Paylaş
Müzik eşliğinde otelin Boğaz’a bakan dış cephesinde ışık gösterisi başladı. Gür, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nü işaret etti:
- Aslında bu kısa gösteriye iki köprüyü de dahil etmek istedik. İzin alamadık.
Çamlıca’da yapımı süren camiyi merak ettim, anlattı:
- Çamlıca Camisi için proje sunumu yaptık. Güneşin doğuşu ve batışını yansıtan bir ışıklandırma planladık. Sonucu bekliyoruz.
Türkiye’de 87 bin dolayında cami olduğunu vurgulayıp, ekledi:
- Ankara’da Kocatepe Camisi ve Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin aydınlatmasını gerçekleştirdik. Aydınlatmasını üstlendiğimiz cami sayısı şimdilik 50 dolayında.
Ardından Eric Rondolat, Philips Lighting’in Türkiye’ye bakışını özetledi:
- Her zaman her ülkede iniş çıkışlar olabilir. İstanbul’a ekibimle birlikte gelip, Türkiye’ye güvenimizi dile getirmek istedik.
Türkiye’de 86 yıldır faaliyetlerinin olduğunu vurguladı:
- Türkiye, Avrupa’da en genç nüfusa sahip ülke. Teknoloji iştahı çok yüksek. Büyük potansiyel var. Ülkenizin geleceğine inancım tam.
Dünyada aydınlatma pazarının büyüklüğünün 80 milyar dolar olduğunu kaydetti:
- Dünyada tüketilen enerjinin ortalama yüzde 15’i aydınlatma için kullanılıyor. Türkiye’de bu oran yüzde 22’yi buluyor. LED aydınlatma sistemleri, yüzde 70 tasarruf sağlıyor.
Göktuğ Gür araya girdi:
- Türkiye’de 7 milyon sokak aydınlatma direği var. Sokaklar için elektriğe yılda 650 milyon lira harcanıyor. Tümünün LED’e dönüşmesi için 1.4 milyar Euro’luk harcama gerekiyor. Yüzde 70 tasarrufla 7 yılda kendini amorti ediyor.
Konutlar için de şu hesabı yaptı:
- Bir konutta 12 noktadaki lambanın LED’e dönüşmesi, yılda 215 liralık elektrik tasarrufu sağlayabiliyor. Türkiye’de LED’e geçiş yüzde 50’yi buldu.
Rondolat, aydınlatmanın insana etkisine dikkat çekti:
- Işıklandırma ile insan kendini daha iyi hissediyor.
Türkiye’de ilgisini çeken eğilime değindi:
- Türkler daha beyaz ve parlak ışık seviyor.
Göktuğ Gür, ışıklandırma seçeneklerinin sağlık üzerindeki etkisine vurgu yaptı:
- Yoğun bakım ünitelerinde gün ışığı efekti kullanılması hastalara iyi geliyor.
Gelişen teknolojiyle birlikte faturanın düşmesi, ışığın “iyi hissetirme” etkisini artırır değil mi?
REFERANDUM OLSA AB’YE YÜZDE 80 ‘HAYIR’ ÇIKABİLİR
BEYOĞLU Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın önderliğinde düzenlenen “Beyoğlu Sohbetleri” buluşmasında Hollanda’nın İstanbul Başkonsolosu Robert Schuddeboom, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na sordu:
- Avrupa Birliği (AB) konusunu referanduma götürme ihtimali nedir? Referandum olursa sonuç ne çıkar?
Çavuşoğlu önce AB ülkelerinin Türkiye’ye karşı tutumuna değindi:
- AB ülkeleri bize “eşit ortak” gözüyle bakmalı, adil olmalı. Ancak, örneğin Avusturya Dışişleri Bakanı her gün Türkiye’yi sözleriyle dövmeye kalkıyor. Tabi, bu durumda benim vatandaşım da tepki gösteriyor, “Müzakereyi durdurun” diyor.
Ardından soruya yanıt verdi: - İktidara geldiğimizde AB konusunda halk desteği yüzde 80’di. Yüzde 50’nin altına da hiç düşmedi. Bugün yüzde 20’nin de altı görünüyor. Referandum olursa yüzde 80 “AB’ye hayır” çıkar.
FRANSIZ BAŞKONSOLOS: DÜNYA BATMAYACAK ORHAN BABA
DIŞİŞLERİ Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun katıldığı “Beyoğlu Sohbetleri”nde Fransa’nın İstanbul Başkonsolosu Bertrand Buchwalter söz aldı:
- Erasmus kapsamında İstanbul’da 250 Fransız öğrenci eğitim görüyor. Aynı kapsamda Fransa’da eğitim görmüş 250 öğrenciyle onları bir araya getireceğiz. Bu buluşmayı çok önemli. Türkçe konuşan Başkonsolos, salonda bulunan Orhan Gencebay’a seslendi:
- Orhan baba, hani sen, “Batsın bu dünya” diyorsun ya şarkıda... Bu dünya batmayacak. Hep birlikte iletişim içinde olan bir dünya yaratacağız.
Çavuşoğlu, Buchwalter’e davette bulundu:
- Bir akşam buluşup Orhan babayı dinleyelim...
İNGİLİZLER, GÜL’ÜN AYAKKABISINI ÇIKARTTIRDI
DIŞİŞLERİ Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AB ülkelerinin Türkiye’ye karşı olumsuz tutumlarını anlatırken bir örnek verdi:
- İngiltere’de 11’inci Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ü havalimanında uçağa binerken aradılar. Ayakkabısını çıkarttırdılar. Sen Cumhurbaşkanımın ayakkabısını nasıl çıkarttırırsın?
Bu olaydan sonra İngiltere Dışişleri Bakanı’nın Türkiye’ye geldiğini belirtti:
- Diyaloğumuz gayet iyi. Çok güzel bir görüşme yaptık. Dönüşünde talimat verdik, havalimanında ayakkabısı çıkartıldı, çoraplarına kadar arandı. Sen benim Cumhurbaşkanıma yaparsan, ben de sana yaparım.
Paylaş