Paylaş
Cotes du Rhone Gigondas’ta 2 dönüm bağ için pazarlık yaptı. Tam bağ sahibiyle el sıkışacakken komşulardan itiraz geldi:
- Yabancı komşu istemiyoruz.
O itiraz üzerine Fransa’daki kuralı öğrendi:
- Satılacak bağa müşteri aranırken, öncelik komşularındır. Yabancının verdiği fiyat komşulara aktarılır, alım niyetleri sorulur. Komşular alıcı olmazsa, yabancıya satış gerçekleşebilir.
Daha sonra konuyu Kavaklıdere’nin şarap-bağ uzmanı danışmanı Stephane Derenoncourt’a açtı:
- Fransa’da küçük bir bağ-şato almayı düşünüyorum. Bana yardımcı olur musun?
Derken Derenoncourt’dan beklenen bilgi geldi:
- Benim bağım Fransa’nın ünlü bölgesi Saint Emilion’a komşu bir noktada. Benim bağımın yanındaki bağ satılık.
Başman hemen gidip bağı gezdi, kararını verdi:
- Bu bağı ve şaraphaneyi alıyorum.
Geçen gün Kavaklıdere’nin otel ve restoranların içki alımlarına karar veren profesyonellerle bir buluşma gerçekleşti. Kavaklıdere’nin ürünlerini anlatan görevli, elindeki katalogtan bir şarap gösterdi:
- Bu şarap Fransa’daki bağımızın üzümünden elde edildi.
Görevlinin, “Fransa’daki bağımız” sözünü Ali Başman’a sordum, anlattı:
- Saint Emilion’ın yanıbaşında Stephane Derenoncourt’a komşu bağı satın aldık.
Bağda Cabarnet Franc ve Merlot dikili olduğunu vurguladı:
- Toplanan üzümlerden 60 bin şişe dolayında şarap elde edilebiliyor.
Fransa’da bağ satın almasının nedenini merak etttim, anlattı:
- Markamıza güç katan bir adım atmış olduk. Şarap dünyası, “Kavaklıdere’nin Saint Emilion’a komşu bölgede bağı-şaraphanesi var” diyecek. Bu da bizi güçlendirecek.
Bağı alınca Fransa’daki katı kuralları yaşadığını kaydetti:
- İlgili idare, bağımızdan ne kadar üzüm elde edebileceğimizi, ondan ne kadar şarap üretebileceğimizi en ince ayrıntısına kadar biliyor. Çok sıkı denetim yapıyor.
Denetimlerde üzerinde durulan konuya değindi:
- Bütün çabaları üretilen şarabın kaliteli olmasını sağlamak.
Türk şirketlerinin yurtdışında marka-şirket alma kapısını ilk açan Yıldız Holding oldu. Yıldız Holding, önce Godiva’yı, ardından United Biscuits’i aldı. Ziylan Grubu, İtalyan Lumberjack’ı satın alıp, markayı atağa geçirdi.
Kale Grubu, İtalya’da marka ve fabrika, Eczacıbaşı’nın Vitra’sı Almanya’da marka satın aldı...
Bayraktarlar Grubu, Alman stop lambası üreticisi Odelo’yu bünyesine katıp, üretimini Çin’e kadar uzattı.
Bakalım şarap dünyasının kalbi Fransa’da bağ sahibi olmak Kavaklıdere’yi nasıl etkileyip, değiştirecek?
‘TAYYİP İYİ Mİ’
AB eski Bakanı Egemen Bağış, Global Danışma Kurulu Eşbaşkanlığını yürüttüğü Uluslararası İşbirliği Platformu’nun (UİP) düzenlediği ve 28-30 Kasım 2017’de gerçekleşecek “8. Boğaziçi Zirvesi” tanıtım toplantısında, zirvenin konuk konuşmacılarından Dimitris Avramopulos’u anlatırken 15 Temmuz 2016 gecesini anımsadı:
- Hain darbe girişimi gecesi beni yurtdışından ilk arayan Atina eski Belediye Başkanı Dimitris Avramopulos’tu. İlk sorusu da, “Tayyip nasıl, iyi mi?” oldu.
Avramopulos’un Atina Belediye Başkanlığı’nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemine denk geldiğini vurguladı:
- Avramopulos, Yunanistan’da 4 kez farklı bakanlık görevlerinde bulundu. Türkiye ile hep yakın-sıcak ilişkide oldu. Ayrıca Tayyip Bey’i Pınarhisar’da tutuklu olduğu dönemde ziyarete gelmiş, görüşme izni alamayınca kapıdan dönmüştü.
Avramopulos’un zirvede Avrupa Birliği (AB) ile ilgili konuşacağını kaydetti:
- Belki Avramopulos’un konuşması Türkiye’yi AB gündemine çekmeye vesile olur.
ZEYTİNYAĞINI 16 LİRAYA DÖKME İHRAÇ ETMEYİN 20 LİRAYA İÇERİDE SATALIM
AKHİSAR Ticaret Borsası Başkanı Alper Alhat, bu yıl zeytin ve zeytinyağı üretiminin artması üzerine dökme yağ ihracatının da artacağını düşündü:
- Bu yıl başta İtalya olmak üzere yurtdışına dökme zeytinyağı ihracatı 150 bin tonu bulabilir.
Markasız ihracat olan dökme satış fiyatını tahmin etti:
- Dökme ihracatta zeytinyağımızın kilo fiyatı 3.3-3.4 Euro dolayında oluşur.
Ardından Alhatoğlu adlı aile şirketindeki ortağı, abisi, Zeytin Üreticileri ve Sanayicileri Derneği Başkanvekili Mustafa Alhat’la şu stratejiyi geliştirdi:
- Türkiye’de kişi başı zeytinyağı tüketiminin yıllık 2 kilonun üzerine zar zor çıkmasının en önemli nedeni fiyat. Tüketicinin önemli bir bölümü 35 lira verip zeytinyağı alamıyor. Biz kendi ürünümüzün fiyatını 20 liraya indirsek, vatandaşın zeytinyağı alabilmesinin yolunu açarız.
Alper Alhat, aldıkları bu kararı Akhisar’da düzenledikleri “Dünya Zeytin Günü” buluşmasında bizimle de paylaşıp, sektöre şu çağrıyı yaptı:
- Gelin ürün bol diye zeytinyağımızı İtalya’ya 16 liraya dökme olarak ihraç etmeyelim. Markalı ve daha yüksek fiyata ihracatı zorlayalım. Dökme ihracattan uzak durup, iç pazarda Türk tüketicisine kilosu 20 liraya zeytinyağı alabilme fırsatı yaratalım.
Zeytinyağının sağlıklı besin kaynağı olduğunu anımsattı:
- Düşük fiyatla dökme ihracat yerine kendi vatandaşımızın uygun fiyata sağlıklı beslenmesinin yolunu açalım.
Büyük üreticilerden bu çağrıya uyan çıkar mı?
Paylaş