- Çalık Grubu’nda çalışmaya başlayalı 13 yıl olmuş. Gruba İstanbul’dayken adım attım. Sonra ABD’ye gittiğimde biraz ara verdim. Ardından oradaki işlerle yeniden döndüm. 4-5 yıldır da Çalık Holding’te CEO’luk görevini yürütüyorum.
Albayrak, söz açıldıkça grubun Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık’ın vizyonuna vurgu yaptı:
- Ahmet Bey’de girişimci ruh var. Ayrıca istişare etmeye özen gösterir. Herkesi dinler. Türkmenistan’da ilk yıllarda iş yapmak kolay değildi. Tekstilden inşaata, enerjiye çok başarılı işlere imza attı.
Ardından Türkiye ekonomisine dönük sohbete geçtik:
- Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, önceki Başkan Durmuş Yılmaz’dan farklı olarak elini fazla açık etmeye başladı. Bunu doğru buluyor musunuz?
- Merkez Bankası’nın piyasaların önünde olması lazım. Türkiye’nin aktif para politikasına ihtiyacı var. Bence şu anda Merkez Bankası gayet iyi gidiyor.
- Yunanistan, İrlanda, Portekiz derken Avrupa Birliği (AB) ülkelerindeki sıkıntılar İspanya ve İtalya’ya da sıçradı. Ve tarihinde ilk kez ABD’nin notu düştü. Bu gelişmeler Türkiye’yi nasıl etkiler?
- Bugün yaşanan sıkıntılar 2008-2009’daki kadar şiddetli krize dönüşse bile Türkiye o dönemde olduğundan daha az etkilenir.
- Neden?
- Çünkü şu anda süreç daha iyi yönetiliyor. Kamu politikaları, Merkez Bankası, kamu bankaları, yani ekonominin tüm oyuncuları daha iyi yönetim sergiliyor.
Bu noktada Türkiye’ye para girişine dikkat çekti:
- Türkiye, hem kalıcı, hem kısa süreli sermaye için en güvenli liman olarak dünyada öne çıktı. Para şu anda ABD’ye mi gidecek, ya da Avrupa ülkelerine mi? En iyi adres Türkiye. Zaten gerçekleşen para girişi de bu durumu gösteriyor.
Ülkelerin “risk primi”ni gösteren CDS’lere vurgu yaptı:
- Uluslararası reyting kuruluşları notumuzu “yatırım yapılabilir ülke” konumuna yükseltmeseler de CDS’ler, uluslararası yatırımcıların Türkiye’ye güvendiğini ortaya koyuyor. CDS’lerdeki düzeyimiz Almanya’ya duyulan güvene çok yaklaşmış durumda.
Türk ekonomisine dışarıda duyulan güveni anlatırken, 2007 yılında yönettiği 200 milyon dolarlık tahvil borçlanmasını anımsadı:
- Biz tahvil için roadshow’a çıktığımızda Türkiye’de hem genel seçimler, hem de ardından cumhurbaşkanlığı seçimi gündemdeydi. 80-100 dolayında fon temsilcisiyle görüştük. 100 milyon dolar için çıkmıştık. 1 milyar dolarlık talep geldi.
- Ne kadar borçlanmıştınız?
- 200 milyon dolar almıştık...
Bu kez de ABD’deki öğrencilik günlerine döndü:
- Bundan 10 yıl önce (2001 krizi dönemini kastediyor), ABD’de çevremdeki bazı Türk arkadaşların “Türküm” demeye çekindiklerine, hatta utandıklarına tanık olmuş, çok üzülmüştüm. Ama bugün ülkemiz, ekonomimiz çok farklı, bambaşka bir noktada...
Berat Albayrak, 3 saat süren sohbetimiz sırasında sık sık şunu tekrarladı:
- Ben hep bardağın dolu tarafına “daha yüksek” diye bakarım. Öyle görürüm.
ABD ve Avrupa ülkelerinde yaşanan sıkıntılar hem dünyayı, hem de bizim piyasaları dalgalandırsa da Türkiye ekonomisinin şu anda “iyi yolda” olduğu görülüyor...
Yine de bardağa hep “dolu” tarafından bakmak doğru olur mu?
Cari açık finanse ediliyor, sorun yok
BERAT Albayrak’a başta reyting kuruluşları olmak üzere uluslararası kuruluşlardan yönelen “cari açık” uyarısını anımsattım:
- Ben cari açığı “kırılgan” taraf olarak görmüyorum.
- Türkiye ekonomisini övenler bile, “Ama” deyip, cari açık sorununa dikkat çekiyor.
- Cari açık finanse edilebildiği sürece sorun yok. Nitekim Türkiye cari açığı finanse edebiliyor.
Bu noktada piyasalarda yaşanan dalgalanmalara vurgu yaptı:
- Borsadaki hisse ve şirket değerleri çok gerçekçi değil. Ekonominin nabzını faiz-döviz dengesine bakarak ölçmekte yarar var.
- Dolar için bir öngörünüz var mı?
- 1.65-1.75 TL aralığına oturur...
