Paylaş
Amerikan Hastanesi’nde hafta içinde açılan M.D. Anderson Radyasyon Onkolojisi Merkezi’yle ilgili konuşmaların ardından Rahmi Koç’a, oğlu ve Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç’un geçirdiği deniz kazasını sorduk:
- Kazayı nasıl öğrendiniz?
- Amerika’daydım. Telefonla bildirdiler.
- Korktunuz mu?
- Korkmaz olur muyum. Sonra bilgileri alınca biraz rahatladım. Ancak, İstanbul’a dönüp, kazanın ayrıntılarını öğrenince, “Bereket tekne sağlammış, Mustafa’yı ve arkadaşlarını Allah korumuş” diye düşündüm.
- Çok mu riskliymiş kaza?
- Tekne daha basit birşey olsa, Allah korusun daha kötü şeyler olabilirmiş...
- 40 yıl önce siz de böyle bir kaza geçirmişsiniz...
- Sanki bu kaza bizim genlerimizde varmış gibi... Çok benzeyen bir kaza geçirmiştim.
- Tekneyi siz mi kullanıyordunuz?
- Ben kullanıyordum. Bizimki de ciddi kazaydı. Hepimiz denize savrulduk. Yüzerek kıyıya çıkmıştık.
- Yaralanma var mıydı?
- Olmaz olur mu? Öldüğümü sananlar
olmuş. Kaburgalarımda zedelenme vardı. Ayrıca, bir alüminyum parça ağzıma denk gelmiş. Bütün dişlerim döküldü.
- O halde nasıl yüzdünüz?
- Buz gibi suya girince insan kendine geliyor. Bir de can havliyle acıyı da hissetmiyor. Teknede Feyyaz Enişte’yle (Tokar) eşi Berna da vardı. Feyyaz Enişte’yi kıyıya ben çektim.
- Peki nasıl oldu?
- Feyyaz Enişte yeni bir ev almıştı. Onları evlerine bırakacaktım. Evi yeni olduğu için tam yerini kestiremedi. Orası, burası derken şamandıraya çarptık.
- Tedaviniz uzun sürdü mü?
- Dişlerim hasar gördüğü için ağzım kan doluydu. Kandan boğulacağımdan korkmuşlar. Biraz toparladıktan sonra Amerika’ya diş tedavisine gittim.
Araya Temel Atay girdi:
- Rahmi Bey, tekneler, gemiler neden seyir halindeyken ışıklarını yakmaz?
- Deniz araçlarının ışıkları çok güçlüdür. Karşıdakinin gözünü alma riski vardır. Sadece yanaşma sırasında ışıklar yakılır.
Sonra şamandıraların ışıklandırılması planını
anımsattık:
- O konuda çok başvurumuz oldu. Şamandıralar, dubalar ya boyanmalı, ya da ışıklandırılmalı...
- Mustafa Bey’in durumu nasıl?
- Bacağında kırık vardı. Ayrıca kaburga kemiklerinde de kırık söz konusu. Evde dinleniyor.
Mustafa Koç ve birlikte kaza geçirdiği arkadaşlarına bir kez daha “geçmiş olsun” diyelim, özellikle trafiği yoğun Boğaz’daki karanlık duba ve şamandıraları bir kez daha anımsatalım...
Doktorlar araştırma hastanesi istiyor
TEXAS Üniversitesi
M.D. Anderson Kanser
Merkezi Başkanı Dr. John Mendelsohn ve ekibi Koç Üniversitesi’ne gitmek üzere hareketlenince, Rahmi Koç, tıp fakültesi kurma hazırlıklarını anlattı:
- Koç Üniversitesi bünyesinde tıp fakültesi kuruyoruz. Ancak, ayrı bir araştırma hastanesinin de bu fakülte kapsamında olmasını planlıyoruz. Çünkü, iyi doktorlar daha çok araştırma hastanesi istiyor.
- Tıp fakültesi için yer bulabildiniz mi?
- Henüz bulamadık. İstanbul’da arsa bulmak
o kadar kolay olmuyor...
Koç Tıp Fakültesi ve Araştırma Hastanesi devreye girdiğinde, Türkiye için önemli kazanım olacak...
Darüşşafaka sitesine girin ‘kurban kulakları’nı bulun
PINEBRIDGE Investment Bölge sorumlusu Serkan Elden davet etti, geçen akşam American Business Forum In Turkey’in (Amerikan Şirketleri Derneği) 6’ncı kuruluş yıldönümü törenine katıldım.
Orada Darüşşafaka Cemiyeti Başkanı Zekeriya Yıldırım’ı görünce sordum:
- Kurban operasyonu kapsamında Darüşşafaka’da da inceleme oldu mu?
- Hayır. Bizim tüm kayıtlarımız sağlam.
- Kaç kurban bağışı oldu?
- 3 bin 100 dolayında.
- Ben kızım adına bağışta bulunmuştum.
- İnternette Darüşşafaka’nın sitesine gir, kesilen kurbanın kulak numarasını bulursun.
Diğer vakıflardaki operasyon mide bulandırmışken, kesilen kurbanın kulak numarasını internette görmek bağışçının içini rahatlatmaya yeter mi?
Borusan Müzikevi’nde Beyoğlu’ndaki tüccar terzilik anıları var
TÜRK Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) 40’ıncı genel kurulunda Borusan Holding’in kurucusu Asım Kocabıyık’la karşılaşınca yeni açılan Borusan Müzikevi’ni sordum:
- İstanbul’a çok güzel bir müzik merkezi kazandırdınız. Ne kadar harcadınız?
- 6 milyon doları buldu.
Sonra durakladı, o binanın kendisi için farklı anlamına değindi:
- Ben 1946-48 döneminde Beyoğlu’nda tüccar terzilik yaptım. Çalıştığım bina, şimdi Borusan Müzikevi olan binaya çok yakındı.
- Binayı o yüzden mi satın aldınız.
- Öyle sayılır. Amacım binanın tümünü kitapevi yapmaktı. Hem kızım Zeynep (Hamedi), hem de oğlum Ahmet, müzikevi olmasını istediler.
Tüccar terzilikten Borusan gibi bir dev gruba, oradan İstanbul’a kazandırılan müzikevine...
Paylaş