Paylaş
Axel Busch’la bir yandan Koç Grubu’ndan satın aldığı Demirdöküm’ü de bünyesinde bulunduran Vaillant Group Turkey’i konuşurken, diğer taraftan yabancı yatırımcı gözüyle son gelişmelere ilişkin izlenimlerini aldık.
- Merak edip Gezi Parkı’na uğramayı, “Orada neler oluyor?” gözlemi yapmayı düşündünüz mü veya gittiniz mi?
Masada bulunan Türk Demir Döküm Fabrikaları AŞ Yönetim Kurulu Üyesi Erdem Ertuna’yı işaret etti:
- Erdem Bey gibi yöneticilerimiz başta olmak üzere grup bünyesindeki Türk arkadalarımla sürekli durum değerlendirmesi yapıyoruz.
- İzleniminiz ya da yorumunuz nedir?
- Uzun yıllar Almanya’nın dışında bulundum. Görev yaptığım diğer ülkelerde de benzeri olayları yaşadım. Türkiye’de henüz yeni sayılırım. Geleli 6 ay oldu. Bu süre, iyi bir değerlendirme yapabilmek için yeterli değil.
- Gruptaki Türk yöneticilerle yaptığınız değerlendirmelerden çıkan sonuç nedir?
- Artık Türkiye’de görev yaptığıma ve grubumun büyük yatırımları olduğuna göre, burası benim de ülkem sayılır. Gelişmeleri dikkatlive izlemek gerektiğini düşünüyoruz.
- Almanya’daki merkezden gelişmeleri öğrenmek için arıyorlar mı?
- Hemen her gün telefon görüşmesi yapıp, durumu anlatıyoruz.
- Onlara neler söylüyorsunuz?
Axel Busch fazla detaya girmeden ana mesajını verdi:
- Şu anda ciddi bir endişemiz yok.
Kısa gündem değerlendirmesinin ardından Almanya’dan sonra en büyüğü Türkiye’de olan Ar-Ge merkezi üzerinde durdu:
- Şu ana kadar 9 patentimiz devreye girdi. 5 patent daha alıyoruz. 2023 yılında Türkiye’den çıkacak patent sayımızın 100’e ulaşmasını hedefliyoruz.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan “Ar-Ge Merkezi Belgesi” alan 140’ıncı kuruluş olduklarını kaydetti:
- Ar-Ge Merkezimizde çalışan personel sayımız 60’a ulaştı. Bu sayı daha da artacak. Türkiye’de geliştirdiğimiz ürünleri yurtdışına da satacağız. 2013’te Ar-Ge harcamalarına sabit yatırımlar hariç 8.5 milyon lira ayırdık. 2014’te bu rakam 10.5 milyon liraya çıkacak.
Demirdöküm’e satın alma dahil, yaptıkları yatırımı da anımsattı:
- 814 milyon lirayı buldu.
- 2012 cironuz ne kadar oldu?
Erdem Ertuna, Demirdöküm’ün net satışlarını paylaşmakla yetindi:
- 581 milyon liralık net satışa ulaştık. Bunun yüzde 22’sini ihracat oluşturdu.
Axel Busch araya girdi:
- Türkiye, büyüyen bir pazar. Bu bizim için iyi. Nitekim biz de büyüme planlarımızı ona göre yapıyoruz.
Erdem Ertuna, büyüme verilerine değindi:
- 2012’de yüzde 6’yı aşan büyüme gerçekleştirdik. Bu yıl yüzde 10 büyümeyi planlıyoruz.
Özetle Vaillant Group Turkey, “Şimdilik ciddi endişemiz yok” mesajı vermekle birlikte, gelişmeleri dikkatle izlemeye özen gösteriyor.
Bu mesaj, gündemdeki gelişmelerin ekonomiye etkisinin “Borsa bu, iner de, çıkar da” bakışıyla hafife alınmaması gerektiğini ortaya koyuyor.
THY bizden 18 gram istedi, o kayısılar ‘elek altı’ değil
BİR süre önce Hayrabolu’ya giderken, ilçenin bağlı olduğu Tekirdağ’da kentin Vali Yardımcısı Mahmut Yıldırım’a uğradım. Malatyalı olan Mahmut Yıldırım, Türk Hava Yolları’nın (THY) yolculara ikram ettiği kayısıdan söz açtı:
- Malatya kayısısının tanıtımı açısından önemli bir fırsat. Ancak, paketi açıyorsun, içinden iki küçük kayısı çıkıyor. Bizde o boyuttaki kayısılara, “elek altı” derler.
Yıldırım’ın bu eleştirisini Kütük Mermer’in sahibi Ali Kütük’ün oğlu Ömer Faruk’un hayatını Recai Arslan’ın kızı Ayşegül’le birleştirdiği düğünde aynı masaya denk düştüğümüz Malatya Pazarı Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Palancı’ya aktardım:
- THY, bize 18 gramlık sınır koydu. Biz de o sınıra uyarak, uygun boyutlarda ama iyi kayısıyı THY’de dağıtılan paketlere koyuyoruz. Herkes o kayısıları gönül rahatlığıyla tüketebilir.
THY’nin yolcularına yılda 350 ton kayısı ikram edeceğini vurguladı:
- Bu işi başka yapabilen çıkmadı. Biz üstlendik. Memleketim Malatya’nın kayısısının tanıtımı için bunu severek yapıyorum.
- İkram edilen kayısıların bedelini kim karşılıyor?
- Yüzde 25’ini Malatya Pazarı olarak biz karşılıyoruz. Yüzde 75’ini THY ödüyor.
- Malatya’daki başka kurumlar devreye girmedi mi maliyete destek çıkmak için?
- Hayır. Şu anda THY ile 1 yıllık bağlantımız var. İnşallah devam ederler. Biz işe başladıktan sonra Malatya’dan, “Niye bu iş Malatya Pazarı’na verildi?” diyenler oldu. Ancak, bizden başkası da bu işi yapamazdı.
Malatya Pazarı’nın piyasadaki gücüne örnek verdi:
- Türkiye’de en büyükler başta olmak üzere 400 otele ürünlerimizi veriyoruz. 900’ü aşkın personelle üretim yapıyor, pazarda yerimizi alıyoruz.
THY kayısıya 18 gram sınırını, “Fazla ağırlık yapmasın, yakıt tüketimini artırmasın” diye mi koydu acaba?
Paylaş