Paylaş
ÇİMENTO, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği’nin (ÇCSİB) düzenlediği Seramik Tasarım Yarışması ödül töreninin gerçekleştiği mekandaki sergi alanına girdiğimde Seramik Tanıtım Grubu Başkan Yardımcısı Ahmet Yamaner, Vitra’dan bir kadın yöneticiye ilgisini çeken pisuvar tasarımını gösterdi:
- Pisuvarda hep, “Yanımdaki bana bakıyor mu, ben yanımdakine bakıyor gibi duruyor muyum” tedirginliği yaşanır. O nedenle de pisuvarlar arasına yan yana duranların birbirinin mahrem yerlerini görmelerini önleyecek bölmeler konulur.
Bu girişten sonra sergilenen tasarımın farkına dikkat çekti:
- İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden Can Küçük, bu pisuvarı tasarlarken, duvara bakan duruştan farklı bir model geliştirmiş. Bu pisuvarlarda erkekler yan yana durmak yerine arka arkaya diziliyor.
Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu’nda uzun yıllar üst düzey yöneticilik yapan, şimdi de yönetim kurulu üyeliği süren Yamaner, tasarımı beğendiğini vurguladı:
- Bence Vitra’nın bu tasarım üzerinde durması lazım. Bu tasarımla pisuvar, “Yanımdaki bana bakıyor mu, ben ona bakıyor gibi duruyor muyum” tedirginliğini ortadan kaldırır.
O sırada yanımıza gelen Ece Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz’e sordum:
- Bu pisuvar tasarımı iş yapar mı?
- Farklı bir tasarım. Ancak, üzerinde çalışmak gerekiyor. O çalışma sonrası kullanılır hale gelip gelmeyeceğine karar verilebilir.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili Tahsin Öztiryaki, tasarımı görür görmez, basın danışmanlığı hizmeti aldıkları PR Basın’ın sahibi Kerim Sallancı’yı çağırdı:
- Bu pisuvar senin derdine çare olur.
Son 7-8 yıldır boynunda sorun yaşayan Sallancı’nın sıkıntısı şiddetlendiği anlarda kafası sola dönük kalıyor. O anlarda acı da çekse, duruşunu çenesine götürdüğü eliyle düzeltmeye çalışıyor. Sallancı, bu sorunu ilk yaşamaya başladığı günlerde tuvalete gitti. Pisuvarın önünde durunca, yüzü sol tarafına dönük kaldı, o an tedirgin oldu:
- Ya yanımdaki bana, “Ne bakıyorsun arkadaş?” derse, derdimi nasıl anlatacağım.
Hemen yerini değiştirdi, sol tarafı duvar olan en son pisuvarın önünde durdu. Tuvaletten çıkınca hizmet verdiği ihracatçılardan birine sıkıntısını aktardı. O günden sonra Sallancı’nın sorunu, ihracatçılar arasında espri konusu oldu:
- Kerim Abi, pisuvarın önünde nasıl duruyorsun, bir anlatsana...
O da her seferinde yaşadığı sıkıntıyı, acıyı bir tarafa bırakıp espriyi sürdürdü...
Erkekleri arka arkaya dizecek pisuvar, gecenin konusu olsa da, ödül alan tasarımlar arasına giremedi...
Sağlık gereçleri kategorisinde Mehmet Behzat Birtane, seramik kaplama malzemelerinde Aslı Erkun birinci oldu.
Bu tasarımı “işlevsel” bulup, seri üretimine soyunan olur mu?
Sitelerde açık havuzu ‘geleneğe aykırı’ bulup itiraz eden belediye var
SERAMİK Tasarım Yarışması’nın ödül töreninde Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili Tahsin Öztiryaki, Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Bahadır Kayan, Seramik Tanıtım Grubu Başkan Yardımcısı Ahmet Yamaner, Kale Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Süleyman Bodur ve mimar Emre Arolat’la aynı masadayız.
Arolat’a üzerinde çalıştığı projeleri sorunca konu açıldı,
dert yandı:
- Bazı belediyeler (AK Partili) mimari projesini hazırladığımız konut sitelerinde açık havuzlara, “Geleneklerimize ters düşüyor” diyerek karşı çıkıyor. Daha da ötesi, “Evlerin pencerelerini kemerli yapın” diyorlar.
Konuya örnek verdiği projede imar durumuyla ilgili hiçbir sorun olmadığını belirtti:
- Belediyelerin mimarın çizdiği projeye bu tarz itirazlarda bulunmasına ilk kez tanık oluyorum.
Masadaki bir meslektaşı işin farklı yönüne dikkat çekti:
- AK Partili belediyeler, site nüfusu belirli düzeye varınca, cami yapılmasını şart koşuyor.
Araya girip sordum:
- Cami için nüfus kıstası nedir?
- Benim projelerden biri
5 bin kişinin yaşayacağı siteydi, orada cami şartı işledi. Bunun üzerine, “Ben de bir okul yaparım” dedim.
Belediyenin mimara, “pencereye kemer koy”
deme hakkı var mıdır?
Paylaş