Paylaş
Boyalı alanı görmezden gelen her iki takım ‘şans topu’ oyununa çevirdiler maçı. İlk yarı beklendiği gibi üçlük cümbüşü şeklinde geçti. Yabancı sahada Olympiakos, sıkı savunma yapmamıza rağmen 15’de 9 yüzde 6O’lık inanılmaz isabetle baştan gözümüzü korkuttu. Olympiakos kontrollü oynayıp, boyalı alanı da olumlu kullandı ama geri adım atmadan oyunda kaldık. Bizde 11’de 5 yüzde 45 üçlük isabetle ve iki uzunlu beşle sağladığımız momentumla bu curcunadan 6 sayılık aleyhte farkla (38-44) soyunma odasını makul farkla giderek oyundan kopmadık.
Şans topu çekilişi
İkinci yarıda ilk yarının suskun adamı Spanoulis zorlamalarıyla içeriye penetre ederek serbest atış çizgisine gelmeye başladılar. 3.çeyrekte savunma sertliğimizi sürdürerek, Barac’ı oyuna alıp onun ribauntları ve Savanovic’in performansıyla dengeyi sağlarken Vujacic 6’da 0’la gereksiz zorlayınca bir türlü yakalıyamadık Olimpiakos’u. Son çeyreğin hemen başında koçumuz, Semih’in kerametini hatırlayınca Kerem Gönlüm’le birlikte, ’iki uzunlu format’la 6-0’lık seriyle beraberliği yakaladık. Bitime beş dakika kala iki takımında faul hakkı doldurduğundan karşılıklı serbest atış çizgisine gider olduk. Olympiakos kenarı Spanoulis’siz oynamayı tercih etti. Bu da İstanbul’da sonlarını hazırladı. Muhteşem galibiyeti getiren adam Farmar olurken, son dakikada Lucas spekteküler sayısıyla perdahı çekerek seri şansımızı Atina’ya taşıdı.
Paylaş