Haysiyetsiz ithalat yüzünden 10 dolara pantolon giyiyordum şimdi 500 bin kişi işe dönüyor

Sendika Başkanı Halit Narin, Yönetim Kurulu Üyeleri Muharrem Kayhan, Bülent Başer ile Genel Sekreter Başar Ay beni bekliyordu. Muharrem Kayhan, söze bana yönelttiği soruyla girdi:
- Birçok sektörle görüşüyorsun. Durum nasıl görünüyor.
- Spesifik şikayetlere denk gelsem de genelde 2011’in 2010 gibi iyi geçeceğini düşünenler çoğunlukta.
- Kendi sektörüm açısından bakarsam, bu yılın 2010’dan daha iyi geçeceğini söyleyebilirim.
Bülent Başer de bu saptamaya katıldı:
- Gerçekten de öyle. Hele Zafer Çağlayan Bakanımız ve ekibinin Uzakdoğu’dan kumaş, konfeksiyon ithalatına ek vergi hazırlığı, bizim sektörü daha da hareketlendirdi.
- Ek vergide ilk planladıkları oranı biraz düşürme eğilimi vardı.
- Düşürdüler. Kumaşta yüzde 30’dan 20’ye, konfeksiyonda yüzde 40’tan 30’e çektiler.
- Ne zaman devreye girecek?
- Temmuz ayında uygulamaya girer.
- Başka indirim olmaz mı?
- Pek beklemiyoruz. İnerse, o zaman ek vergiyi koymanın anlamı kalmaz.
Kayhan ve Başer’in iyimser mesajları Halit Narin’in hoşuna gitmedi:
- Durun beyler, ne yapıyorsunuz?
- Fazla mı olumlu konuştular?
- Tekstil-konfeksiyon sektörüne bugüne kadar 100 milyar dolar yatırım yapılmış. Özellikle 2010’da artan ithalat, fabrikaların çoğunun kapanmasına neden oldu.
Hemen fiyatlardan örnek verdi:
- Türkiye’ye 10-15 dolara takım elbise ithal ediyorlar.
- O fiyata gelen elbise var mı?
- Ben 10 dolarlık pantolon giyiyorum.
- Nereden alıyorsunuz? Fabrikalardan mı?
- Fabrikalar benden para almaz. Pazarda, magazalarda bulmak mümkün.
Kayhan ve Başer’i gösterdi:
- Bunlar giymezler ama ben 10 dolarlık pantolon giyiyorum.
Halit Narin bu örnekleri verirken, Bülent Başer hazırladıkları ve Dış Ticaret Müsteşarlığı’ndaki sunumlarında kullandıkları dosyayı bana uzattı:
- Halit Bey’in sözünü ettiği fiyatların hepsi burada örneklerle var.
Narin sürdürdü:
- Haksız ithalat hepimizin önünü tıkıyor. Haysiyetsiz ithalatın önüne geçmemiz lazım. Türkiye, ticaretle kalkınamaz. İnsanlarımızın işe ihtiyacı var.
Ardından ekledi:
- Haksız ithalata karşı ek vergi hazırlığının adı bile yetti. Duran fabrikalar yeniden çalışma hazırlığı yaptı. Bir bölümü çalışmaya başladı. 500 bin kişinin işinin başına dönmesi gündeme geldi.
- Ek vergi, dünya markası olma yolunda ilerleyen bazı şirketlerin önünü kesmez mi?
Bülent Başer yanıtladı:
- 500 bin kişinin iş başı yapması, onlar için yeni müşteri demektir...
Gerçekten 500 bin kişi işbaşı yapabilecekse, Türkiye’nin öne çıkan hazır giyim markaları bu durumu olgunlukla karşılar...
İzleyelim, tekstil sektöründe işe girenlerin sayısında artış olup olmadığını görelim...

2010’da 2.2 milyar metre kumaş ithal edildi, bu 400 fabrika anlamına gelir

TÜRKİYE Tekstil Sanayi İşverenleri Sendikası Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Başer, geçen yıl 2.2 milyar metre kumaş ithal edildiğini vurguladı:
- Bu rakam, Türkiye’deki 400 fabrikanın üretimine denk gelebilir.
Ardından Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın ek vergi öncesi çalışmalarına dikkat çekti:
- 1.5 yıldır tek tek inceleme yapıyorlar. Şikayetçi olan, şikayet edilen fabrikaları, şirketleri tek tek gezdiler, bilgi aldılar.
Bu noktada Halit Narin’e piyasadaki söylentiyi anımsattım:
- Sizin neredeyse tekstilden çıktığınızı söyleyenler var...
- Olur mu canım. Ben şimdi makineleri yeniliyorum.

Hangi giyim eşyası kaça ithal ediliyor vitrindeki fiyatı nasıl seyrediyor

BÜLENT Başer’in hazırladığı dosyaya baktım, Çin, Hindistan ve Bangladeş gibi ülkelerden ithal edilen hazır giyim ürünlerinin geliş ve vitrindeki fiyatlarını gördüm. Birlikte bakalım:
· Kadın Gömlek: Çin’den 9.1, Hindistan’dan 6 dolara geliyor. Perakende fiyatı 40-120 lira arasında değişiyor. Ek vergi, bu gömleğin fiyatını en fazla 2.5 dolar artırıyor.
· Erkek Gömlek: Çin’den 12, Bangladeş’ten 7.5 dolara geliyor. Perakende fiyatı 40-120 lira arasında değişiyor. Ek vergi fiyatı 2 dolar etkiliyor.
· Triko: Çin’den 10.8, Bangladeş’ten 6.8 dolara geliyor. Perakende fiyatı 40-120 lira arasında değişiyor. Ek verginin fiyata etkisi 4 dolara kadar çıkıyor.
· Pantolon (dokuma kumaştan): Çin’den 9.7, Bangladeş’ten 7.5 dolara geliyor. Perakende fiyatı 40-120 lira arasında değişiyor. Ek verginin fiyata etkisi 3 doları buluyor.
· Denim (jean): Pakistan’dan 12, Bangladeş’ten 9.6 dolara geliyor. Perakende fiyatı 20-100 lira arasında değişiyor. Ek verginin fiyata etkisi 4 dolara ulaşıyor.
· Tişört: Bangladeş’ten 3.3, Moldova’dan 1.4 dolara geliyor. Vitrinde fiyatı 25-80 liraya çıkıyor. Ek verginin fiyata etkisi 0.50 dolarda kalıyor.
Bu listenin ithalat darbesi yiyen Türkiye Tekstil Sanayi İşverenleri Sendikası tarafından hazırlandığını unutmamak gerekiyor.
Çünkü, sendikanın Başkanı Halit Narin, sıklıkla şu sözü tekrarlıyor:
- Fiyatları yarı yarıya indirip, yanında bir de bedava verdikleri oluyor. Demek ki ithal hazır giyim ürünlerinde bu kadar marj var...

Çağlayan’a teşekküre gittik

HALİT Narin, geçenlerde Ankara’ya yaptıkları ziyareti anımsattı:
- Sektörümüzün temsilcileri ve işçi sendikalarının başkanlarıyla birlikte Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ve ekibini ziyarete gittik.
- Neden?
- Kendilerine içerdeki sanayiyi haksız, haysiyetsiz ithalattan koruma yönünde adım attıkları için kutladık, teşekkür ettik.