Paylaş
Daçka-Anadolu Efes serisine bakarak buranın ‘galibi şampiyon olur’ desek yalan olmaz. Favori Fenerbahçe evinde oynayacağı ilk iki maçın birincisinde; 2. çeyrekten itibaren rakibini etkisiz bırakarak avantajının tadını çıkardı. Zaten malum Ergin Ataman, Obradovic’i deplasmanda yenemiyor. Obradovic’in Panathinaikos’una 4, Fenerbahçe’ sine karşı ise deplasmanında ise 8 kez mücadele eden Ataman, bu 12 maçı da rakibine kaybetti. Galatasaray kısalarının hızlı hücum ritmi yegane korkutucu silahlarıydı. Fenerbahçe buna karşı yukarda baskı yaparak maç başında kolay toplar çaldı.
GERİLİMDEN KAZANILAN İVME
Dixon çaldığı topları üçlük sokunca Fenerbahçe’nin fark ettiren adamı oldu. Ev sahibi Jan Vessely ile topu pota altına indirmeyi yeğlerken uzun özürlü Galatasaray bildik dışarıdan isabet arayışını sürdürdü. Toplamda 22 sayıya ulaşan McCallum atışları yanı sıra, forvetten turnike zorlamaları Galatasaray sayılarını getirdi. İlk çeyrekte karşılıklı savunma sertliği yaşanmaz, salon sakinliğini korurken ortam bireysel sürtüşmelerle birden gerildi. Teknik faul ve karşılıklı itişmeler salonu canlandırdı.
Oyuna giren Melih Mahmutoğlu soktuğu kritik sayılarla Fenerbahçe skorunu 12 sayıyla omuzlarken Micov da hayati sayılar atarak Galatasaray’ı oyunda tuttu. Melih ivmesiyle Fenerbahçe hücumu zincirlerinden boşandı. Alan savunmasıyla Lasme’si 3 faulle kenarda olan Galatasaray’ı perte çıkartırken farkı da ‘alley opp’ şıklıklarıyla arttırarak devre sonuna 17 sayı önde gittiler. İkinci yarıda sabırlı ve ekonomik top kullanan Galatasaray 17 sayılık Chuck Davis performansıyla geri gelmeye başladı ama başta Luigi Datome ve Pero Antic olmak üzere Kanarya atıcıları, soluk soluğa da olsa, momentumu maç sonuna kadar kaptırmadı.
Paylaş