Gül, maçın özetini izledi 'Daha beter olabilirmiş' dedi

- Rifat Bey (Hisarcıklıoğlu, TOBB Başkanı) size bir ortam hazırlatmış galiba...

- Siz de bizimle izlemeye gelir misiniz?

- Oteldeki mevcut kanallardan yayınlanırsa izlerim...

Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Cumhurbaşkanı Gül’ü daha fazla sıkıştırmayalım diye atıldı:

- Ben gelirim arkadaşlar, saat kaçta buluşuyoruz?

- Sabah 03.15’te...

Önce Cumhurbaşkanı Gül’ün değerlendirmesinden oluşan haber, sonra yazı derken baktım saat sabahın 02.00’si olmuş.

Saat 03.00’te kaldığımız otelin lobisine indim.

Maç izlemeyi planlayanlar birer-ikişer lobide birikti.

4’er kişi taksilere binip maçı UEFA’nın internetteki sitesinden alıp perdeye yansıtarak bize izlettirecek

İstanbul Restoranı’nın yolunu tuttuk.

İşadamı, gazeteci, bürokrat karmasından oluşan 30-40 kişilik ekibe Kürşad Tüzmen de katıldı.

Portekiz’in şutları direkten döndükçe yüreğimiz ağzımıza geldi.

Kalemiz tehlike atlattıkça Tüzmen, önündeki masayı yumrukladı.

2-0’lık yenilginin ardından saat 05.45’te otele dönerken hayıflandık: "Keşke uykusuz kalıp da maçı izlemeseydik."

Bizi Ankara’ya taşıyan uçak saat 09.30 dolayında havalandıktan sonra Cumhurbaşkanı Gül, Devlet Bakanları Kürşad Tüzmen ve Mehmet Şimşek ile TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu birlikte tura çıktı.

Gül, yanımıza geldiğinde sordum:

- Maçı izleyebildiniz mi? Biz uykusuz kaldığımıza pişman olduk.

- Golleri izledim. Neyse bununla da avunduk. Daha beteri olabilirmiş. Portekiz’in direkten dönen şutlarını da gördüm.

Çarşamba günü İsviçre’yi yenme umuduyla 13 saatlik uçuşun ardından yurda döndük...

ARKADAŞLAR, HADİ HEP BİRLİKTE İSTİKLAL MARŞIMIZI OKUYORUZ

OSAKA’daki İstanbul Restoranı, saat 03.45...

Portekiz-Türkiye maçının başlama düdüğünden önce iki ülkenin milli marşları çalınıyor...

Önce İstiklal Marşı...

Tam bu sırada Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Çağlar’ın sesi duyuldu:
"Arkadaşlar, İstiklal Marşımız... Hadi hep birlikte söylüyoruz."

Stattaymışız gibi hep birlikte ayağa kalktık, İstiklal Marşımızı söyledik...

Yenilgiyle yıkılsak da Türkiye’den kilometrelerce uzakta, bambaşka bir duygu yaşadık...

SÖZÜNÜ ETTİĞİM BÜYÜK GRUP COCA-COLA DEĞİL

OSAKA’dan dönerken uçakta 7 Haziran 2008 Cumartesi gününün gazeteleri dağıtıldı.

Bizim de sayfamıza yansıyan bir haber dikkatimi çekti.

Coca-Cola’nın önemli bir bölgesini İstanbul’dan yöneten Ahmet Bozer’e Afrika ülkeleri de bağlanmıştı.

Haberi okuyunca Türkiye Yatırım Ajansı Başkanı Alpaslan Korkmaz’ın yanına gittim:

- Geçenlerde çok büyük bir uluslararası grubun bölge merkezini Türkiye’ye taşıyacağını duyurmuştunuz. Bunun Coca-Cola’yla ilgisi var mıydı?

- Hayır. O şirketin adını 13 Haziran Cuma günü açıklayacağız.

Zorladım, Korkmaz "sır" verecek gibi değildi.

Bakalım 13 Haziran sürprizinden ne çıkacak?

TOBB BAŞKANI VE CUMHURBAŞKANI VE KAYSERİLİ YA BU BİZE YETMEZ Mİ

TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, her zamanki gibi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e dönüp, bana takıldı:

Hisarcıklıoğlu: Sayın Cumhurbaşkanım Vahap Munyar, Hürriyet gibi bir gazetede sürekli Malatya’yı öne çıkaran yazılar yazıyor.

Keşke Kayseri’nin de bir Vahap Munyar’ı olsa...

Gül: Rifat Bey, TOBB gibi bir örgütün tepesinde Kayserili olarak siz varsınız.

Malatya’ya karşı önemli bir fark değil mi?

Araya girdim: Malatya bugüne kadar iki Cumhurbaşkanı çıkardı.

Devletin tepesi sizinle birlikte Kayseri’ye geçti.

Hisarcıklıoğlu: Malatyalı Cumhurbaşkanlarından biri (Turgut Özal) Kayseri Lisesi mezunu...

Yeniden araya girip, "Malatya’dan bir Cumhurbaşkanı daha çıksa fena olmaz" diyecek oldum, Gül ve Hisarcıklıoğlu’ndan itiraz geldi: "Malatya’dan iki Cumhurbaşkanı yeter..."