Paylaş
- Sayın Başbakan Yardımcımız, sizin de içinde bulunduğunuz bir grup gazeteci ve uzmanla sohbet etmek istiyor.
Geçen cuma sabahı Ankara’da bildirilen toplantı mekanına gittik. Salonda sunum için hazırlanan ekrana baktım:
- 15 Temmuz Sonrası Ekonomi Diplomasisi (Kamu Diplomasisi Koordinasyonu Çerçevesinde).
Salonda bazı gazetelerin ekonomi yazarları ile bazı banka ekonomistleri vardı. Kurtulmuş, önce yanındaki Doç. Ali Osman Öztürk’e döndü:
- Ali Osman Öztürk, Kamu Diplomasisi Koordinatörü. Şu anda kurumda kendisinden başka kimse yok.
Sonra15 Temmuz 2016 gecesi yaşananlardan söze girdi:
- Türk siyasi tarihinin en kara gecesini yaşadık. Ertesi sabah büyük bir kabustan uyandık. Cumhurbaşkanımızın dirayeti, medyanın darbeye karşı duruşu, siyasette hasret kaldığımız birlik-beraberlik duruşu ve milletimiz darbecileri püskürttü.
Bundan sonra milli duygularla seferber olunması gerektiğini belirtti:
- FETÖ, “Yenildik” diye kenara çekilmez. Batı’da algı operasyonları yürütecekler. Ekonomi üzerine spekülasyonlar yapacaklar. İnsan hakları tezviratları yapacaklar.
Bu durumda “Ekonomi diplomasisi”ne yüklenmek gerektiğini kaydetti:
- “Geldi, geçti” diye bakamayız. Çok yönlü mücadele yürütmemiz gerekiyor. Darbeciye kesinlikle merhametli davranmak yok. Onlarla ilgisi olmayanlara da adaletsiz davranılmayacak. Ak ile kara ayıklanacak.
Başbakan Binali Yıldırım’ın olağanüstü hal (OHAL) ile ilgili sözünü yineledi:
- OHAL, millete değil, devletin içindeki hainlere karşıdır.
15-22 Temmuz döneminde ekonominin nabzını ortaya koyan göstergelere işaret etti:
- Faiz yükseldi, Borsa İstanbul düştü, döviz yükseldi. Ancak, yine de tüm bu olumsuz etkiler minimal kaldı. Bu, ekonominin yapısal gücünden kaynaklandı.
Faiz de, döviz de normal seyrine doğru çekiliyor. Gerek Merkez Bankası, gerekse Borsa İstanbul bu süreci iyi yönetti. TOBB, DEİK gibi kuruluşlar darbeye karşı dik duruşu ortaya koydu. Ülkemizdeki yabancı yatırımcılar da desteklerini gösterdi.
Söz konusu süreçte piyasalarda oynaklık ve belirsizliğin arttığına değindi:
- Bu durum yabancı yatırımcının algısını da bozdu. S&P art niyetli etkiyle ülkemizin notunu indirdi. Ancak, bu süreçte 8.7 milyar doların bozdurulması,bizim için çok kıymetli bir koz oldu. Üstelik önemli bir kısmı hane halkından geldi.
Ordunun yapısal sorunu üzerinde durdu:
- Orduda darbe üreten bir sistem vardı. O sistem değişecek. Bedeni, mikrop girmeyecek şekilde güçlendirmek gerekiyor.
Noktayı şu cümleyle koydu:
- Kriz ağır ama fırsat da var...
Sonra masanın çevresindeki ekonomistler ve ekonomi gazetecilerinin “Ekonomi diplomasisi”ne dönük görüş ve önerilerini dinledi. Tüm görüş ve önerileri kendisi, Kamu Diplomasisi Koordinatörü Öztürk ve Danışmanı Babacan not aldı...
Ülkemizi dünyada ilk 10 ekonomi arasına taşıyacak büyümeyi sağlamaya kendi kaynaklarımız yetmiyor.
Yani, uluslararası yatırımcıyı, kaynağı çekmemiz gerekiyor...
Bu durumda, “Ekonomi diplomasisi”ni doğru yönetmeye, en uygun dili belirlemeye her zamankinde daha fazla ihtiyaç var...
17-25 ARALIK’IN FATURASI 46 MİLYAR DOLARDI
BAŞBAKAN Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 17-25 Aralık 2013’te gündeme getirilen dosyalarla yaşanan süreci anımsattı:
- 17-25 Aralık’ın ülkemize faturası 46 milyar dolar oldu.
Sonra 15 Temmuz darbe girişimine döndü:
- Allah korusun, darbe başarılı olsaydı, daha beter etkiler yaşanırdı.
Paylaş