Maç boyu sonunu iyi bitirdiğini bildiği Efes ile arasına 9 farklık baraj koyarak hep direksiyonda tuttu takımını. Yukarıda tuttuğu savunma ritmine 24’te15 ile yüzde 63’e ulaşan böylesi gerilimli bir maç için mükemmel sayılacak üçlük isabet performansı ekledi. Bir başka ilk hafta başarılısı Daniel Oturu ise bütün olumlu işlerin adamı Nigel Hayes-Davis’e yaptığı bloklarla potayı kararttı Fenerbahçe’ye. Sertaç ve Oturu faullerini erken üçleyip kenara alınınca, Fenerbahçe Bonzie Colson’la atak oyununu sürdürerek ilk çeyrekte istediğini aldı. Yüksek tempoyu artırarak bir ara farkı çift sayılara çıkarıp Anadou Efes’e direksiyonu vermediler.
İKİSİ DE BU SEZON ÇOK GÜZEL MAÇLAR SEYRETTİRECEKLER
Kem Birch ve Nicolo Melli pota altında başarılı oyunlarını tekrarlarken, rakibin sert savunmasını Shane Larkin’le zorlayarak 9 farkla geride gitti soyunma odasına ev sahibi. İkinci yarıda maçı çevirme uğraşı ve Elijah Bryant’la çembere gitme çabası da yüksek isabetli oynayan Fenerbahçe’den maçı geri almaya yetmedi. Biberovic ve Bryant’ın ihraç edilmeleriyle sonuçlanan kavgaları ortamı fena gerdi ve bu havada girildi son çeyreğe. Kaos periyodunda Efes’in alışılmış maç bitirme etkin performansı arayı kapattıysa da daha sakin kalmayı beceren Fenerbahçe çok önemli bir galibiyet çıkardı gerilimli geceden. Günün sonunda gözüken o ki bu iki takımımız da Euroleague’de çok güzel maçlar seyrettirecek ve büyük başarılara imza atacaklar bu sezon.
O gün dün akşammış. Sakat uzunları Fall ve Milutinov’dan yoksun gelmiş ve fakat Vezenkov, Fournier ve Dorsey gibi önemli oyuncuları kadrosuna katarak sert ve sağlam savunmalı tarzını pekiştirmiş Olympiakos, tempomuzu düşürme ve oyunu yarı saha sete sete çevirmek amacındaydı dün akşam. Bu sene kendi kurguladığı yepyeni takımla şampiyonluk iddiasıyla yola çıkan Saras Jasikevicius ilk zor gecede rakibin başlangıç gazını almak için 2.24’lük veteran devi Marjanovic’i, uzunu eksik rakibe karşı kullanmak amaçlı başlattı oyuna. Kontrollü yarı saha basketboluyla Olympiakos istediği gibi kısırlaştırdı oyunu ilk yarıda.
BALDWIN BİRAZ KIPIRDANINCA
Net 1 numara yokluğunda, üstelik Wilbekin de sakatlanınca, koç Saras bu görevi rotasyonla bütün kısaları arasında paylaştırmak zorunda kaldı. Topu getirecek garanti adam yokluğu top kayıplarımızı artırınca savunmada bizi yarı sahaya mahkûm eden rakip, açık alanda hızlı hücum sayıları bularak bir süre havaya girdi. Git gel’li 3. çeyrekte Baldwin biraz kıpırdanıp takımca çembere gidince oyunu yakalayarak tek sayı önde girdik son çeyreğe. Gecenin kurtaranı Melli ribaundları alıp Sertaç da bunları değerlendirince dış isabet eksiğimizi pota altından kapattık. Kaos kargaşasında el değiştiren skor 5 dakika kadar ortada kaldıktan sonra Hayes-Davis ve Colson devreye girerek maçın gidişatını lehimize çevirerek gecemizi gündüze çeviren noktayı koydular.
Diğer yandan Bologna deplasmanında ilk yarıyı ortada tutan Anadolu Efes sahalara dönen Larkin ve Bryant’ın bitiriş performanslarıyla çok değerli bir galibiyet aldı.
Sahaya atılan patlayıcı maddeler yüzünden düne ertelenen ve Basketbol Gelişim Merkezi’ndeki küçük salonda oynanan Fenerbahçe-Beşiktaş finalinin ilk yarısında siyah beyazlılar, kaptan Elif Bayram önderliğinde umulmadık bir direnç gösterdi. Nitekim bu iyi oyunlarının sonucunda soyunma odasına 37-33 önde gitmeyi başardılar.
