Paylaş
Yarışmaya Türk Standartları Enstitüsü’nün (TSE) organizasyonuyla “Güvenlik Düğmeli Kapak”la katılan Oyak Grubu şirketlerinden Tukaş Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Karadağ, Genel Müdürü Ahmet Şükrü Yılmaz ve Pazarlama-Planlama Müdürü Özlem
Avşar Ünlü salonda heyecanla bekliyor.
Derken Tukaş Genel Müdürü Ahmet Şükrü Yılmaz da, dünyanın çeşitli ülkelerinden şirketlerle birlikte anons edildi:
- Tukaş, cam ambalajda kullandığı “güvenlik düğmeli kapak”la “2009 Dünya Ambalaj Starları” arasına girdi.
Ödül töreni sonrasında Tukaş’ı, Türkiye’nin domates ve konserve sektörünü, dolayısıyla da tarımı konuştuk. Nihat Karadağ, söze “kapak”tan girdi:
- Bu kapak, dünyada daha çok bebek maması ambalajlarında kullanılıyor. Son bir yıldır biz de Tukaş’ın cam ambalajlı ürünlerinde “güvenlik düğmeli kapak”a geçtik.
Ahmet Şükrü Yılmaz, kapağın özelliğini açıkladı:
- Genelde konservenin bozulup bozulmadığını, kapağın bombe yapmasıyla anlamaya çalışırız. Oysa “güvenlik düğmesi”, rahatlıkla ürünün tüketicinin eline ulaşmadan, yani mutfağına girmeden hava alıp almadığını anında ortaya koyuyor.
Karadağ, şu tanımı kullandı:
- Bizim için Tukaş müşterilerinin hepsi “bebek” sayılır. Yani, müşterimize bebek gibi bakıyoruz.
Karadağ, bir benzetme daha seçti:
- Oyak, 250 bin üyeli bir emeklilik fonu. Tüm üyelerimiz Oyak’ın bütün şirketleri için birer müfettiş gibidir. Aynı şey, Tukaş için de geçerlidir. Tukaş ürünlerini bir anlamda 250 bin müfettiş denetliyor.
- Oyak üyeleri Tukaş ürünleriyle ilgili eleştirilerini size iletir mi?
- Oyak Genel Müdürü Coşkun Ulusoy’a kadar mektup veya mailler ulaşır. Böylece 250 bin kişiye tek tek hesap veririz.
Tukaş, 1962’de Turgutlu’da kurulmuş. Adı da Turgutlu Konserve A.Ş.’den geliyor. 1961’de kurulan Oyak (Ordu Yardımlaşma Kurumu) 1967’de Tukaş’ı sıkıntılı bir döneminde devralıp, domates salçası ve konserve işine dalmış.
Ürün yelpazesi birara 170’e kadar genişlemiş. Tutmayan çeşitler ayıklanıp, sayı 100’e çekilmiş. Domates salçası pazarında Tat’tan sonra ikinci sıraya oturmuş.
- Tukaş’ın cirosu ne kadar?
- 139 milyon lira.
Karadağ, halka açık olan şirketin kârlılık durumunu da aktardı:
- 2 yıldır zararda. Şimdi yeni bir ekiple atılıma geçtik, 2010 ciromuz da geçen yıl düzeyinde gerçekleşir ama kârlılığı yakalayacağımızı düşünüyoruz.
Sonra bir eksikliği itiraf etti:
- Uzun yıllar Tukaş sessiz kalmış. Dünyanın en kaliteli ürününü de sunsanız, tanıtım olmazsa markayı oturtamazsınız. Artık tanıtıma da ağırlık vereceğiz.
250 bin müfettişin “denetimi” ve müşteriyi “bebek gibi” görmek, Tukaş’ı kârlı günlere
taşır mı?
Salça, konserve ve reçel üretmek Oyak’ın işi mi
NİHAT Karadağ, Coşkun Ulusoy’la birlikte Oyak Grubu’na geçen isimler arasında... Oyak’ta Genel Müdür Yardımcısı.
Tukaş ve Hektaş’ın Yönetim Kurulu Başkanlığını, Erdemir’in de Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyor:
- Salça, reçel, konserve gibi ürünler üretmek Oyak için anlamlı mı? Neden 1967’de Tukaş’ı satın almışlar?
- Türkiye’de o yıllarda sermaye piyasası oluşmamıştı. Banka mevduatına verilen faiz de enflasyonun altındaydı. Yani eksi faiz söz konusuydu. Bu durumda toplanan fonları sanayi kuruluşlarına doğrudan girerek daha doğru bir yöntem görülmüş.
