Paylaş
İşçi sendikası üyelerinin ücretlerinin olabildiğince yüksek tutulmasına çalışıyor, TÜGİS yönetimi, rakamları aşağı çekmeye uğraşıyordu.
Görüşmelerin bir noktasında TÜGİS’in üyelerinden Ülker Grubu’nun şirketi görüşünü açıkladı:
- Gelinen düzey bizim için uygun. Artık sözleşmeyi imzalayalım... Aksi halde bizde grev tehlikesi belirebilir.
O dönemde Nazım Düzenli’nin başkanlığını yürüttüğü TÜGİS yönetimi, Ülker Grubu’na itiraz etti:
- Tamam, belki istenen düzeydeki ücret zammını siz karşılayabilirsiniz ama bakın Gaziantep’deki un fabrikası sahibi, “Bu ücret beni batırır” diyor. Bu durumda sözleşmeye imza atamayız...
Bir yandan TÜGİS’deki başka bazı sancılar, diğer taraftan toplu sözleşme masasındaki, “büyük-küçük şirket uyumsuzluğu”nun, sorunu “çözümsüz nokta”ya taşıması, Ülker Grubu şirketlerini bu örgütlenmenin dışına çıkardı. 1961’de kurulan TÜGİS’in üye sayısı 265 şirketten 60-70’lere kadar indi.
Bunun üzerine Ülker Grubu İstişare Konseyi Üyesi Necdet Buzbaş, bazı arkadaşlarıyla birlikte TÜGİS’i uzun yıllar yöneten Nazım Düzenli’ye, “Siz onursal başkanımız olun, biraz da biz nöbet tutalım” önerisiyle gidip, seçimde Başkanlık koltuğuna oturdu.
TÜGİS’in şimdiki Başkanı Necdet Buzbaş; Başkan Vekili Ömer Taşçı, Başkan Yardımcısı Şemsettin Gelgen ve Genel Sekreter Selçuk Maruflu’yla birlikte gazeteye uğrayıp, çalışmalarını anlattı.
2005’ten itibaren TÜGİS’in toplu sözleşmeyle ilgili bazı temel kuralları değişmiş. Sendikanın 40 dolayındaki üye işyerine kimse, “40 işyerinin toplu sözleşmesi aynı dönemde olacak, kurallar tüm işyerleri için eşit konulacak” demiyormuş.
Necdet Buzbaş, TÜGİS’in yeni modeline bir de isim bulmuş:
- Biz artık “butik sendikacılık” yapıyoruz.
- “Butik sendikacılık” ne demek?
- Üyelerimize, “Toplu sözleşme masasına siz çağırırsanız geliriz, ille de biz oturacağız” diyoruz.
- Bu model daha mı iyi oldu?
- Elbette... Artık daha esnek olmak gerekiyor... İşveren sendikasının koyduğu kurallar, üye şirketler için sıkıntı yaratmamalı. Çağrıldığımızda gidip işverenle birlikte masaya oturuyoruz. Böylece her şirket, çalışanına kendi gücüne göre zam yapıyor.
İş güvencesinden kısa çalışmaya, özel istihdam bürolarına kadar çalışma hayatında son yıllarda temel değişiklikler yaşandı, yaşanıyor...
TÜGİS, yeni döneme “butik işveren sendikası” modeliyle ayak uydurmaya çalışıyor...
Acaba sektördeki işçi sendikası, “butik işveren sendikası”nı beğeniyor mu?
Çilek kurutulunca kilosu 40 Euro oluyor işlenmiş gıdaya yüklenmeye bakalım
TÜRKİYE Gıda Sanayii İşverenler Sendikası (TÜGİS) Başkan Vekili Ömer Taşçı, gıdanın dünyada kazandığı öneme dikkat çekti:
- Gıda artık dünyada stratejik noktaya geldi. Önemi günden güne daha da artacak. Türkiye’nin 20 milyar dolarlık gıda ürünü ihracatı potansiyeli var.
Taşçı, rakamın çok da büyük olmadığını Hollanda örneğiyle ortaya koydu:
- Hollanda’nın yıllık gıda ürünü ihracatı 40-45 milyar dolar düzeyinde...
Necdet Buzbaş, araya girdi:
- Bu noktada işlenmiş gıda öne çıkıyor... Bir kilo çilek 2 Euro... Kurutulmuşunu, kilosu 40 Euro’dan ithal ediyoruz.
- Biz kurutamıyor muyuz?
- Dondurarak kurutuyorlar, farklı bir teknoloji. Ben bu örnekle, işlenmiş gıdanın ne kadar katma değer yarattığını ortaya koymak istedim...
2 Euro’luk çilek, kuruyunca 40 Euro’ya çıkıyor, “işlenmiş gıda” farkını gösteriyor...
Lise öğrencileriyle panel planı
‘Ya trafik kazası olursa’ korkusuna takıldı
TÜRKİYE Gıda Sanayii İşverenleri Sendikası (TÜGİS) Başkanı Necdet Buzbaş ve yönetimdeki ekibi “kalıp dışı işler” yapma arayışıyla bir etkinlik tasarladı:
- Madem çocuklarımız bizim geleceğimiz, o zaman bazı çalışmalarımıza onları da katsak. Örneğin bir panel düzenlesek. Panel için lise öğrencilerini dinleyici olarak çağırsak.
TÜGİS yönetimi, heyecanla projenin en önemli ayağını başlangıçta tamamlamak için Milli Eğitim’in yolunu tuttu. Proje anlatılınca Milli Eğitim’den ilk itiraz işareti geldi:
- Kapadokya’da öğrencilerin geçirdiği trafik kazasının farkında değilsiniz galiba?
- O trafik kazasının bizim toplantıyla ne ilgisi var?
- Lise öğrencilerini okullarından alıp, panelin gerçekleşeceği mekana götüreceksiniz. Ya o toplu taşıma sırasında başlarına birşey gelirse, trafik kazası falan olursa...
- Bizim yapacağımız taşıma şehiriçi...
- Farketmez... Kaza her an, her yerde olabilir...
Böylece TÜGİS’in lise öğrencileriyle kucaklaşma planı suya düştü...
Paylaş