Paylaş
Allame-i cihan Mektebi Sultani’lilerin derdi de bu sanıları. Kifayetsiz muhteris Fransız adaşımın bıraktığı enkaz ortada dururken, gene bir ilke imza atarak, ezeli divan başkanı sevgili dost Duygun Yarsuvat’ı emanetçi kayyum formatında sekiz aylık geçici başkan seçtiler.
Basketbolun 'akut' sorunları kapıdayken onlar 'mıntıka temizliği' formatına geçtiler.
Bu seçimin tercümesi; kimse sportif başarı beklemesin. Tadilat nedeniyle bu sezon kapalıyız.
Oysaki Galatasaray epeydir yönetim cehalet ve yetersizliğinden muzdarip. Basketbolda tam felaketler. Paralar ödenmiyor, protestolar, ihbarnameler havalarda uçuşuyor. Oyuncularda suratlar asık.
Potanın önemli arızalarını gidermek için bu kan değişikliği bir fırsat olabilir(di) demek istemediğimden, aklı evveller dinlemezler ama gene de çözümü anlatayım bende kalmasın; madem yeniden yapılanıyoruz o zaman yeni başkanın Mayıs’a kadar yapması gereken; 'Basketbol şubesini bağlı ortaklık şeklinde bağımsız yapıya kavuşturmak' olmalıdır.
Kasaları ayırmak lazım
'Futbol Kulübü', 'Spor Kulübü'ne ancak böyle dönüşür. Basketbolu böyle uçururlar.
İspanyol devleri Barcelona ve Real Madrid’de olduğu gibi Galatasaray Basketbol’un da ayrı yönetimi, başkan ve CEO’su olmalı. Şube kendi gelir ve giderini ayarlayarak, özerk bütçe ve yönetime kavuşturulmalı ki borçlarını temizlesin, alacağını vereceğini bilsin. Kendi ayakları üzerinde dursun.
Fenerbahçe, ÜLKER şapkası altında şeklen olmasa da fiilen bunu yaparak devasa bütçelere ulaştı. Malum 2020’ye kadar tek Avrupa Ligi gerçekleşecek. Büyük takımlarımız Fenerbahçe, Galatasaray, Anadolu Efes sadece orada NBA benzeri bir ligde oynayacaklar.
Hatta o zamana kadar bu Avrupa Ligi'nin NBA’le uyumu sağlanacak. Büyük düşünmek, büyük hazırlıklar yapmak lazım.
Futbolun eline bakan gariban şube formatında buralarda olamazsınız. Yoksa kuyruğu tramvaya kaptırıp ezeli rakibin arkasından el sallamak zorunda kalırsınız. Profesyonel şirket yapısında konsolide bütçe isterler. '..Caklar cuklarla', sanal gelir temlikleriyle ortama sokmazlar adamı.
Futbola kaydırılabilecek harcamalar yapmak istemeyen sponsorlar da kaçar gider. Pota ellerinden öper; Duygun ağabey hukukçuluğunu görelim.
Paylaş