Allah’tan piyasalar Kılıçdaroğlu’nu ciddiye almıyor, yoksa faiz fırlar

DEVLET Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, önceki gün öğleden sonra İstanbul’da Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun (DEİK) genel kuruluna katıldı, akşam da bir grup gazeteciyle buluştu.

Haberin Devamı

Önce dünya ve Avrupa ülkeleri ekonomisini değerlendirip, Türkiye’deki durumu özetleyen Babacan’a CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun şimdiden ortaya koymaya başladığı vaatler soruldu:
- Kemal Kılıçdaroğlu, sıklıkla vaatlerde bulunmaya başladı. Siz bir yandan bütçe disiplininden söz edip, diğer yandan da 2011 Haziran’ında gerçekleşecek genel seçimleri dikkate alıp, vaat yarışına girecek misiniz?
- Sayın Kılıçdaroğlu vaatte bulunuyor ama kaynak göstermiyor. Öyle olunca da kimseye inandırıcı gelmiyor. Vaatte bulunurken ölçülebilir, somut şeyler söylemek gerekir. Yoksa, ortaya konulan vaatler gelecekte borçların artması, bütçe açığının büyümesi, şimdiki Merkez Bankası Yasası’yla mümkün değil ama karşılıksız para basılması anlamına gelir.
Kılıçdaroğlu’nun vaatlerinin inandırıcı bulunmadığının örneğini piyasadan verdi:
- CHP, ana muhalefet partisi, yani iktidara alternatif olması söz konusu. Ancak, Allah’tan piyasa onun vaatlerini ciddiye almıyor, daha doğrusu iktidara alternatif olarak görmedikleri için pek tepki vermiyor.
- Ne anlamda?
- Eğer piyasa CHP’yi önümüzdeki dönemde iktidara alternatif görseydi, anında faizler fırlardı. Öyle olmak yerine bugün (28 Aralık 2010) bono gösterge faizi yüzde 7.10’la tarihi dip yaptı.
Bu noktada AK Parti Hükümeti’nin deneyimine dikkat çekti:
- Biz 2011’le birlikte 2003’teki geçici bütçe dahil, 10’uncu bütçemizi yaptık. Yani, çok önemli deneyim kazanmış durumdayız. Bütçede karşılığı olmayan, yoksa da kaynağını göstermediğimiz harcama yapmamız söz konusu olamaz.
- Başbakan Tayyip Erdoğan, parti grubundaki konuşmasında Ziraat Bankası’nın çiftçiye dönük faizlerinin düştüğünü, öğrenci burs ve kredileriyle dar gelirli ailelere yapılan yardımlara zam yapıldığını duyurdu. Bunların kaynağı var mı?
- Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar, geçen cuma günü bana geldi, “Hesabımızı yaptık, çiftçi faizlerini 3 puan indirebileceğiz” dedi. Ben de kendisine, “Açıklamanızı salı gününe (28 Aralık 2010) denk getirin, Başbakanımız parti grubunda bunu duyursun. Siz de ardından açıklamanızı yaparsınız” cevabı verdim. Yani, bizim bir zorlamamız yoktur. Hem pazar günü bütçeyi bağlayıp, salı günü deldirmek olur mu? Bunu yapar mıyız?
Babacan, bir kerelik gelirleri de bütçeye koymadıklarını vurguladı:
- Borçlarını yeniden yapılandırılması, 2-B Yasası, önümüzdeki günlerde devreye girebilecek gelir artırıcı adımlar. Ancak, bunların ikisini de 2011 bütçesinin gelir kalemleri arasına koymadık. Çünkü, devamlılığı yok. Önemli olan bütçede istikrarı olan kaynaklar göstermek. Sayın Kılıçdaroğlu da çarpsın, bölsün, kaynakları ortaya koysun.
- Kılıçdaroğlu, son 8 yılda elde edilen ekonomik başarıların kaynağının Ecevit Hükümeti döneminde alınan kararlardan kaynaklandığını savunuyor.
- O dönemde Uluslararası Para Fonu’yla (IMF) birlikte bir takım kararlar alındı. Ben şahsen övünmeyi pek sevmem. Ancak, karar almak veya rapor yazmaktan daha önemlisi bunları uygulamaktır. Ayrıca, bizim son 8 yılda reformları nasıl yaptığımız da ortada. Bağımsız otoriteler bir yere kadar iş yapar, arkasında siyasi güç yoksa, ayını kararlılığı gösteremez. Rahmetli Ecevit’in adını bu şekilde kullanmak ne kadar doğru.
- Kılıçdaoroğlu’nun bir danışmanı, kayıtdışı ekonomiye karşı önlem alınıp, kaynak yaratılabileceğini söyledi.
- Gerçekçi kaynak gösterilmezse, söylenenler “atmasyon” gibi algılanabilir.
Babacan, bu cümlenin ardından, reyting kuruluşları penceresinden konuya baktı:
- Belki de Türkiye’nin notu bu tür vaatler yüzünden artmıyor olabilir. Reyting kuruluşları “Ya bunlar iktidara gelip, dengeleri bozarsa” seçeneğini de bir kenarda tutuyor olabilir.
CHP’nin iktidara alternatif olup olmadığı tek başına piyasanın nabzıyla, faizlerle ölçülebilir mi?

