×
- Dünyada enerji sektörü nereye gidiyor? Dünyadaki gelişmeler Türkiye’yi nasıl etkileyecek?
Birol, yanıta şu mesajla girdi:
- Dünya enerji coğrafyası hızla değişiyor. 2000’li yılların başında tüketimde ilk 3, ABD, Çin ve Avrupa ülkeleri şeklinde sıralanıyordu. Bugün sıralama Çin, ABD, Hindistan şeklinde değişti.
Değişimin sürdüğünü vurguladı:
- 2030’da Avrupa, Afrika’nın altına, 5’inci sıraya inecek. Düne kadar petrolde Suudi Arabistan, İran, Irak ve Kuveyt, doğalgazda ise Rusya söz sahibi idi. 10 yıl önce kaya petrolü ve gazı devrimi her şeyi değiştirdi.
En önemli petrol ithalatçısı olan ABD açısından durumun değiştiğini kaydetti:
- ABD, şu anda Rusya ve Suudi Arabistan ile birlikte dünyada ilk 3’e girdi. 2019’da özellikle gazda ABD makası açacak, tartışmasız bir numara olacak.
Gaz piyasasındaki değişimin altını çizdi:
- Alınan etkin tedbirlerle bir normalizasyon ve toparlanma sürecine girdik. Ekonomi yönetimimiz bu süreci çok iyi yönetti. Bankacılık sektörü de elinden geleni yaptı. Ekonomide artık zor günleri geride bıraktık.
Akbank’ın eylülde imzaladığı sendikasyonu anımsattı:
- Bizim işlemle birlikte yurtdışı borçlanmanın önü açıldı. Ardından diğer bankalarımızın başarılı sendikasyonları geldi. Hazinemizin uzun vadeli son derece başarılı Eurobond borçlanmaları da önemliydi.
Türkiye’nin geleceğinin çok açık olduğunu vurguladı:
- İleriye ümitle bakmamız, karamsarlığa kapılmamamız gerekir. Başarılı bir dengelenme sürecine girmiş bulunuyoruz. Düşme trendine giren enflasyon, 2019’da daha da gerileyecek. Dış ticaret ve cari denge iyileşiyor. Kurdaki aşırı oynaklık önemli ölçüde düştü, döviz geriledi. Faizler halen yüksek olsa da düşme trendinde.
İyileştirmeleri sürekli kılacak yapısal önlemler üzerinde çalışıldığını bildiğini kaydetti:
- Bu çalışmaların doğuracağı olumlu sonuçları da önümüzdeki dönemde hep birlikte yaşayacağız.
Dünyanın da belirsizliklerin yüksek olduğu dönemden geçtiğine işaret etti:
- Genç Yetenekler 10. Yıl Konseri, Film Müzikleri... 7 Ocak 2019 Zorlu Performans Sanatları Merkezi.
Ardından bir tanıtım kitabı gösterdi:
- Genç Yetenekler Projesi Bursiyerleri.
Kitabın başındaki listeye baktım, 8 yaşındaki piyanist Adil Kerem Ünal’dan 27 yaşındaki keman virtüözü Arda Karakaya’ya uzanan toplam 42 isim vardı. Yani, 42 çocuk ve genç müzisyen, ÇEV Sanat’ın desteğiyle geleceğe emin adımlarla yürüme fırsatı yakalamıştı.
Yoleri, projeyi anlatırken 10 yıl önceye döndü:
- Bu yolculuğa 2009’da tek başıma çıktım. Amacım potansiyeli olan çocuk ve gençlere katkıda bulunmak, ülkemizdeki yeteneklerin kaybolup gitmesine izin vermemekti.
Müziğin rolünü anımsattı:
- Müziğin evrenselliğinin yanısıra barışçıl yanı var ve insanları etkiliyor. O nedenle katkı için çocuk ve genç müzisyenleri hedefe koydum.
- Via Properties, yap-işlet-devret modeliyle üstlendiği marina ve tesisleri hızla bitirme aşamasına geldi. Marinayı ihale aşamasına getirmemiz 3.5 sürmüştü. İnşaat hızlı ilerledi.
Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç’tan aldığı kutlama mesajını paylaşmıştı:
- Türkiye’nin en erken biten marina projesi oldu...
Viaport Marina, AVM, Aslan Park ve Akvaryum’u Via Properties Yönetim Kurulu Başkanı Coşkun Bayraktar’la dolaşırken, Tuzla Belediye Başkanı Yazıcı’yla 2015 başında yaptığımız sohbeti anımsadım. Bayraktar, söze marinadan girdi:
- Viaport Marina projesine 2014’te başladık. 15 ayda açtık. Marinamız mega yatların bakım, onarım üssü olmaya aday.
Marinanın sorumlusunu aradı, aldığı yanıtı aktardı:
- Şu anda bakımda olan yatlardan birinin değeri 100 milyon Euro. Fransa, İtalya, Yunanistan, Rusya’dan mega yatlar bakıma geliyor. Bu hareketlilik, Tuzla’ya yarıyor.
