İtalyan '212 İstanbul'u tasarladı, en önemli kozu Defne Koz oldu

TUNA Çelik’in patronu Turan Tuna’yla Almanya’nın Köln kentindeki ORGATEC Ofis Mobilyaları Fuarı’nın 8’inci salonunun kapısından girdiğimizde Tuna standı tam karşımızdaydı.

Yan tarafa baktım, ofis mobilyaları sektöründe Türkiye’nin önde gelen bir başka markası Nurus’un standı bulunuyordu. Bir başka komşuları da Ankara merkezli Berenn adlı koltuk üreticisiydi.

Standda bizi Turan Tuna’nın İstanbul Sanayi Odası (İSO) yönetiminde bulunan, Ofis Mobilyaları Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (OMSİAD) Başkanlığını da yürüten oğlu Nuri Tuna ile Tuna Girsberger Genel Müdürü Mehmet Arda karşıladı.

Standa hızla göz gezdirdim, "212 İstanbul" adını verdikleri ofis mobilyası serisi dikkatimi çekti. Nuri Tuna anlattı: "Bu seri, İtalyan tasarımcı Stefano Gabriel’in başını çektiği bir ekip tarafından tasarlandı. ’212 İstanbul’ adını vermeyi uygun gördüler."

Biraz sonra Stefano Gabriel de standa geldi, "212 İstanbul"un gerekçesini açıkladı: "İstanbul, 2010 Avrupa Kültür Başkenti olarak seçildi. Böyle bir başkente yakışan ofislerde de ’212 İstanbul’ serisi mobilyaların olmasını hayal ettim."

İtalyan 212 İstanbulu tasarladı, en önemli kozu Defne Koz olduİtalyan 212 İstanbulu tasarladı, en önemli kozu Defne Koz oldu
Nuri Tuna, daha sonra farkını ortaya koyan iki üç ayrı seriyi gösterdi. Onların tamamını Defne Koz tasarlamıştı: "Defne Hanım’ın ortaya koyduğu çizgilerle ürettiğimiz seri, profesnoyel ziyaretçilerimizin çok dikkatini çekti. Bu seriyle önemli bir açılım yakaladığımızı düşünüyoruz."

Turan Tuna’nın uzun yıllar emek verdiği, sonra oğlu Nuri Tuna’nın da ağırlığını koyduğu Tuna Çelik, önce ofis mobilyaları sektöründe öne çıktı. Daha sonra ev mobilyasına da girdi. 1990’lı yılların başında İsviçre kökenli yaşı 100’ü aşan dünyaca ünlü "koltukçu" Girsberger’le ortaklık gündeme geldi. Böylece Tuna Girsberger’in kuruluşu gerçekleşti.

Fuarda Girsberger Ailesi ile Tuna Ailesi’nin "uyumlu ortaklık" sürdürdüklerini Girsberger Holding Yönetim Kurulu Başkanı Michael Girsberger ve Yönetim Kurulu Üyesi Jurg Girsberger’le de karşılaşınca gördüm.

Tuna Grubu, geçmişte ofis mobilyalarında ihracata yüklenmiş, sonra içeriye daha fazla ağırlık verme yolunu seçmişti. Nuri Tuna, durumu şöyle özetledi: "Şimdi de ihracatımız var ama çok ciddi boyutlarda değil. Dışarda perakende satışa yönelmedik. Sadece proje bazlı işlere giriyoruz. İhracat rakamımız dışarda aldığımız işlere göre değişiyor."

Nuri Tuna
’ya biraz da sektörü sordum:

Æ Koleksiyon Mobilya’nın kurucusu Faruk Malhan’la Türkiye’de ofis mobilyaları sektörünün 1.5 milyar dolar büyüklüğü olduğunu konuştuk. Sektörün ilk üçünü saysak...

- İlk üçü Koleksiyon, Nurus ve Tuna oluşturur. Şu birinci, öteki ikinci gibi sıralama yapmak istemem. Yalnız, 1.5 milyar doları bu üç önde gelen kuruluşun paylaştığı sanılmasın. Çünkü, sektörümüzde irili ufaklı birçok firma var. İlk 10’a giren firmalar, sektörün yarı cirosunu paylaşır.

ORGATEC Fuarı’nda Nurus, Koleksiyon Mobilya ve Tuna’nın standlarını gezdim, ilgi iyiydi...

Demek ki, ABD’den Avrupa’ya, Japonya’ya kadar dünya finansal krizle çalkalanırken, birileri hálá yeni ofis mobilyası düşünebiliyor...

ORGATEC’te 13 Türk şirketi vitrindeydi

TUNA Çelik’in patronlarından Nuri Tuna’ya, "ORGATEC Ofis Mobilyaları Fuarı’na katılan kaç Türk şirketi var" sorusunu yöneltecekken, fuar katalogunu bana uzattı.

Hepsine uğrayacak zamanım olmadı ama adlarını aktarmamda yarar var: Berenn, Bürosit Büro Donanımları A.Ş., Bürotime Ofis Mobilyaları, Ekin, Erdem Ofis Hareket Sistemleri, Ersa Ofis Mobilyaları, Gürkan Büro Mobilyaları, Koleksiyon Tasarım, Mobilya ve Orman Ürünleri, Nurus, Özmades Madeni Eşya, Rapido Ofis Koltukları, Tosunoğulları Sanayi, Tuna.

100 yıllık koltukçunun patronu Swiss’te pilotluk yapıyor

TUNA Çelik’in kurucusu Turan Tuna’yla ORGATEC’teki Tuna standına girdiğimizde, oğlu Nuri Tuna, ortakları Girsbgerger Holding’in Yönetim Kurulu Üyesi Jurg Girsberger’le sohbet ediyordu.

Nuri Tuna hemen tanıştırıp ekledi:

Jurg Girsberger, aynı zamanda İsviçre’nin havayolu şirketi Swiss’te kaptan pilot.

Hemen Girsberger’e sordum:

Pilotluğa devam ediyor musunuz?

- Şu anda yüzde 100 Swiss için çalışıyorum.

Ya kendi şirketiniz?

- Ben yönetim kurulu üyesiyim. Kardeşim şirketle ilgileniyor. Ben uçmayı çok seviyorum.

Aynı gün akşam yemekte Girsberger Holding Yönetim Kurulu Başkanı Michael Girsberger’e kardeşinin pilotluğu sürdürmesini sordum: "Kardeşim Jurg, orduda da pilottu. Sonra o işi bırkmayıp sürdürmeyi seçti. Aslında şirkette hisselerimiz eşit ama Swiss’te uçmayı seviyor."

100 yılı aşkın yaşı bulunan İsviçreli koltuk, oturma grupları üreticisi Girsberger’in patronlarından birinin profesyonel kaptan pilotluğu sürdürmesi ilginç değil mi?
Yazarın Tüm Yazıları