Hasan Pulur’a hava at, gerisini boş ver

Celal Pir, Erkan Çelebi ve ben, ekonomi servisinde muhabiriz...80 yaşında bir okur, elindeki şirket tahvilleriyle gazeteye geldi. Okuru dinledik, Necati Abi anında başlığı buldu:- Sabancı’dan Koç’tan paramı istiyorum...

Koç, Sabancı, Profilo ve Şişecam gibi Türkiye’nin önde gelen grupları, yerli siyah-beyaz televizyon tüpü üretmek üzere Tüpko’yu kurmuş, kaynak ihtiyacı için halka şirketin tahvillerini satmıştı. Şirketin üretime geçeceği günlerde, dönemin Başbakanı Turgut Özal, beklenmedik bir karara imza atmıştı:
- Renkli televizyon ithalatına kapı açıldı...

Bu kararla birlikte siyah-beyaz televizyon tüpü üretmenin anlamı kalmamış, Tüpko da üretime geçemeden kapısına kilit vurmuştu. Tüpko’nun ortakları Hürriyet Gazetesi’nde birkaç gün arka arkaya yayınlanan haber üzerine harekete geçti:
- Tüpko tahvillerini ödüyoruz.

Bunun üzerine karşılığı ödenmemiş başka şirket tahvillerine sahip okurlar da bize başvurdu. Necati Abi, bir başlık daha attı:
- Şimdi de ...... liberalizm sınavında...

Haberin sayfamızda yer aldığı gün Yayın Koordinatörümüz Hasan Pulur aradı:- Bugünkü haberinize konu olan işadamı bir saat sonra burada olacak. Sen de gelip anlattıklarını dinle. Kendisine cevap hakkı tanıyalım.

O gün Necati Abi izinliydi. Telaşla aradım, durumu bildirdim. Beni şöyle yönlendirdi:
- Arkadaş, sen git o görüşme sırasında Hasan Pulur’a havanı at. Nasıl olsa haberimiz sağlam.

Bir saat sonra Hasan Pulur’un odasına gittim, işadamı bana yüklenmeye başladı:
- Yazdıklarınız doğru değil...

Yanıtı tahvillerin arkasında yazan metni okuyarak verdim:
- Bakın, burada ödemeyi ne zaman yapacağınız yazıyor. Sizin taahhüdünüz 

Bunun üzerine ödeme yapmayı düşünebileceklerini belirtti:
- Biz bir çalışma yapalım, ödemeyi nasıl ve ne zaman yapacağımızı daha sonra duyururuz

Hasan Pulur’a hava atacaktım ya, ısrarcı oldum:
- Efendim, o paraları hemen ödemek zorundasınız.

Pulur, yılların deneyimiyle manevrasını yaptı:
- Vahapcığım, durum anlaşıldı. Sen işinin başına dön. Beyefendi cevabını yazılı olarak bize verir. Siz de cevap hakkını kullandırırsınız...

Yerime döner dönmez Necati Abiyi aradım, olanları aktardım:
- Sen o işadamının cevabını sayfanın üst kısmından tek sütun kullan yeter.O dönemde ekonomi sayfasının boyutu yarım sayfadan biraz fazlaydı. Necati Abi’nin dediğini yaptım, o haberi sayfanın üst kısmından tek sütun kullandım.O şirketin tahvilleri ne mi oldu?

Bize ödendiğine dair hiç bilgi ulaşmadı...Hasan Pulur’u en son Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto ve Genel Sekreter Sibel Güneş’le ziyaret edip, plaketini vermek üzere gittiğimiz hastane odasında gördüm...

Mekanın cennet olsun Hasan Abi...