Avrupa’daki kriz bizi çok zorlamaz
GENEL korkunun aksine Berat Albayrak, Avrupa ülkelerindeki krizin Türkiye’yi fazla etkilemeyeceği kanısında:
- Çünkü, ihracatımızda AB ülkelerinin payı yüzde 65’lerden 40’lara doğru indi. İhracat pazarlarımız çeşitlendi.
- Komşu ve yakın ülkeler stratejisi iyi giderken, bölgede hava “Arap Baharı”na döndü. Bu da ihracatımızı olumsuz etkiliyor.
- Eninde sonunda o pazarlar en çok bize açılacak. İşte Irak örneği ortada. Hem Türk işadamları zor coğrafyalarda, zor koşullarda iş yapmaya alışkın ve yatkın. Ayrıca bölgemizde “Türkiye sempatisi” giderek artıyor.
Şike olayında ne varsa sonuna kadar gidilmeli
BERAT Albayrak’la buluştuğum gün, Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’ne gidemeyeceği yeni açıklanmıştı. Öğrencilik yıllarında İstanbul Çapa’da futbol oynayan Albayrak’a şike soruşturması konusundaki görüşlerini sordum:
- Şike konusunda sonuna kadar gitmek gerektiğini düşünüyorum.
Oğlum Ahmet Akif’i Trabzonsporlu yaptım
BERAT Albayrak, meslek büyüklerimizden babası Sadık Albayrak’ın kendisini ve abisi Serhat Albayrak’ı özellikle Trabzonspor taraftarı yaptığını belirtti:
- Aslında iyi de olmuş... Memleketimiz Trabzon’la bağımızı pekiştirdi.
- Trabzonspor’un maçlarına gitme fırsatınız oluyor mu?
- Pek gidemiyorum ama yakından izliyorum. Şenol Hoca (Güneş) Trabzonspor için büyük şans.
- Eşiniz de babası Başbakan Tayyip Erdoğan gibi Fenerbahçeli mi?
- Evet...
- Evde sorun olmuyor mu?
- Hayır... Oğlumuz Ahmet Akif’i de Trabzonsporlu yaptım.
- Ahmet Akif kaç yaşında?
- 5 yaşında...
Büyümek için enerjiye ihtiyaç var, nükleer santral olmazsa olmaz
ÇALIK Holding CEO’su Berat Albayrak, grupta “finansman uzmanı” olarak işle başlamış... Daha sonra ABD’ye master ve doktora eğitimine giderken rahmetli Prof. İlhan Uludağ, finansın yanına enerji eğitimini de eklemesi konusunda yönlendirmiş.
Doktorasını yenilenebilir enerji ve finansman üzerine yapan Albayrak’a sordum:
- Grubunuz da enerji sektöründe önemli oyuncular arasında. Japonya’daki depremden sonra nükleer enerjiyi riskli görenler ağırlık kazandı. Türkiye, nükleer enerjide ısrarcı olmalı mı?
- Enerji hayati bir unsur. Türkiye büyümek istiyorsa, enerjiye ihtiyacı olacak. 40 bin megavat daha enerji üretmemiz gerekiyor.
- Bu açığı hidroelektrik, rüzgar ve güneşle kapatamaz mıyız?
- Özellikle rüzgar santralı için çok yoğun başvuru oldu. “Çantacı” denen lisans tacirleri türedi. Ne kadar yüklenirsek yüklenelim, rüzgarda elde edilecek enerji 5-10 bin megavatı geçemez. Bir o kadar da bundan sonra kurulacak hidroelektrik santrallardan sağlansa, yine 20 bin megavat açık kalıyor.
- Ya güneş?
- Güneş enerjisi henüz çok pahalı. Bizim açığı kapatmamız için nükleer enerjiyi devreye alacak adımları hızlandırmamız gerekiyor.
- Almanya eski nükleer santralları kapatma kararı aldı. Nükleer enerji politikasını gözden geçiriyor...
- Ama şu anda nükleer enerji üretiyor. Ayrıca, Ermenistan’da Bulgaristan’da yani, en yakınımızdaki ülkelerde nükleer santrallar var. Bizde neden olmasın? Üstelik nükleer, bizim için en verimli enerji olacak.
Nitekim hükümet de Japonya’da yaşanan risklere rağmen, Japonlar Türkiye’deki projeden ilgisini çekmesine rağmen, nükleer enerjiye dönük ısrarını sürdürüyor...
Somali olayı ülkemizdeki dayanışma ruhunu gösterdi
BERAT Albayrak, sohbet sırasında Başbakan Tayyip Erdoğan’la birlikte katıldığı Somali seyahatini anımsadı:
- Somali’ye gidince insanlığımdan utandım. Ülkede taş üstünde taş yok. Korkunç bir dram var orada.
Başbakan Erdoğan’ın Somali’ye 20 yıldır dünya ülkelerinden giden ilk lider olduğunu belirtip, ekledi:
- Somali olayı, başlatılan kampanyalar, ülkemizdeki dayanışma ruhunu bir kez daha ortaya koydu.