Kerman, Şiraz, Ardabil, Ahvaz, Qum ve Karaj’da faaliyet gösteriyor.

İran’daki 2016 cirolarının 90 milyon Euro olduğunu belirtti:

- Bu yıl İran’da 10 mağaza daha açacağız. 5’i zaten inşaat halinde. 2017 ciromuzun 164 milyon dolara çıkmasını bekliyoruz.

TÜTÜNDEN ZEYTİNE GEÇİŞE DAMGA VURDU

AKHİSAR’a zeytin hasatı için ilk 4-5 yıl önce gittim. Başta Akhisar Ticaret Borsası Başkanı Alper Alhat ve Ege Zeytin-Zeytinyağı İhracatçıları Birliği, zeytin dernekleri gibi sektör örgütlerinde görev yapan abisi Mustafa Alhat olmak üzere, ilçedeki sektör önderleri şu mesajı verdi:

- Akhisar, tütünden zeytine geçişin başarılı örneğidir. Eskiden tütün merkezi olan ilçemiz, zeytin kentine dönüştü.

İlçede bu dönüşüme öncülük eden ilk isimler arasında Hüseyin Alhat vardı. 1970’li yıllarda fidanla düzenli zeytin bahçesi oluşturmada ilk adımı atanlardan oldu, zeytin işleme tesisini de ihmal etmedi.

Hüseyin Alhat, geçen hafta hayata veda etti. 14 milyon ağaçla ilçe bazında rekortmen olan Akhisar’da zeytinciliğin önderliğini oğulları Alper ve Mustafa Alhat devraldı.

Alhat kardeşler, babalarına veda ederken şu sözü verdi:

- Zeytin ağaçları öksüz kalmayacak...

Hüseyin Amca’ya Allah’tan rahmet diliyorum...