Öztanyel, Londra’daki “Wework” binalarından birinde yer alan Türk bilişim sektörüne yönelik TTM’yi gezerken, ikincisinin hazırlıklarını aktardı:
- Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin önderliğinde Londra’da açılacak ikinci TTM seramik sektörüne dönük olacak.
21 Türk bilişim şirketinin çalışmalarını yürüttüğü merkezden seramik sektörü için hazırlıkları süren binaya geçerken, devletin verdiği destekleri anımsattı:
- Ekonomi Bakanlığımız (şimdi Ticaret Bakanlığı), dünya genelinde yüzde 60, “öncelikli ve hedef” listesinde yer alan ülkeler için ayda yüzde 75 kira desteği veriyor.
Kira desteğini bilişim sektörüne dönük TTM’den örnekledi:
- Orada her masa, bir şirket demek. Bir masanın aylık kirası 16 bin pound. 12 bin poundunu devlet karşılıyor.
Hedefte insansız hava aracında yerli üretime yönelme planı vardı. Türkiye’nin bu konuda üretime soyunan 4 şirketi ihaleye girdi. İhaleden şu sonuç çıktı:
- Baykar...
Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı, Baykar Makine Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar, Vakfın Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Kacır, Başkan Yardımcısı ve Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar’la İstanbul Yeni Havalimanı’nda 20-23 Eylül 2018’de gerçekleşecek “TEKNOFEST”i anlatırken, mini İHA ihale günlerini anımsadı:
- Bizim mini İHA, yazılım dahil her şeyi ile milli ve özgündü. İhaleyi kazanmamızda en önemli rolü, ürünümüzün bu yanı oldu.
Selçuk Bayraktar ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı ekibi, Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST’i anlatmak üzere Baykar Makina’nın fabrikasında bir buluşma düzenledi. Selçuk Bayraktar, fabrika turu sırasında artık İHA ve SİHA’ları ihraç etme aşamasına geldiklerini belirtti:
- Katar ve Ukrayna’ya ihracat gündemde.
Bunun üzerine bir meslektaşımız sordu:
- Sarımsak sanayisine gönül vermiş bir iş adamıyım. Kastamonu OSB’de Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük sarmısak fabrikasını kurduk.
Mesajı yakınma doluydu:
- Başıma devlet, siyaset, finans, pazar, üretici ayağında gelenleri bilmek bile istemezsiniz. Bu ülke kendi girişimcilerini öğütüyor. Sizin yazdıklarınızı okuyunca, “Galiba sadece benim ailem hışıma uğruyor” diye düşünüyorum.
Göksoy Gıda A.Ş.’nin patronu Şükrü Göksoy, ikinci mesajını 9 Temmuz 2016’da gönderdi:
- 8.5 milyon lira ve 30 yıllık birikimle yatırım yaptık. Bankacılık sistemi, bazı devlet kurumları, teşvik sistemi, ekonomiyi etkileyen hukuki yetersizlik ve boşluklar bizi bitirme noktasına getirdi.
- Mustafa Bey’in işi iyi. Tonu 800 dolardan filmaşini alıyor, civata yapıp, tonu 3 bin 800 dolardan ihraç ediyor.
Çelik İhracatçıları Birliği Başkanı, İçdaş Çelik Yönetim Kurulu Üyesi Adnan Aslan araya girip, sektörün kilo başı ihracat rakamlarından örnekler verdi:
- İnşaat demirinin kilosu 60 cente, yassı ürün 70 cente, boru 1 dolara ihraç ediliyor. Civata daha katma değerli bir ürün. Kilo başına ihraç fiyatı 3.8 doları buluyor.
İbrahim Pektaş, Tecdelioğlu’na şaka yollu konuştuğunu belirtti:
- Civata üretmek o kadar da kolay değil. Filmaşinin yüzde 100’ü civataya dönüşmüyor. Fire de söz konusu oluyor. Ayrıca işin içinde katma değer var.
Darüşşafaka Spor Kulübü’nün basketbol için ana sponsora ihtiyacı var. Yüksek Danışma Kurulu Üyemiz olarak bize destek vermenizi bekliyoruz.
Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi, Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ ile her karşılaştığımızda kafa yorduk. Derken Güldağ geçen gün aradı:
Zekeriya Abi bir süredir Tekfen Holding ile görüşüyordu. Tekfen, Darüşşafaka’ya sponsor oluyor.
Yıldırım, Tekfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Gigin’le bir görüşme maratonu yürütmüş, konu holdingin 3 kurucu ortağından bir olan Nihat Gökyiğit’e anlatıldığında şu mesaj alınmıştı:
- Burası 860 yılında adada sürgün olarak kalan Patrik Ignatios tarafından yaptırılmış. Kilisenin altında mahzen-dehlizler var.
Hisarcıklıoğlu, TOBB Başkan Yardımcıları Ali Kopuz, Tamer Kıran ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Şaban Karamehmetoğlu ile birlikte dehlize yöneldik. Hisarcıklıoğlu ile dehlize girerken, Mesa yöneticisi bilgiyi verdi:
TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği’ne (TOBB) bağlı Gümrük ve Turizm İşletmeleri A.Ş. (GTİ) Yönetim Kurulu Başkanı, Nevşehir Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Arif Parmaksız’dan son 6 aydır ısrarla istedim:
- Yassıada’ya gidelim. GTİ’nin “yap-işlet-devret” modeliyle üstlendiği “Demokrasi ve Özgürlük Adası” projesini görelim.
Sonunda 31 Ağustos 2018 Cuma günü için sözleştik. Fotoğraf ustası Sebati Karakurt’la birlikte Ataköy Marina’da Parmaksız’la buluştuk. Projenin müteahhidi Mesa’nın GTİ için kiraladığı tekneyle yola çıktık. Parmaksız, söze 3-4 yıl önce Yassıada ve Sivriada’yı Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan 29 yıl süreyle devraldıkları günlerden girdi:
- Haydi Enver, Emirgan’a gidelim. Bir de top alalım, orada oynarız.
İki liseli delikanlı İstanbul’un Anadolu yakasındaki Haydarpaşa’dan Avrupa yakasına geçip önce Rumeli Hisarı’nı gezdi. Sonra Emirgan’a gitti. Bir plastik top alıp bütün gün oynayıp koşturdu. Akşama doğru yorgun düşünce Enver Yücel, arkadaşına döndü:
- Mehmet Ali, gel şurada birer çay içelim.
Aydınlar uyardı:
- İçmeyelim bırak, pahalıdır burası...
Yücel ısrar etti:
- Boş ver, içelim. Bardakları denize atarız, çay içtiğimizi anlamazlar.
Çayları içtiler, denize atmaya fırsat bulamadan garsonlar bardakları topladı.