Paylaş
G.SARAY Başkanı Ünal Aysal, Sportif A.Ş.’nin Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından frenlenen sermaye artırımı girişimiyle ilgili tartışmalara girmeden önce Almanya’da yaptığı görüşmelere değindi:
- Almanya’da Wiesbaden bölgesinde eyalet yöne-timinden 99 yıllığına 200 dönümlük alan kiralıyoruz. Orada bir futbol akademisi kuracağız. Almanya’da futbol akademisi kuran ilk yabancı kulüp olacağız.
- Almanya’daki akademi için ne kadar yatırım planlıyorsunuz?
- 12 milyon Euro’luk bir harcama gerekecek.
- Fatih Terim’in bu akademide bir rolü olacak mı?
- Akademinin kuruluş çalışmalarının idari kısımlarını Ebru Köksal ile birlikte yürütüyoruz. Fatih Hoca, işin teknik lideri olacak.
YETİŞTİRME BEDELİ KAZANACAKLAR
BU noktada paralel bir adımı daha paylaştı:
- Almanya’da bir 3’üncü lig takımı alacağız. Akademiden yetişecek futbolcular ilk aşamada orada profesyonel oynama şansı bulacak.
- Akademiden yetişecek futbolcular Galatasaray’a mı gelecek?
- 18 yaşından önce kendileriyle sözleşme yapmamız söz konusu değil. İstedikleri kulübe gidebilecekler. Futbolcunun her transferinde bize ‘yetiştirme bedeli’ ödenecek. Akademiden yetişecek futbolcuların Galatasaray’a bir gönül bağı olacağını düşünüyorum.
Almanya’daki yöneticilerin bu akademiyi çok istediklerine bir de örnek verdi:
- Hamburg’dan da davet aldık ve görüşmeler yaptık. Daha önce ordunun kullandığı bir alanı bize tahsis etmek istediler.
‘BU ASLINDA İFLAS DURUMUYDU’
AYSAL, SPK’nın fren koyduğu sermaye artırım kararının detaylarını anlatmaya ise 4 Mayıs 2011’de başkanlığa seçildiği günden başladı:
- İki şirketin birleşmesi sonrasında Galatasaray Sportif A.Ş.’nin 2 milyon 788 bin liralık sermayesine karşılık, 251 milyon lira zararda olduğunu gördük. Bu aslında iflas durumuydu. Üstüne üstlük 78 milyon doları muhaccel, 328 milyon dolar toplam borç vardı.
Aysal, bir yandan sermaye artırımının önüne “dava seti” çeken sembolik miktarda Galatasaray Sportif hissesi olan 16 kişiye yüklenirken, diğer taraftan sıklıkla şu soruyu gündeme getirdi:
- 300 milyon liralık bir ekonomik büyüklük 2 milyon 788 bin liralık sermaye ile yönetilebilir mi? Bu sağlıklı bir durum mudur?
‘ASIL ETİK DIŞI DAVRANAN SPK’
ARDINDAN da bedelli sermaye artırımı kararlarında hukuki ve etik açıdan bir sorun görmediklerini belirtti:
- Galatasaray Sportif A.Ş.’nin kulüp dahil 15 bin ortağı var. Dava açan 16 kişi dışında da yüzlerce küçük ortağımız bulunuyor. Bunların hepsi bedelli sermaye artırım kararımıza destek veriyor.
SPK’nın çok büyük oranlı bedelli sermaye artırımını küçük hissedarlar açısından uygun görmediğini anımsattık, yanıtı şu oldu:
- Asıl etik dışı davranan SPK’nın kendisidir. Sermayesi güçlü şirketin hisse senetleri de piyasada güçlü olur. Uzun vadede hisse senedi sahipleri bu işten kazançlı çıkar.
Sonra da tartışmalardan bunaldığını şu sözlerle hissettirdi:
- Bu tabloyu önceden görsem, Galatasaray başkanlığına aday olmazdım.
UEFA KRİTERLERİ İLE SAVUNDU
BUNUN üzerine şu soruyu yönelttim:
- Tablonun tamamının sizin açınızdan sürpriz olması pek mümkün değil sanırım.
Verdiği yanıt, tartış-malardan, sermaye artırımının frenlenmesinden sıkıldığını ortaya koydu:
- Elbette Galatasaray’ın durumunu biliyordum. Ben görev adamıyım. Bunun için Galatasaray’ın başkanı oldum.
Ünal Aysal, sohbet boyunca rahat ve kendinden emin görüntü verdi. Sermaye artırımına dönük ısrarını sürdürdü:
- UEFA’nın mali kriterlerine uyum açısından da sermayemizin güçlü olması gerekiyor. Şimdi SPK’nın yeni çizeceği çerçeveye göre sermaye artırımını yeniden gündeme getireceğiz.
‘Bilmeseydim başkanlığa soyunmazdım’ dedim
G.SARAY Başkanı Ünal Aysal, dün bir açıklama yaparak “Hafta içinde ekonomi yazarlarıyla yaptığımız toplantıda ‘Galatasaray’ın mali durumunu bilmeseydim başkanlığa soyunmazdım’ sözlerimin bazı yazarlarımız tarafından ‘bilseydim’ olarak anlaşılmış ve yansıtılmış olduğunun bilinmesini isterim” ifadelerini kullandı.
G.Saray’ın işi bundan sonra kolay değil
G.SARAY Yönetimi’nin SPK’yla yaşadığı sermaye artırımı tartışmasını dün TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, yönetim kurulu üyeleri Mustafa Yardımcı ve Harun Karacan ile Kredi Kayıt Bürosu (KKB) Genel Müdürü Kasım Akdeniz’le sohbeti sırasında Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’a da sordum:
- Kanunla birlikte SPK’nın yönetimini de değiştirdik. Şimdiki yönetim doğruları yapar.
Babacan’ın bu yanıtı, Galatasaray yönetiminin adımlarını SPK’yla inatlaşmadan atması gerektiğini gösteriyor.
4 Mayıs 2011’deki tabloyu, “iflas riski vardı” diye ortaya koymak, SPK yönetimini ikna etmeye yetecek gibi görünmüyor.
Sermaye artırılmazsa Avrupa’yı uzaktan seyrederiz
AYSAL, kulüplerin özsermayelerinin güçlenmesinin yollarının zorlaştırılması halinde birikmiş sorunlardan kurtulamayacağını da öne sürerek, “Avrupa platformunda önemli ve kalıcı bir oyuncu olmak hayal haline gelir. 16,9 milyar Euro’luk Avrupa futbol pazarını uzaktan seyrederiz. Sermaye artırımına gitmiş olsaydı Beşiktaş ve F.Bahçe de bu sorunları aşmıştı” dedi.
Cezayı 1 ay içinde ödeyip itiraz edeceğiz
SPK tarafından Galatasaray hakkında Şubat ortasında açıklanan 713 bin 226 liralık idari para cezası hakkında, “Haksız ve yüksek buluyoruz” yorumunu yapan Aysal, buna rağmen, cezayı bir ay içinde yüzde 25 indirimle ödedikten sonra itirazda bulunacaklarını söyledi. Ayrıca, “Bunu ödedikten sonra eski yöneticilere dönmeyeceğiz, çünkü kasıtlı yapmadılar” diye konuştu.
Paylaş