Paylaş
Levent Selamoğlu, söze 1923 yılından, Prof. Mustafa Nevzat Pısak’ın kendi adını taşıyan şirketin temelini ilk attığı günlerden girdi:
- Kuruluş yılımız 1923. Kuruluş günümüzü de 29 Ekim kabul ediyoruz. Cumhuriyetimizle birlikte 87’nci yaşımızı kutlayacağız.
Ardından Prof. Mustafa Nevzat Pısak’ın Türk ilaç sektöründeki öncülüklerinden örnekler verdi:
- 1919 yılında haşhaştan afyon ekstresi elde ederek, ilaç üretiminde kullandı.
Sonra bugünlere döndü:
- Üretim merkezimiz bir dönem Mecidiyeköy’deydi. Sonra bazı birimlerimizi Şekerpınar’da devreye aldık. Şimdi tüm üretim Yenibosna’daki tesislerimizde sürüyor. Burası aslında 5 farklı tesisten oluşuyor.
- Cironuz ne kadar?
- 2009 yılını 250 milyon dolar ciroyla kapatmıştık. İlaç fiyatları çok düşürüldüğü için bu yıl ciromuz da düşecek.
- Ya ihracat?
- Bu yıl ihracatımızın 40 milyon dolara ulaşacağını tahmin ediyoruz.
Selamoğlu, Mustafa Nevzat İlaç Sanayi’nin Türkiye’de ilaç hammaddesi üreten 5-6 şirket arasında yer aldığına dikkat çekti:
- Aslında ilaç hammaddesi üreten şirketlerin sayısı birara 20’yi bulmuştu. Çoğu zamanla bıraktı, ithalata yöneldi. Çünkü, hammadde üretmek zahmetli bir iş ve rekabet şansımız çok düşük. Çin ve Hindistan’ın karşısında dayanmak kolay değil.
Batının ilaç hammaddesi üretimini giderek bıraktığını vurgulayıp, ekledi:
- Ben bu değişimi gelecek açısından tehlikeli buluyorum. Hammaddede dışa bağımlı olmayı doğru bulmuyorum.
1200 kişilik kadronun 50’den fazlasının Ar-Ge bölümünde çalıştığına dikkat çekti:
- Biz jenerik ilaç üretiyoruz. Daha iyi anlaşılsın diye bunun yerine “benzeri” deyimini kullananlar var. Aslında jenerik ilaç üretimi de bir geliştirme faaliyetidir. Gerektiğinde klinik araştırmaya kadar uzanır. Daha önce bulunmuş moleküle bir halka takarsınız, etkisi 3 saatten 1 saate iner. Bu katma değer yaratmaktır.
Selamoğlu, jenerik ilaç üretiminin sanıldığı kadar basit olmadığının altını daha kalın çizmek için bir örnek daha verdi:
- Kanser tedavisiyle ilgili iki ilaç için hayvanlar üzerinde deneme aşamasına geldik. 5-7 yıl içinde pazara verebileceğimizi düşünüyoruz.
- Ne zamandır üzerinde çalışıyorsunuz?
- 3 yıl önce başladık. Yani, toplam 8-10 yıl içinde söz konusu iki ilacı pazara sunabilecek hale gelmiş olacağız.
Selamoğlu, 87’inci kuruluş yıldönümlerine denk gelen önemli bir gelişmeyi paylaştı:
- 2004’ten bugüne kadar tesislerimize 125 milyon dolar yatırım yaptık. Bunun 25 milyon doları onkoloji ürünlerine dönük oldu. Burada ulaştığımız başarı, bize kanser ilacında ABD kapısını açtı. Kasım ayının ikinci yarısında ABD’ye ilk parti kanser ilaçlarımızı göndereceğiz.
Son dönemlerde Bilim İlaç ve Abdi İbrahim tesislerini gezmiştim. Bunlara Mustafa Nevzat da eklendi. Türk ilaç sektörünün, geliştirdiği jenerikler ürünlerle dünya pazarlarında kendine önemli yer açtığını gördüm.
Kanser ilacıyla ABD’ye girmek, Türk ilaç sektörüne “sınıf” atlatacak...
İyi günler, FDA ABD halkı adına denetime geldik
MUSTAFA Nevzat İlaç Sanayi A.Ş. Genel Müdürü Levent Selamoğlu, ABD’ye kanser ilacı ihracatı konusunda kapıyı açabilmek için birkaç kez FDA (ABD Gıda ve İlaç Kurumu-US Food and Drug Administration) denetiminden geçtiklerini şöyle aktardı:
- FDA müfettişleri kapıda kimliklerini gösterip, “İyi günler, FDA... Amerikan halkı adına size denetime geldik” dediler. Bu bize çok çarpıcı geldi.
Dışarda adımız MN Pharmaceuticale268 ürünümüz dış pazarda
LEVENT Selamoğlu, Mustafa Nevzat İlaç Sanayi’nin ilk ihracatını 1988’de Cezayir’i gerçekleştirdiğini belirtti:
- Bizi yurtdışında kimse Mustafa Nevzat İlaç Sanayi olarak bilmez.
- Farklı bir isim mi kullanıyorsunuz?
- Amblemimizdeki “MN”yi kullanıp, yanına “Pharmaceuticale” ekledik.
Ekrana yansıyan sunuma baktım, Mustafa Nevzat’ın ihracat pazarları, AB ülkelerinden Afganistan’a, Gürcistan’dan Çek Cumhuriyeti’ne, Malezya’dan Malta’ya, Filipinler’den Rusya’ya kadar birçok ülke sıralanmıştı:
- Dünya pazarlarında 268 ürünümüz var. 220 ürün de dışarda ruhsatlandırma aşamasında. Yani, 488 ürüne çıkacağız.
Artık Türkiye de her ithal ilaç için denetime gidiyor
LEVENT Selamoğlu, başta ABD olmak üzere birçok ülkeye girişte denetimin 2-4 yıl sürdüğüne dikkat çekince sordum:
- Birçok orjinal ilaç üreticisi, “Türkiye, Avrupa Birliği (AB) yolunda yürüyor. Artık AB’den alınan ruhsatları dikkate alıp, bizi uzun süre kapıda bekletmese” diye yakınıyor. Yani, biz de inceleme yapmıyor muyuz?
- 1 Mart 2010’a kadar Türkiye’ye ilaç ithal etmek çok kolaydı.
- Neden?
- Çünkü, 100 ilaç için başvuru varsa, aralarından biri bizzat üretim merkezlerine gidilerek denetlenirdi.
- Ya 1 Mart sonrası?
- Şimdi bizim otorite de “yerinde denetim” yöntemine geçti. Biz bu uygulamayı haklı görüyoruz.
Paylaş