Asgari ücret zammının içinde enflasyon artı refah payı var

Haberin Devamı

ALİ Babacan, 1 Ocak’tan itibaren devreye girecek asgari ücret zammını şöyle değerlendirdi:
- 2011’in tamamı için asgari ücrete yüzde 10’luk zam söz konusu. Bu artış, enflasyon artı refah payını içeriyor. Yani, asgari ücrete refah payını peşinen yansıtmış oluyoruz.
Bu noktada enflasyonla ilgili beklentisini ortaya koydu:
- Yıl sonu hedefimiz yüzde 5’in üzeri ama enflasyonun 2011’de yüzde 4’lere düştüğünü görebiliriz...

Reel sektör dövizle borç alırken dikkatli olmalı

Haberin Devamı

ALİ Babacan, kamu kesiminin dış borcunu ortaya koydu:
- Belediyeler ve KİT’ler dahil 14 milyar düzeyinde kamu dış borcu var. Yıl sonu itibariyle GSMH’nin yüzde 1’inin biraz üstünde kapanmış olur. Yani, kamunun dış borcu çok küçülmüş durumda.
Ardından reel sektörü uyardı:
- Geliri dövizle olmayan reel sektör kuruluşlarımızın borçlanırken dikkatli olmaları gerekir. Eğer işleri dövizle değilse, TL borçlansınlar. Vadeyi mümkün olduğunca uzun tutmaya çalışsınlar...
- Riskli bir durum mu var?
- Hayır ama dikkatli girmek gerektiğini düşünüyoruz.

Testi kırılmadan önlem aldık, 49 banka 4 yıldır ilk kez biz çağırınca buluşmuş oldu

ALİ Babacan, Merkez Bankası ile Bankacılık ve Düzenleme Kurumu’nun (BDDK), bankalara kemer sıktıracak önlemlerine dikkat çekti:
- Bize hep, “Ekonomide bir ısınma mı var, o yüzden mi bankaların kârlılığını etkileyecek önlemleri aldınız?” diye soruyorlar. Henüz ekonominin ısındığı falan yok. Yalnız, başta Avrupa olmak üzere dışardan gelebilecek dalgalara hazırlıklı olmalıyız. Bizim yapmaya çalıştığımız, testi kırılmadan önlem almak.
- Bankacılar memnun ayrıldılar mı?
- 49 bankanın yöneticileri 4 yıl sonra ilk kez bizim sayemizde biraraya gelmiş oldu. Kendilerine aynı gemide olduğumuzu anlattık. Onlar verilen mesajların hepsini aldı. 2011 hesaplarını ona göre yapacaklardır.
Sonra kredilerden örnek verdi:
- Türk bankacılığının büyüklüğü 1 trilyon liraya dayandı. 500 milyar lirayı aşkın kredi kullandırıyorlar. 2011’de kredi büyümesinin yüzde 20-25 dolayında olması bizim için uygundur. Kendilerine bu mesajı verdik. Biz çerçeveyi çizdik.
Ardından şu tavsiyede bulundu:
- Faizlerin düştüğü ortamda bankalara düşen iş hacmini artırıp, kârlılığı o şekilde korumak olacak.
- Bankaların büyüklüğüne sınır konusunda son durum nedir?
- Bir ekip oluşturduk, çalışıyorlar... O konuda ABD’de de farklı görüşler var... Biz bir yandan Türkiye’den bölgeyi kucaklayacak bankalar çıksın istiyoruz, diğer taraftan da büyüklükleri inceliyoruz. İyi giden bir sektörü bozacak şeyler yapmayız. Zaten bu konu bugünden yarına gündeme gelecek birşey değil. Aylar alır...

