Paylaş
MİLLİ Savunma Bakanlığı Savunma Sanayii Müsteşarı Prof. İsmail Demir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dış seyahatlerinin büyük bölümünün heyet kadrosunda yer alıyor. Erdoğan’ın Prof. Demir’i gittiği ülkelerde heyetler arası görüşme kadrosuna almasının en önemli hedefi şu:
- Savunma sanayiimizin ihracatı artmalı...
Prof. Demir, Türkiye’nin savunma sanayiinde ulaştığı düzeyi anlatıp, daveti yapıyor:
- Savunma sanayii ürünlerini bizden alın.
Hemen her ülkede karşısına şu soru çıkıyor:
- Biz 10, 20, 30, 40 yıldır savunma sanayii ürünlerini aynı gelişmiş ülkelerden alırız. Onlardan memnunuz. Neden Türkiye’den alalım.
Prof. Demir, şu yanıtı veriyor:
- Aynı kalitedeki ürünü Türkiye’den daha uygun fiyata alabilirsiniz.
Geçen hafta meslektaşım Şeref Oğuz’la birlikte Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nda (SSM) Müsteşar Prof. Demir’le sohbet ettik. Sonra birlikte Aselsan’ın önemli tesislerinden birini gezdik. Prof. Demir, yurtdışında karşılaştığı önemli bir soruyu daha paylaştı:
- Hemen her ülkede, “Bize teklif ettiğiniz savunma sanayii ürününü Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) kullanıyor mu?” diye soruyorlar.
Verilen olumlu yanıttan sonra sıranın ürünlerin pratikte görülmesine geldiğini belirtti:
- Biz de SSM’nin, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni Güçlendirme Vakfı’nın şirketlerinin ve özel sektörün ürünlerinin sahadaki başarılarının yer aldığı görüntüleri gösteriyoruz. Daha sonra muhataplarımız davet edip, tesisleri gezdiriyoruz.
Savunma sanayiinde pazarlama farklına işaret etti:
- Alıcı taraf başta o ülkenin silahlı kuvvetleri olmak üzere devlet kurumları. Dolayısıyla satıcı tarafta da karşısında devleti görmek istiyor.
Erdoğan’ın dış heyetlerinde yer almasının bu açıdan önemli olduğunu vurguladı:
- Sayın Cumhurbaşkanımız her dış seyahatinde yeri geldikçe savunma sanayiimizden bahsediyor. Böylece karşı taraf, devletin savunma sanayinin arkasında olduğunu görüyor.
Bu noktada savunma sektörünün ihracatına değindi:
- Sektör geçen yıl 1.7 milyar dolarlık ihracat yaptı. SSM’de bir Müsteşar Yardımcısı sektörün ihracatının artırılmasına yoğunlaşmış durumda.
Otokar’ın Abu Dabi’de kısa süre önce attığı imzayı anımsattı:
- Otokar’a sordum, 650 milyon dolarlık iş için 3-4 yıldır görüşmeleri sürüyormuş. Yani, işin arkasında büyük çaba var.
Sektörün bu yılki ihracat hedefini sorduk, şu yanıtı verdi:
- Bu yıl 5-6 milyar dolarlık iş bağlama potansiyeli var. Hepsi gerçekleşir mi bilemiyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın benim de izlediğim Bahreyn, Suudi Arabistan, Katar seyahatini anımsattı:
- Savunma sanayi konusunda Katar’dan bu yıl için 2 milyar dolarlık söz aldık.
Sektörün yıllık cirosunu merak ettik, aktardı:
- 5-5.5 milyar dolar dolayında.
Ardından şu veriyi ortaya koydu:
- Aslında 400’den fazla projeden oluşan 35 milyar dolarlık portföyümüz var. Bir kısmı yürüyor, bazıları imzalandı, bir bölümü imzalanmak üzere. Ayrıca görüşmeleri sürenler de var.
Savunma sanayi, kamunun alım gücü desteğiyle teknolojide hızla ilerliyor, dünyaya açılma temposu artıyor...
35 milyar dolarlık portföy, savunma sanayiinin ulaştığı noktayı ortaya koyuyor...
ALTAY TANKI TEKLİFİ DEĞERLENDİRİLİYOR
SAVUNMA Sanayii Müsteşarı Prof. İsmail Demir’e ana geliştirici görevini Otokar’ın yürüttüğü Altay Tankı’nda son durumu sordum, yanıtladı:
- Testler hemen hemen bitti. Sözleşme gereği seri üretim için geliştirici firmadan teklif alındı, değerlendiriliyor.
SARSILMAZ DA 10 BİN MİLLİ TÜFEK ÜRETECEK
SAVUNMA Sanayii Müsteşarı Prof. İsmail Demir’e odasında bir örneği bulunan milli tüfeği sordum:
- Milli tüfekte Makine Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) 20 bin, Kale Grubu 15 bin adet üretme görevi üstlenmişti. Bu konuda devreye giren başka üretici de var mı?
- Sarsılmaz ile 10 bin milli tüfek üretimi için anlaşma imzalandı. Sözleşmeye ihracat şartı da konuldu.
Milli tüfeğin geliştirilmesinde önemli rol üstlenen Kale Grubu’nun 15 bin adetlik üretimi az bulduğunu anımsattım, yanıtladı:
- 35 bin adet, TSK’nın 2014 için bildirdiği ihtiyaçtı. 2015, 2016, 2017 yılları var... İhtiyaç 200 bini bulabilir.
İNSAN YAPISIYSA BİZ DAHA İYİSİNİ YAPARIZ
SAVUNMA Sanayii Müsteşarı Prof. İsmail Demir, sektörde yerlilik oranını arttırmak için çalıştıklarını belirtti:
- Örneğin Endüstriyel Yetkinliği Destekleme Projesi (EYDEP) var. Amacımız, sektördeki kaliteli oyuncu sayısını arttırmak, onları dünyaya açmak.
İthal edilen savunma sanayii ürünlerinde zaman zaman yedek parça sorunu yaşandığını vurguladı:
- Satıcı ülke aniden, “Parçayı vermiyorum” diyebiliyor. Vermek için ülkemizi zorlayacak kurallar koymaya kalkıyor. Bu durumda sektörümüz o parçanın yerlisini yapıyor. Sonra dönüp o ülkeye, “İyi ki o parçayı vermediniz, sayenizde kendimiz ürettik” diye teşekkür ediyoruz.
Sektörde özgüveni yükseltmek için kullandığı slogana işaret etti:
- İnsan yapısıysa biz daha iyisini yaparız...
Paylaş