Hálá ‘Yapı Kredi ucuza gitti’ diyen var mı

O günlerde Yapı Kredi’ye toplam 2 milyar 21 milyon Euro değer biçilmiş, fiyatı eleştirenler olmuştu: ‘Koç, Yapı Kredi’yi ucuza kapatıyor...’

Dışbank’ın Fortis’e satılması, Doğuş Grubu’nun Garanti Bankası’ndaki hisselerinin yarısını General Electric (GE) gibi bir deve satma anlaşması imzalaması, Yapı Kredi’nin fiyatıyla ilgili tartışmayı daha da alevlendirdi: ‘Yapı Kredi’nin ucuza gittiği gün gibi açık...’

Oysa, CEO’luğunu eski Yapı Kredi’li Kemal Kaya’nın yürüttüğü Koç Finansal Hizmetler cephesinin bir bildiği vardı. Net açıklamalar yapmamakla birlikte, Yapı Kredi için belirlenen 2 milyar 21 milyon Euro’luk fiyatın üzerinde önemli etkenler olduğunu hissettiriyorlardı.

Bu etkenlerin bir bölümü, 28 Eylül’de Yapı Kredi’nin Koç Finansal Hizmetler’e devredilmesiyle ortaya çıktı. Koç Finansal Hizmetler, Çukurova Grubu’nun bankaya olan borçlarından 303 milyon dolar ‘peşin ödeme indirimi’ yapmış, grubun kalan 792 milyon dolarlık borcu 10 yıla yayıldı.

Koç Finansal Hizmetler, Çukurova Grubu yayınlarına toplamı 75 milyon Euro’yu bulan 5 yıllık reklam garantisinden, Digitürk ve Turkcell opsiyonuna kadar birçok jesti de pakete koydu.

Gerek Koç Holding CEO’su Bülend Özaydınlı’ya, gerekse Kemal Kaya’ya yöneltilen, ‘Yapı Kredi’nin size faturası ne?’ sorularına yanıt aynı geldi: ‘Sermaye Piyasası Kurulu’ndan (SPK) onay alıp küçük tasarrufçuya çağrı fiyatımızı belirlediğimizde, Yapı Kredi’nin fiyatı da ortaya çıkar...’

Kemal Kaya, kısa süre önce gazetecilerle yaptığı sohbette, bir ipucu daha verdi: ‘Yapı Kredi’nin 9 aylık bilançosunu bekleyin. Bankanın ilk gerçek bilançosunu göreceksiniz...’

Geçen cuma akşamı İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’na (İMKB) gönderilen Yapı Kredi’nin 2005’in 9 aylık bilançosu, Kaya’nın ne demek istediğini ortaya koydu: ‘2.5 milyar YTL (katrilyon) zarar.’

Bankacılık uzmanları haftasonunda Yapı Kredi’yi tartıştı: ‘Koç Grubu’yla Unicredit, gerçekten bankanın içini iyi gördü mü? Bu zararın ortaya çıkacağını bilerek Yapı Kredi’yi aldılarsa gerçekten bravo... Anlaşılan Yapı Kredi’nin çok iyi bir marka oluşu, bu riski göze almalarına yol açtı...’

Sonra, ‘Yapı Kredi’nin zararı aniden ortaya çıkmış olamayacağına göre, bugüne kadar neden kamuoyuna yansımadı?’ sorusu ortaya atıldı. Yanıtını, o günlerin yakın tanığından aldım: ‘Bankanın 2002-2003 bilançosunda bazı gayrimenkulleri ve varlıklarının değeri yüksek gösterildi. Dönemin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) yönetimi buna göz yumdu.’

Yakın tanık, dönemin BDDK yönetimini suçlamak istemediğini belirtti: ‘Pamukbank’a el koyarken Yapı Kredi’yi de almaları gerekecekti. Ancak, bu durum Türkiye’yi daha fazla sarsabilirdi. Bunu kimse göze alamazdı, o dönem için doğru olanı yapıp, Yapı Kredi’yi yola devam ettirdiler...’

Öyle ya da böyle, Yapı Kredi bugünlere geldi, yeni sahiplerinin ‘güvenli kolları’na kavuştu... Koç-Unicredit, belli ki Yapı Kredi’de ‘beyaz sayfa’ açmak istedi, 2.5 milyar YTL zararı açıkladı...

Bu zararı görünce aklıma yine aynı soru takıldı:

Hálá, ‘Koç-Unicredit, Yapı Kredi’yi ucuza kapattı’ diyen var mı?

Sıra Çukurova’nın Interbank borcunda

ÇUKUROVA Grubu, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF), 947 milyon doları toptan ödeyince büyük puan topladı, kamuoyunda ‘Hiç olmazsa devlete borcunu kapatıyor’ izlenimi yaygınlaştı...

Çukurova’nın TMSF’yle tümüyle ‘helalleşmesi’na, o kadar büyük borç operasyonu için ‘kırıntılar’ denebilecek bir bölüm kaldı...

Bunlardan biri, Pamukbank’tan doğan, ancak 3-4 milyon dolarlık indirim beklediği için Çukurova’nın geçen cuma günü ödemeye yanaşmadığı 87 milyon dolar... Diğeri ise, Çukurova Grubu’nun Cavit Çağlar’a sattığı İnterbank’la ilgili ‘küçük’ bir borcu...

TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, ‘İlk kez bir protokol ödemeleri gerçekleştirilerek bitmiş oluyor’ sözleriyle memnuniyetini dile getiriyor...

Ertürk, Çukurova Grubu’yla 30-35 milyon doları ‘Interbank kalıntısı’ olmak üzere, 120-130 milyon dolarlık ‘borç kırıntısı’nı kolayca çözebileceklerini umuyor.

Çukurova Grubu, TMSF’ye 1 milyar 981 milyon doları ödedi... 120-130 milyon doları süründürür mü? Pek sanmıyorum...