Türkiye’nin Eurobond faizi İtalya’nın da altına indi

Haberin Devamı

BAŞBAKAN Yardımcısı Ali Babacan, bir soru üzerine Avrupa Birliği (AB), özellikle Euro Bölgesi ülkelerinin durumunun pek iç açıcı olmadığını vurguladı:
- Para tek ama bütçe disiplininden farklılıklar olmaz. Bütçe konusunda ortak kriterler belirlemeleri gerekir.
Yeri gelmişken, ülkelerin risklerini ortaya koyan CDS’lere dikkat çekti:
- Bizim CDS oranlarımız 12 AB üyesi ülkeden daha iyi konumda. Yunanistan 1000 baz puana çıktı. Portekiz 600 baz puanda. İspanya’nın, Belçika’nın, Polonya’nın risk primi bizden yüksek.
Ayrıca ülke tahvillerinden de önemli örnek ortaya koydu:
- 2019 vadeli Eurobond’a bakarsak İtalya’nın faizi yüzde 4,7. Bizim aynı vadeli kağıdın faizi yüzde 4,5. Üstelik, Euro İtalya’nın kendi parası. Bizim için öyle değil. Ayrıca, İtalya’nın bir G-7 ülkesi olduğunu da unutmayın.
Bir zamanlar hep İspanya ve İtalya’yı gözümüze kestirip, onları yakalama planları yapardık.
Bir gün İtalyan devlet kağıdının Türkiye’ninkinden daha riskli görüleceği akla gelir miydi?

Akaryakıtta kâr düzeyi Avrupa’yla arayı açmış

BAŞBAKAN Yardımcısı Ali Babacan’a son zamla 97 oktan benzinin litresinin Van’da 4 lirayı geçtiğini anımsattık:
- Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Benzinin 4 liraya satıldığını hiç görmedim” diyordu. Siz de görmeyenler arasında mısınız?
- Artık kendi arabamızla yanaşıp benzin aldığımız yok. Ancak, yollarda geçerken benzin istasyonlarının fiyatlarına bakmaya çalışıyorum.
Sonra konunun asıl can alıcı noktasına yöneldi:
- Bizdeki dağıtım şirketi artı bayi kârı, Avrupa ülkelerinin üzerinde... Bu konu üzerinde epey durduk.
- Dağıtım şirketleri, “Avrupa’da istasyonlar dağıtım şirketlerine ait. O yüzden kâr oranı yüzde 6-7 olabiliyor. Bizde kâr oranı toplam yüzde 9.5 düzeyinde” diyor.
- Biz konuyu Enerji Bakanımız Taner Yıldız ve EPDK yetkilileriyle birlikte inceledik. Bir ara kâr oranı Avrupa’yla eşitlenmiş. Her zamdan sonda gıdım gıdım artırıp, makası açmışlar... Belki arada 1-2 puan fark vardır ama bu akaryakıt fiyatında önemlidir...
- Ya Tüpraş?
- Tüpraş üzerine düşeni yaptı, 2 kuruş indirdi...
- Peki son zam neden kaynaklandı?
- Döviz kuru yüzde 10 arttı. Ayrıca bizim baz aldığımız Akdeniz havzasında fiyatlar yükseldi...
Sonra çok tartışılan vergi konusunu anlattı:
- Akaryakıtta ÖTV 2010’da hiç artmadı. 2011’de de artmayacak... Zaten ÖTV’yi oransal değil, maktu kesiyoruz.
Babacan’ın bu sözleri, akaryakıtta bayi artı dağıtım şirketi kârının Avrupa düzeyine doğru çekilmesi için adımlar atılacak...

Yazarın Tüm Yazıları