23.2 milyon kişiyi 100 liranın altında uçurduk dış hatlarda ikili anlaşma frenine takıldık

GEÇEN cuma sabahı saat 10.00’da Pegasus’un en yeni Boeing 737-800 uçağı “Yağmur” Adana’ya doğru havalandığında şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sabancı ile Genel Müdür Sertaç Haybat’a sorduk:

- Adana’ya gitmemizin özel bir nedeni var mı?
Yanıtı Adana’ya iner inmez gittiğimiz, oradan da saat 14.30’da havaalanına doğru yola çıktığımız Yüzevler Kebapçısı’ndaki sohbet toplantısında Sertaç Haybat’tan aldık:

23.2 milyon kişiyi 100 liranın altında uçurduk dış hatlarda ikili anlaşma frenine takıldık

- 2005 yılı kasım ayında ilk tarifeli uçuşumuz Sabiha Gökçen’den Adana’ya gerçekleşmişti. O gün, 2012 Ocak ayında ulaştığımız büyüklükleri hayal bile etmemiştik. 2005’te 14 uçaklık bir filoya sahiptik. Bugün 40 uçağımız var. Misafir (yolcu) sayımız 2011 sonu itibariyle 11.3 milyonu buldu.
Pegasus Hava Yolları’nın son durumuyla ilgili sunumu Ali Sabancı ile Sertaç Haybat paylaşarak aktardı. Söze Haybat girdi:
- 2007 yılında 3.2 milyar dolarlık 40 adet Boeing 737-800 siparişi vermiştik. 2011 sonu itibariyle 26 adedini teslim almış olduk. Filomuzun yaş ortalaması 2.58’e indi. 2’si bu ay olmak üzere, 8’ini de bu yıl içinde teslim alacağız.
Sefer sayılarıyla devam etti:
- 19’u iç, 31’i de dış hatlar olmak üzere 50 kente tarifeli uçuşumuz var.
Ali Sabancı araya girip, örnek verdi:
- Günde 2 Paris, 2 de Londra uçuşumuz var.
Sertaç Haybat, Adana’dan çapraz uçuşlarına değindi:
- Adana’dan Van, Trabzon, İzmir, Antalya, Bodrum ve Lefkoşa’ya uçuşumuz var. Ali Bey’in hayali bir gün Adana-New York uçuşu da yapmak. Adana bizim 3’üncü önemli çıkış noktamız. Birinci sırada İstanbul Sabiha Gökçen, ikinci sırada da İzmir Adnan Menderes Havalimanı geliyor.
Ardından ortaya koydukları “ekonomik uçuş” modelinin tuttuğuna dönük verilere dikkat çekti:
- 2005’ten beri her yıl misafir sayımız yüzde 41 arttı. Türkiye’de iç hatlar pazarının 2011’deki büyümesi yüzde 15 düzeyinde oldu. Bu durum, bizim benimsediğimiz modelin tuttuğunu gösteriyor. İç hatlardaki pazar payımız yüzde 23’ü buldu. THY’den sonra pazarda açık ara ikinciyiz.
Dış hatlardaki büyüme hızının yüzde 6’da kaldığını vurguladı:
- Bu durum ikili anlaşmalarla konulan kısıtlamalardan kaynaklanıyor.
Ali Sabancı, konuyu gazete satışıyla örnekledi:
- Bu olay, bir gazeteyi Türkiye’nin belirli noktalarında sattırmamaya benziyor.
Haybat, konuyu biraz daha açtı:
- Türkiye ile çeşitli ülkeler arasında uçuş anlaşmaları imzalanırken kısıtlamalar konuluyor. Bu durumda yüzde 49’u kamuya ait olan Türk Hava Yolları (THY) öne çıkıyor. Oysa anlaşmalar yapılırken Türkiye’de faaliyet gösteren bizim gibi tamamı özel sektöre ait hava yolu şirketlerinin de dikkate alınması gerekiyor.
Sıra Ali Sabancı’ya geldiğinde şu veriler ekrana yansıdı:
- 2005’ten buyana 30.2 milyon yolcu Pegasus’la uçtu. Misafirlerimizin yüzde 77’si, yani 23.2 milyonu 100 liranın altında kalan fiyatlardan yararlandı. 8.8 milyon misafirimiz ise 50 liranın altında uçuş fırsatını buldu.
Bu verileri aktardıktan sonra yeniden vurgu yapma gereği duydu:
- Bunlarda yalan yok...
Ardından şu noktanın altını çizdi:
- Rekabetçi fiyatlardan kazançlı çıkan yolcular oluyor... İç hatlarda bu fırsatı sunuyoruz ama dış hatlarda ikili anlaşmalar bizi frenliyor.
Sertaç Haybat, dış hatlardaki fiyatlara önemli bir örnek aktardı:
- Türkiye’den Almanya’ya yerli-yabancı şirketlerin toplam 100’den fazla seferi var. Almanya’ya ortalama 160 Euro’luk fiyatla uçuyoruz. Henüz rekabete açılmamış Bakü’ye uçmak ise yolculara bunun iki katı fiyata mal oluyor. Bakü’ye sefer düzenlemek için önümüzün açılmasını bekliyoruz.
Bu örnek, rekabetin önemini ortaya koyuyor...

