’Cep’te 3’üncü nesil A lisansı şirket olsaydı Turkcell alabilir miydi
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
DÜNYADA ve Türkiye’de piyasaları, rekabet kurallarını yakından izleyen, bilen bir uzman aradı.
Cuma günü gerçekleşen ’cep’te 3’üncü nesil frekans lisansları ihalesine takılmış:
Bu ihale öncesi frekansların kimlere satılabileceği konusunu Rekabet Kurumu’na danıştılar mı?
- Hatırlamıyorum. Ancak, gazetede yayınladığımız haberden de anlaşılacağı gibi, ihale sonucunu önce komisyon, hemen ardından da Bilgi ve İletişim Teknolojileri Kurulu (BTK) onayladı.
İhaleyi hatırlayalım. Cuma günü gerçekleşen ihale sonucunda Turkcell 358 milyon Euro’luk A tipi 3’üncü nesil lisansını, Vodafone 250 milyon Euro’ya B tipi lisansı, Avea da 214 milyon Euro’ya C tipi lisansı almaya hak kazandı. D tipi lisansa ise alıcı çıkmadı. Sözleşmelerin imzası için Danıştay’ın onayı beklenecek.
Şimdi uzmanımızla sohbete dönelim:
Rekabet Kurumu bu işte devrede olsaydı, en güçlü olan A tipi lisansı Turkcell alamazdı.
- Neden? Teklifi 358 milyon Euro’ya sadece Turkcell yükseltti.
Para konunun daha sonraki bölümü. Burada zaten pazara hakim durumda olan Turkcell’in hakimiyetini daha da güçlendirecek bir lisansı almaya hak kazansası olayı var.
- Önünde yasal bir engel yok. Şeffaf bir ihaleye girip yarıştı, öne geçti.
En iyisi konuya şöyle bakmak. A, B, C ve D’yi birer şirket kabul edelim. Bunların satışı gündeme gelseydi, Rekabet Kurumu işin içine girmeyecek miydi?
- Evet...
Şu anda GSM operatörleri arasında pazarın lideri Turkcell değil mi?
- Öyle...
O zaman, Rekabet Kurumu, A adlı şirketin Turkcell’e satışına izin vermezdi. Çünkü, pazarın liderinin daha güçlenip, ’daha da hakim pozisyon’ kazanması söz konusu.
- Ama ortada şirket değil lisans var. Vodafone ve Avea da parayı bastırıp, A tipi lisansı alabilirdi. Turkcell bastırdı, onlar B ve C’ye razı oldular.
Böyle durumlarda bence şimdiki adı Bilgi ve İletişim Teknolojileri Kurulu (BTK) olan Telekomünikasyon Kurumu’nun (TK) devreye girmesi gerekir. BTK, ’A tipi lisans ihalesine Turkcell girmemeli’ demeliydi.
Tam epeydir tartışılan, numara taşınabilirliği yüzünden geciken 3’üncü nesil ihalesi bitmişken, krizin kol gezdiği bugünlerde devlete 970 milyon Euro gibi bir kaynak sağlayan ihale yapılmışken kafam karıştı.
Ne yani, BTK çıkıp, "Ey Turkcell, sen A tipi 3’üncü nesil lisansını alamazsın. Sadece B, C ve D ihalelerine girebilirsin" mi diyecekti?
Olabilir miydi?
Dedim ya, kafam karıştı...
Sinpaş GYO’nun yüzde 33’ü yabancı fonların elinde ’içki yasak’ diyebilir miyiz
CUMA akşamı Bahçeşehir Üniversitesi’nde dünyada "tek para"ya geçilmesini savunan, Euro fikrinin önderlerinden, şimdi de "NATO para birimi yaratalım" diyen Nobel ödüllü iktisatçı Prof. Robert Mundell’i dinlemeye gittim.
Oturduğum masada Sinpaş Gayrımenkul Yatırım Ortaklığı’nın (GYO) CEO’su Ömer Faruk Çelik de vardı. Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Deniz Ülke Arıboğan, Çelik’i görmüşken, beğenisini dile getirdi: Sizin Halkalı-Küçükçekmece hattındaki Bosphours City projeniz çok güzel. Sanırım boylu boyunca havuz yapacaksınız, öyle Boğaz havası vereceksiniz. Peki deniz suyu mu kullanacaksınız?
- Yağmur sularını da biriktirebileceğimiz bir sistem kuruyoruz. Deniz suyunu orada kullanmamız mümkün değil.
Ömer Faruk Çelik, beni görünce sitem etti:
Cuma günkü yazınızda "Bosphours City’de içki yasağı koyacağımıza dönük söylentilerden" söz etmişsiniz. Bu doğru değil.
Aslında Bosphours City’de içki yasağı konulacakmış gibi bir izlenim vermemiştim. Flatofis projesini konuşmak üzere buluştuğumuz Sinpaş Yapı Endüstrisi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Çelik ve Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Özdemir’e bu konudaki söylentileri sormuş, onlardan "Kendi işlettiğimiz yerlerde alkollü içki satmayız ama kiracılarımıza asla karışmayız" yanıtı almıştım.
Ömer Faruk Çelik, birçok inşaat şirketinin satışta zorlandığı bir dönemde söylentinin gündeme gelmesinin iyi giden Bosphours City satışlarını olumsuz etkilemesinden çekiniyordu.
Ömer Faruk Çelik, Bosphours City’yi de kapsayan Sinpaş GYO’nun halka açık olduğunu hatırlatıp, sürdürdü: "Aslında Sinpaş GYO’nun yüzde 49’unu halka açmıştık. Kriz ortamında İMKB’den bir miktar hisse almak durumunda kaldık. Şu anda halka açıklık oranımız yüzde 39 düzeyinde. Bunun yüzde 85’i, yani Sinpaş GYO’nun yüzde 33’ü yabancı fonların elinde."
Ömer Faruk Çelik, Sinpaş GYO’daki yabancı fon payına dikkat çekip, ekledi: "Bu kadar yabancı ortağımız varken, Sinpaş GYO’nun bünyesindeki Bosphours City’de alkollü içki yasağı koymamız mümkün mü? Ayrıca 2 bini aşkın konutun olduğu projede her müşteriye kapımız açık. Zaten satışımız da 2 bine epey yaklaştı. Biz müşterilerimize asla ’restoranlarda alkol yasak’ gibi bir çizgi koymayız."
Bosphours City ile ilgili kafasında bu tür sorular olanlara duyurulur...