Paylaş
Çatısı altında Doğtaş ve Kelebek Mobilya gibi şirketler bulunan holdingin sahibi Doğanlar’a “Aile Anayasası”nda yardım eden Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) öğretim görevlisi Salim Çam’dan itiraz geldi:
- Müstakbel gelininizi tenzih ederim. Ancak, varlıklı ailelerin çocuklarıyla sırf paraları için evlenmek isteyenler olabiliyor. Evlilikte 5 yıl dolmadan oğlunuzun üzerine mal-mülk almanızı tavsiye etmem.
Doğan’ın kafası karıştı:
- Hocam, 58 sayfalık “Aile Anayasamız” içinde bu konuyla ilgili bir madde yok. Bir madde koysak mı?
Grupta ortak olan 5 erkek kardeşi, kendi çocukları ve yeğenleriyle görüştü. Madde belirlendi:
- Ailemizin 3’üncü kuşağından gençlere evlilikte 5 yılı doldurmadan mal-mülk almayalım.
Oğluna aldığı evi satarak bir başka formülü denemek için kolları sıvadı:
- Evlenecek oğlum için eşimin üstüne bir ev alayım.
O sırada 2 numara çocuğu maddeye itiraz etti:
- Baba, ben 35 yaşına kadar evlenmeyi düşünmüyorum. O yaşa kadar hiç mal-mülk, şirketlerden hisse edinemeyecek miyim?
Yeniden Çam’ın kapısını çaldı. “Anayasa”ya bir ayrıntı daha girdi:
- Ailemizin 3’üncü kuşağı çocuklarımızın adına 32 yaşını doldurmadan mal-mülk almak veya şirketlerden hisse vermek yok.
Doğan, bu örneği Keşan Ticaret Odası, Keşan Ticaret Borsası, İpsala Ticaret Borsası, Keşanlı Yönetici ve İşadamları Derneği’nin düzenlediği “Aile Şirketlerinde Değişim ve Süreklilik” panelinde paylaştı.
Keşanlı Yönetici ve İşadamları Derneği Başkanı Ahmet Eler’in yönettiği panelde Doğan’ın yanısıra Şahinler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Şahin, Esse Yönetim Kurulu Başkanı Semih Şeftali, NG Kütahya Porselen Seramik Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Güral, Pro Grup Danışmanlık Genel Müdürü ve YTÜ öğretim görevlisi Salim Çam konuştu. Paneli Keşan Kaymakamı Bekir Dınkırcı da izledi.Çam, aile anayasası danışmanlığı sırasında karşılaştıkları durumlara bir örnek verdi:
- Kardeşine beddua edenleri gördüm.
Panelden şu ortak mesaj çıktı:
- Şirketlerin uzun ömürlü olabilmesi için “Aile Anayasası” yazmak yetmez. Önemli olan, o “Anayasa”ya uymak, şirketlerde kurumsal yapıya geçmek.
Kazı-Kazan’dan 100 bin lira çıktı, ‘paylaşım’ kafalarına takıldı
DOĞANLAR Holding Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan, kardeşlerinden biriyle maça gitmeye hazırlanırken, sokakta Milli Piyango bayisine rastladılar. Kardeşi, Kazı-Kazan oynamaya niyetlendi:
- Abi bozuğum yok. 20 lira verir misin?
20 lirayı verdi, kardeşi Kazı-Kazan’da şanslı çıktı:
- 100 bin lira kazandım.
Rotayı değiştirdiler:
- Birahaneye gidelim, parayı nasıl paylaşacağımıza karar verelim.
Yolda diğer kardeşlerinden birini arayıp, durumu aktardılar. 3’üncü kardeş buluşmayı önerdi:
- Birlikte karar verelim.
Davut Doğan, o anda yanındaki kardeşine döndü:
- Sana 20 lirayı şirketten değil, kendi cebimden verdim. Kazanan sen oldun. Dolayısıyla 100 bin lirayı ikimiz paylaşalım. 6’ya bölmeye gerek yok.
Hürriyet’teki başlık ailede kriz çıkaracaktı
DOĞANLAR Holding Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan, Keşan’daki panelde şu olayı paylaştı:
- Günün birinde kardeşlerimden biri, “Eşim şirkette çalışmak istiyor” dedi. Karar vermekte zorlandık. Sonunda gelini Halkla İlişkiler Müdürü yaptık. Derken önemli bir günde bizim gelini yerinde bulamadım. Cepten aradım, “Bugün günüm var, evdeyim” dedi. Bu konuyu Sadi Özdemir’e bir toplantıda anlattım, Hürriyet’te, “Gelin güne gitti, şirkette işler bitti” başlığıyla çıktı.
Kardeşinin eşinin başlığa üzüldüğünü vurguladı:
- “Abi, bu olayı neden anlattın?” diye bana sitem etti. Az daha aile krizi çıkıyordu. Neyse ki anlayışla karşıladılar.
Sonrasında “Aile Anayasası”na şu maddeyi eklediklerini aktardı:
- Gelinler, yani eşlerimiz şirketlerimizde çalışmayacak. Onlara gerekirse sınırlı sermaye verilecek, iş kuracaklar. Ancak, işleri bizim ana sektörlerimizle ilgili de olmayacak.
Paylaş