Karadağ, Oyak Renault’u da örnek gösterdi:
- Oyak Renault da aynı mantıkla kurulmuş. Sonradan gelen Oyakbank, Erdemir gibi adımlar da öyle. Gerektiğinde de Oyakbank örneğinde olduğu gibi satıp çıkmak da var. Bankayı satmak 3 milyar dolar dolayında nakit sağladı.
- Askerin domates salçası, konserve ve reçel gibi ihtiyaçları Tukaş’tan mı karşılanıyor?.
- Asla öyle bir ayırım yok. Askeri ihalelere de girmeyiz. Ancak, bölgesel bazda bazı bayilerimizin girdiği olur. Onun dışında kışlalardaki kantinlerde ürünlerimiz vitrine de girer.
3 bin çiftçiden ürün alıyor Torbalı ve Manyas’ta üretiyor
NİHAT Karadağ ve Ahmet Şükrü Yılmaz, Tukaş’ın Ege Bölgesi’ndeki çiftçilere katkısına dikkat çekti:
- 3 bin çitçiden başta domates olmak üzere ürün alıyoruz.
- Aralarında anlaşmalı olduklarınız var mı?
- 1200 çiftçimizle sözleşmeli olarak çalışıyoruz. Onlara önemli katkılarımız oluyor.
- Fabrikalarınız nerede?
- Torbalı ve Manyas’ta...
Nihat Karadağ, Turgutlu’daki fabrikayı neden kapattıklarını anlatma gereği duydu:
- Turgutlu’daki fabrikamız artık tümüyle şehir içinde kalmıştı. Aynı zamanda şehir için risk anlamına da geliyordu. Torbalı’da ek yatırım yaptık, Turgutlu’yu kapattık.
- Yerine ne düşünüyorsunuz?
- Henüz karar vermedik.
Tukaş’ın, doğduğu ve adını aldığı Turgutlu’ya “iz” bırakması gerekmez mi?
Mitsubishi’ye 21 yılda 45 milyon dolarlık domates salçası sattı
GEÇEN çarşamba günü Pekin’den Tokyo’ya (Japonya) geçtik, perşembe sabahı Mitsubishi’nin merkezine gittik.
Bizi orada Mitsubishi Corporation Gıda ve İçecek Bölümü yöneticileri Kazuhito Teshirogi, Takeshi Masuda ve Türkiye’deki yöneticilerinden Yahya Doğan karşıladı.
Tukaş’ın İhracat Müdürü Bora Aydemir ile Japonya Ülke Müdürü Burcu Gülbenli, daha önce Tokyo’ya geçmiş, Mitsubishi’yle 21 yıldır süren “salça yolculuğu”nu güçlendirme girişiminde bulunmuşlardı.
Genel Müdür Ahmet Şükrü Yılmaz başkanlığındaki Tukaş ekibi, geçen yıl Mitsubishi’ye geçen yıl 2 milyon dolar ve
2 milyon kilo düzeyine olan salça satışın
bu yıl 2.5 milyon dolara çıkarmaya dönük görüşmeler yaptı.
Bora Aydemir, Mitsubishi’deki sunumunda Türkiye’nin Japonya’ya yıllık domates salçası ihracatına değindi:
- Geçen yıl Türkiye, Japonya’ya 13.5 milyon dolarlık domates salçası sattı.
- Sizin 21 yılda sattığınız salça ne kadarı buldu?
- 40-45 milyon doları buldu. Ama gidecek çok yolumuz var.
Bora Aydemir, sunumunda tarlalardan bir fotoğraf gösterdi:
- Her domates hasadı ve salça üretimi mevsiminde Mitsubishi’den bir ekip gelir, üretimi yerinde inceler.
Mitsubishi’yi çoğumuz otomotiv sektöründen biliriz. Türkiye’de Isuzu’da Anadolu Grubu’yla, Mitsubishi’de Temsa’yla el ele görürüz onları.
Oysa enerjiden Türk Hava Yolları’nın (THY) uçak alım finansmanına, gemi satışından deprem araştırmalarına kadar Türkiye’de hayatımızın birçok alanında Mitsubishi var.
1954’ten beri Türkiye’de ofisi olan Mitsubishi’nin en son attığı adımlardan biri Intercity’ye yüzde 25 ortaklık oldu.
Yani, Mitsubishi’yle Türkiye daha çok iş yapar...
Paylaş