Ciromuz 718.2 milyon Euro’ya çıktı en büyük tokadı kurdan yedik

PEGASUS Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sabancı, 2011 cirolarının henüz kesin olmamakla birlikte 718.2 milyon Euro düzeyinde olduğunu vurguladı:
- 2010’da kârımız 31 milyon Euro düzeyindeydi. 2011’in ilk 9 ayında 17.8 milyon Euro’luk kâr söz konusuydu.
Araya kârlılık konusundaki iki önemli sıkıntıya dikkat çekti:
- En önemli etkenler petrol fiyatları ve kur değişimi. 2011’de en büyük tokadı yükselen dövizden yedik.
Sertaç Haybat araya girdi:
- Gelirlerimizin önemli bir bölümü TL. Ancak giderlerimizin çoğu, örneğin DHMİ’ye ödediğimiz yolcu başına 3 Euro bile döviz bazında. Dolayısıyla döviz kurlarının artışı bizi olumsuz etkiledi.
Ali Sabancı, 2011 kâr düzeyine ilişkin veriye vurgu yaptı:
- 2011’de tek haneli bir zarar söz konusu olacak.

Ryanair’den sonra dünyada verimlilik liginde ikinciyiz

ALİ Sabancı, verimlilik konusuna şaka yollu şu sözle girdi:
- Misafir bizimle uçmasın diye elimizden geleni yapıyoruz.
Ardından bazı kurallarını ortaya koydu:
- Katı iptal, check-in ve bagaj kurallarımız var. Bizde bilet iptal etmek yok. Para yanar. Yolcunun iç hat uçuşlarında 1.5 saat önce havaalanında olmasını ister, check-in’i 30 dakika kala kapatırız.
Buna karşılık zamanında kalkışta çok önde olduklarını vurguladı:
- Zamanında kalkış oranımız yüzde 93.58 düzeyindedir ve oldukça yüksek bir orandır.
Yeri gelmişken “Su bile parayla” eleştirilerine yanıt verdi:
- Evet, öyle. Çünkü, biz misafirimizin önceliğinin ekonomik fiyatla uçmak olduğunu düşünüyoruz. Bunun için uçakta suyu bile parayla veriyoruz. “Uçmaktan fazlasını isteyen ayrıca parasını kendisi ödesin, bunun bedelini o hizmeti kullanmayanlara ödetmeyelim” diyoruz.
Bir uçağın günde 10 rotasyon yaptığını vurgulayıp, ekledi:
- Uçaklarımız günde 12.1 saat havada kalıyor. Keşke 18 saate çıkarabilsek. Uçakların yoğun uçuşlarının güvenlik açısından bir sakıncası olmadığını da vurgulamak isterim.
Sonra verimlilikte ulaştıkları noktayı aktardı:
- Ekonomik uçuşu konusunda en başarılı şirket Ryanair. Onlar verimlilikte dünyada bir numara. Biz de onların hemen arkasından ikinci durumdayız.

Bizim de uçaklarımızda Türk bayrağı var, artık ‘bayrak taşıyıcı’ ayrımı kalkmalı

PEGASUS Hava Yolları Genel Müdürü Sertaç Haybat, dış hatlarda karşılarına çıkan “ikili anlaşma” kısıtlamasına vurgu yapınca Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün bazı seyahatlerinden örnekler anımsadım:
- Öyle ülkeler var ki, Cumhurbaşkanı düzeyinde yapılan görüşmelerde bile uçak seferlerini artırma konusunda zorlanmalar oluyor. Bu durumda ister istemez ülkenin bayrak taşıyıcı markası THY öncelik alıyor.
Haybat, bu ayrımın artık kalkması gerektiğini vurguladı:
- Bakın, bizim uçaklarımızda da Türk Bayrağı var. Biz de Türkiye’nin markasıyız. Ayrıca dünyada böyle bir ayrım kalmadı. İkili sivil havacılık görüşmeleri yapılırken artık bu durumun göz önüne alınması gerekir.
Ali Sabancı, durumu yumuşatabilecek formülü gösterdi:
- Bir ülkede sefer sayısı artışları gündeme geldiğinde, yarısı THY lehine kullanılsa bile, kalan yarısının bizim gibi özel havayolu şirketlerine açılması daha doğru olur.
Sertaç Haybat, karşılaştıkları kısıtlamalara rağmen ulaştıkları pazar payına dikkat çekti:
- Dış hatlardaki pazar payımız yüzde 8. Bu noktaya gerçek anlamda tırnaklarımızla kazarak ulaştık.
Ardından Almatı’ya uçmak için yaptıkları görüşmelere değindi:
- Kazakistan’la yapılmış sivil havacılık anlaşmasındaki bir madde bizim fiyat belirlememizi engelliyor.
- Nedir o madde?
- Söz konusu madde, bizim fiyat konusunda Air Astana ve THY’den izin almamızı gerektiriyor.
Yazarın Tüm Yazıları