- Her ne olursa olsun, ben geleceğe olumlu bakarım.
Son dönemlerde ekonomide yaşanan sıkıntı için de şu analizi yaptı:
- Türkiye’nin özellikle kamu tarafında kriz yönetme becerisi var. Bu kez özel sektörün de krizi nasıl yöneteceğini öğrenmesi lazım.
Bu ortamda kamuya düşen göreve değindi:
- Sıkıntılı süreci yönetmekle birlikte büyümenin yeniden ivme kazanması için adım atmak gerekiyor.
Mehmet Göçmen, 3 meslektaşımla birlikte Sabancı Holding’te buluştuğumuzda grup bünyesindeki şirketlerin yöneticilerine yaptığı analizi bizimle de paylaştı:
- Dünyadaki mevcut konjonktür, Türkiye’nin kaynak maliyetini yükseltiyor. İçeride sıkça yaşanan seçim gündemi, ekonomiyi de etkiliyor. Büyümede dengeli seyir sağlanamıyor.
Bankaların yabancı para bulmakta sıkıntı yaşadığını kaydetti:
- Kaç kişi Norveç Somonu yerine Karadeniz Somonu’nu tercih edecek?
Testi yaptıran Sagun Grubu Başkanı Ahmet Tuncay Sagun ve Yardımcısı Oğulcan Kemal Sagun, müşterilerin tutumunu izledi. Baba-oğul Sagun’lar iç geçirdi:
- Karadeniz Somonu’nun yüzüne bakan yok. Oysa Karadeniz Somonu, lezzet olarak Norveç Somonu’ndan hiç de uzak değil
Oğulcan Kemal Sagun, söz konusu test ile ilgili gözlemlerini babası Ahmet Tuncay Sagun ve kardeşi Nazlıcan Sagun’un olduğu buluşmada anlatıp ekledi:
- Yapılan tanıtımlar, müşterinin beyninde, “En iyi somon Norveç’ten gelir” algısını yerleştirmiş.
Somon üretiminde ulaştıkları noktayı ihracatla örnekledi:
- Karadeniz’de yetiştirdiğimiz somonu Rusya’dan Kanada’ya, Japonya’ya kadar farklı ülkelere ihraç ediyoruz. Somondan ihracat gelirimiz 14 milyon dolar.
Söz ihracattan açılınca İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçılar Birliği Başkan Yardımcılığı görevini yürüten
- 15 Temmuz 2016 hain darbe girişiminden sonra TMSF’nin “ekseni” kaydı, 1004 şirketimiz oldu...
“Eksen kayması” deyimini TMSF’nin asli görev alanına dikkat çekmek için kullanan Gülal’ın sözünü ettikleri FETÖ’ye kaynak sağlayan ya da destek verdiği şüphesi olan şirketlerdi:
- Biz 1004 şirket için “konkordatonun TMSF’cesi” denebilecek bir adım attık. Geçmiş tecrübelerimiz ve mevzuatın bize verdiği yetkiyle “Ticari, iktisadi bütünlüğü koruma” formülünü uyguladık.
Yönettikleri şirketlerin toplam büyüklüklerini merak ettim, verileri paylaştı:
- Toplam aktif büyüklüğü 55.7 milyar lira. Ciro toplamı da 24 milyar lira. Yönettiğimiz şirketlerin toplam personel sayısı 46 bin 400.
İçi boşaltılmış, kapanma aşamasına gelen bazı şirketleri yaşattıklarını belirtti:
- Plastik ve halı sektöründe önemli yeri olan Naksan’ın içi boşaltılmıştı. Fabrikaları çalıştırdık, 3 bin 600 personel o tesislerden ekmek yiyor. Bu pencereden bakılınca yaptığımız işin sosyal yanı da var.
- “Hormonlu Kolej Fiyaskosu” manşetiniz çok doğruydu...
Ardından Medical Park ve Liv Hospital deneyimlerinden yola çıkarak sağlık sektöründe yaşananlara gönderme yaptı:
- Bugün eğitim sektöründe yaşananlar, 6 yıl önce sağlık sektöründe olanlara benziyor. Eğitim sistemimizde özel okul oranı yükseliyor. Sistemdeki payları yüzde 9’a yaklaşıyor.
Özel okulların sistem içindeki payının daha da büyüyeceğini belirtti:
- Zorlananlar, sıkıntı yaşayanlar olsa da özel okulların sistem içindeki payı yüzde 15-20’ye doğru çıkacak gibi görünüyor.
Sağlık sektöründe atılan adımlara döndü:
- 6 yıl önce sağlık sektörünü disipline eden adımlar atıldı. Çok da iyi oldu. Şimdi özel hastaneler çok ciddi denetleniyor. Her önüne gelen hastane açamıyor.
Benzeri bir yol haritasının eğitim sektörü için de çizilmesi gerektiğini savundu: