Kaçak binalar madenle çökerse sorumlu değiliz

İhaleye girmeden önce Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) başvurdu:
- Bu sahanın ihalesine girmeyi planlıyoruz. Ancak, önceden rezervi detaylı kontrol etmemiz mümkün müdür?
Yanıt olumsuz oldu:
- Elimizde MTA’nın ve bizim rezerv tesbitlerimiz var. Bu çalışmalar, söz konusu sahada 20 milyon tonluk rezerv olduğunu gösteriyor.
Eren Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Eren, bunun üzerine risk alıp ihaleye girmeye karar verdi. İhaleyi kazanınca da öncelikle Almanya’dan uzmanlar getirip, rezerv belirleyici sondaj yaptırdı. Sonuç TTK’nın elindeki verilerle uyuşmadı:
- TTK söz konusu sahada 20 milyon ton rezerv olduğunu iddia ederken, Alman uzamanlar, “Buradaki rezerv 4 milyon tonu pek aşmaz” dedi.
Eren, Alman uzmanların hazırladığı raporu TTK yönetimine sundu:
- Birincisi, burada 20 milyon değil, 4 milyon ton kömür var. İkincisi, Alman uzmanlar, “Bu sahanın üzerinde kamu binaları, konutlar var. En küçük olasılık da olsa, sizin burada kömür çıkarma çalışmalarınız sırasında o binalar zarar görürse başınız derde girer” uyarısında bulundu.
TTK yönetiminden şu yanıtı aldı:
- Birincisi, rezerv konusunda biz elimizdeki raporlara bakarız. İkincisi, zarar görme ihtimalinden söz ettiğiniz binalar bizim açımızdan sorun değil.
- Neden?
- Çünkü, orası TTK’ya ait bir alan. Üzerine yapılmış binalar kaçak. Dolayısıyla zarar görmesi de bizi ilgilendirmez.
Eren, kararını verdi:
- Bu durumda biz o sahada çalışmak istemeyiz. Hem rezerv yetersiz, hem de uzmanların risk uyarısı bizi tedirgin etti. İhaleden çekiliyoruz. Sahayı iade ediyoruz.
TTK, kararı saygıyla karşıladı:
- Siz bilirsiniz. Ancak, teminatınız yanar.
TTK, teminatı yaktı. Yani, teminat mektubunu nakde çevirip, parayı kasasına koydu. Eren Holding de TTK’nın bu kararına itiraz için mahkemeye gitti. Mahkemeden çıkan karar Eren’i şaşırttı:
- Basiretli tüccar gibi davranmamışsınız. Teminatın yanması doğru karar.
Ahmet Eren, bu olayı bir süre önce Bitlis Eren Üniversitesi’nin Ahlat Sergisi için gittiğimiz Viyana’daki sohbetimiz sırasında kısmen anlatmıştı. Konunun ayrıntılarını Turkcell Teknoloji Zirvesi’nde aktardı:
- Sonuçta orada 2 milyon dolar zararımız oldu. Ama o haliyle de söz konusu kömür madenini işletemezdik.
Belki Eren’in Zonguldak’taki o kömür sahasını iade etmesinin altında yatan en önemli neden, rezervin 5 kat düşük çıkmasıydı...
Bu olayda benim kafama takılan, “O binalar kaçak, bizi ilgilendirmez” bölümü oldu.
Sahi, Zonguldak’ta herhangi bir sahanın üstündeki binaları, oradaki canları riske atacak gelişmeye karşı bir önlem alan var mı?

Akdeniz fokuna zarar vermiyoruz

EREN Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Eren’le Bitlis Eren Üniversitesi için gittiğimiz Viyana’daki sohbetlerimizden daha önce yazdığım yazı üzerine bir okurumdan şu mesajı aldım:
- Eren Holding Akdeniz fokunu katletti...
Gelen mesajı Eren Holding’e iletip, yanıt istedim:
- Mersin’in Silifke İlçesi Yeşilovacık beldesinde 200 milyon dolarlık yatırımla inşatını sürdürdüğümüz limanın yapım aşamalarında Akdeniz fokuna zarar vermiş değiliz. Yatırımla ilgili Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporumuz vardır. İmar ve koruma planları 2012’de kesinleşmiştir.
Eren Holding, liman sahasına yakın bir yerde Akdeniz foklarının ürediği bir mağaranın bulunduğunu vurguladı:
- Liman inşaat faaliyetlerimizin Akdeniz fokuna etkisi olup olmadığını söz konusu mağaranın yakınına yerleştirdiğimiz kameralarla izliyoruz. İnşaat döneminde de fokların mağarayı kullanmayı sürdürdüğünü gözlemliyoruz.