40 yılda yurtdışında 205 milyar doları yakaladılar, yüzde 70’ini ‘doğrudan iş’e dönüştürdüler

- Birliğimiz 26 Ocak 1952’de Hayri Kayadelen’in başkanlığında kuruldu. Türk müteahhitlerinin yurtdışındaki projelerde ilk rol üstlenmeleri 1970’li yılların başına, yani 40 yıl önceye uzanıyor. 40 yılda alınan ve çoğu tamamlanan işlerin parasal büyüklüğü 205 milyar doları buldu.
- Kaç ülkede iş alınabildi?
- 100’ü aşkın ülkede 6 bin 500 projede Türk müteahhitleri rol aldı.
Ardından yıllık iş alabilme potansiyeline değindi:
- Yıllık yurtdışı iş alma rekorunu 24 milyar dolarla kırdık. Artık her yıl yurtdışında ortalama 20 milyar doların üzerinde proje üstleniyoruz.
- Başlangıçta başkalarının taşeronu olma durumu vardı. Şimdi durum ne?
- Bugün aldığımız projelerin yüzde 70’i doğrudan aldığımız işlerden oluşuyor. Ancak, bu da bize yetmiyor.
- Ne anlamda yetmiyor?
- Teknik müşavirlik işlerinde de öne çıkmak gerekiyor. Asıl katma değeri yakalamak o zaman mümkün olabiliyor.
Konuyu biraz daha açtı:
- Aldığımız projelerin müşaviri başka ülkelerden olunca kullanılmasını istedikleri inşaat malzemelerini kendi ülkelerinden seçebiliyor. Türk inşaat malzemeleri konusunda ikna etmek zorlaşıyor. Türkiye’de müşavirliği geliştirip birlikte gidebilsek, o zaman ülkemize daha fazla döviz çekme şansımız olur.
Ardından Türkiye’nin dış politikasının kendilerini nasıl doğrudan etkilediğine vurgu yaptı:
- Devletimizin ilişkileri iyi ise, biz daha rahat iş alıyoruz. Bizim işimiz ürün satmaya benzemiyor. Çünkü, dışarda her aldığımız iş 2-3 yılı kapsıyor.
- Afrika ülkelerinde açılan büyükelçiliklerin sayısının artması size de yaradı mı?
- Elbette. Kendi devletinin olduğu yerde insan kendini daha güvende hissediyor. Başımız sıkıştığında yardım isteyebileceğimiz, sığınacağımız bir yer olduğunu bilmek insanı rahatlatıyor.
Açılan büyükelçiliklerin Türk müteahhitlerini götürdüğü noktaya dikkat çekti:
- İlk kez Venezüela’da iş alan üyemiz oldu. Şimdi sıra Kolombiya’ya geldi.
Emin Sazak, başta 6 milyar dolarlık İzmit Körfez Geçiş Projesi ve İzmir Otoyolu olmak üzere Türkiye’de yürüyen işlerin altını çizdi:
- Şu anda çoğu yap-işlet-devret olmak üzere üstlenilmiş projelerin büyüklüğü sanıyorum 40 milyar doları buluyor.
Birliğin 60 yılı geride bırakmış olmasına karşın müteahhitlerin 100’ü aşkın ülkede 205 milyar dolarlık 6 bin 500 projede rol almış olması, onları Çin’in ardından dünya ikinciliğine taşıdı...
Türk müteahhitleri geçen sürede taşeronluktan doğrudan iş alanlar liginde üst sıralara çıktı... Şimdi buna teknik müşavirlik desteğinin de eklenmesini bekliyor...
Türk müteahhitleri her ne kadar 3’üncü köprüye teklif vermeyip, Başbakan Tayyip Erdoğan’ı kızdırmış olsalar da, dünyada artık “devler ligi”nde oynuyor...

‘Önce tedbir sonra tevekkül’ istedi, Avrupa’daki örgütlerin toplantılarını İstanbul’a çekti

EMİN Sazak, geçmişte gerçekleşen itibar araştırmasından örnek verdi:
- İnşaat mühendisliği doktorluğun ardından ikinci güvenilir meslek çıktı. Ancak, müteahhitlerin pek sevilmediği görüldü. Sektör olarak bundan dersler aldık.
Sonra inşaatlardaki iş kazalarına değindi:
- İş güvenliği konusunda çok sıkıntı yaşayan sektörler arasında ilk sıralardayız. Sıklıkla iş kazaları oluyor. Biz sürekli çalışanlarımıza, “Önce tedbir, sonra tevekkül” uyarıları yapıyoruz.
Sonra da Türkiye Müteahhitler Birliği’nin (TMB) Avrupa’daki bağlantılarını anlattı:
- Birlik olarak European International Contractors (EIC-Avrupalı Uluslararası Müteahhitler) ile Federation de l’Industrie Europeenne de la Construction (FIEC-Avrupa İnşaat Sanayi Federasyonu) üyesiyiz. Ben EIC’te yönetim kurulundayım. FIEC’te de bir arkadaşımız görev alacak.
İki önemli toplantıyı da aktardı:
- EIC’nin genel kurulu 27 Nisan 2012’de, FIEC’in genel kurulu da 8 Haziran 2012’de İstanbul’da gerçekleşecek. İki önemli toplantı bizim girişimlerimizle İstanbul’da gerçekleşmiş olacak.

Uzun vadeli tasarrufun teşvik edilmesi kaynak konusunda bizi rahatlatır

TÜRKİYE Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Emin Sazak, hükümetin önümüzdeki günlerde açıklamaya hazırlandığı tasarrufları teşvik etme paketine değindi:
- Yurtiçinde üstlendiğimiz veya ihalelerine girdiğimiz yap-işlet-devret projelerinde Türk bankacılık sektörünün desteğine ihtiyaç duyuyoruz. Ancak, mevduatın vadesi çok kısa olduğu için sadece dışardan getirilen kaynakla bize uzun vadeli kredi açma konusunda zaman zaman sıkıntı yaşıyorlar.
- Ne öneriyorsunuz?
- Hükümet tasarrufu teşvik paketi hazırlıyor. Mümkün olduğunca uzun vadeli tasarrufa dönük vergi avantajı gibi destekler vermelerinde yarar var.
Munzam karşılıklara da değindi:
- Bankaların mevduat munzam karşılığı yükümlülüğünde de uzun süreli projelere verdikleri krediler dikkate alınarak farklı formüller bulunmalı.