Devre arasında koç Valerie Garnier’in uyarıları ve hamleleri etkisini göstermiş olacak ki, sarı lacivertliler ikinci yarıda çok daha istekli ve motive idi. Gabby Williams’ın yıldızlaştığı 3. periyodu 22-14 önde kapatıp son çeyreğe 55-51 önde giren Fenerbahçe’de dünya yıldızı Emma Meesseman da kendisinden beklenen oyunu sergilemeye başlayınca oyunun rengi belli oldu.
BEŞiKTAŞ iYi MÜCADELE ETTi
Bu süreçte koç Aziz Akkaya’nın aldığı teknik faul ve as oyuncuları Nika Mühl’ün sakatlanıp çıkmasından sonra bile Beşiktaşlılar ellerinden geleni yaptılar. Ancak Garnier’in akıllı ve sakin yönetiminin yanı sıra Sevgi Uzun’un üçlükleriyle skor üreten sarı lacivertliler, Elif Bayram ve Khaalia Hillsman’ın faul problemine girmelerini de iyi değerlendirdiler. Son bölümde üçlük isabeti performansını katlayan Fenerbahçe, farkı giderek açıp FIBA Süper Kupa’yı 2. kez ülkemize ve müzesine kazandırmayı başardı. Tebrikler...
Kendince espri yapmaya bayılan ‘Özel Biri’ Mourinho bu maçı ‘Belki saçma bir cevap olacak ama daha çok sayı atan taraf kazandı’ diye yorumlardı sanırım. Oysa ki parkede iş o kadar basit değil. Basketbol oyun akış denklemini çözmek yüksek matematik gerektirir. Akşam denklemi; Larkin’in olmadığı gecede verimliliği yüksek oyuncularını, hızlı tempolu oyun akışı içerisinde, topu en doğru kullanacakları yere her defasında getirmeyi başaran Tomislav Mijatovic çözdü.
BOBAN FANTEZiSi KISA SÜRDÜ
NBA’de geçirdiği dokuz yılın ardından Avrupa’ya Fenerbahçe’de dönen 2.25’lik veteran dev Boban Marjanovic’in pota altı aksiyonları için beş başlaması gecenin sürprizi olurken Anadolu Efes’in yeni transferi Jordan Nwora biraz da zorluyor olmasına karşın takımı sırtlayan oyuncuydu. Efes’in 2. çeyrekteki rüzgarını Fenerbahçe Melli, Metecan, Colson ve takımın bütün olumlu aksiyonlarının yıldızı Nigel Hayes-Davis’ın oyuna girişiyle durdurup, ilk yarıda oyunda önde kaldı.
Seriler halinde gidişler gelişler yaşanan oyunda Efes maçı Daniel Oturu’nun smaçları, Ercan Osmani ve gecenin adamı MVP Elijah Bryant’ın müthiş katkılarıyla vites arttırarak ikinci yarıda kopardı. Fenerbahçe momentumu reaksiyon verdi ama maç sonunda hız kazanan şut düellosunun kazananı Anadolu Efes kupanın sahibi oldu.
Panathinaikos’un başında İstanbul’da Galatasaray ile oynadığı hazırlık maçı bittikten sonra Fenerbahçe-Galatasaray derbisine gönderme yaparak ‘3-1’ hareketini yaptı. Ataman ya yakın zamanda Fenerbahçe’ye, Kadıköy’e geleceğini unutuyor ya da gerginlik tohumları atarak Fenerbahçe’nin ve seyircisinin sinir uçları ile oynamaya çalışıyor. A Milli Takım Başantrenörü şapkası olan birisi için çok da güzel hareketler değil bunlar. Gün gelir kendi kaosuna kapılıp gidiverir. Nitekim daha sezon başlamadan Fenerbahçe’nin haklı tepkisiyle karşılaştı. Kardak Kayalıkları’na çıkar gibi Panathinaikos’un başında gittiği Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nde pankart krizini yaşadı ama hâlâ ders almıyor maalesef.
İyi günde kötü günde yanında olan taraftarının motivasyonuyla tribün sloganını gerçeğe dönüştürerek zor maç sonrası kupaya uzandı Fenerbahçe. Bu kez turnike atmak yerine üçlük atıp kaçırınca ellerine gelmiş maç 64-64 beraberlikle uzadığında Larkin ‘bitti’ dedi. Uzatmaya kadar Jasikevicius’un da itiraf ettiği gibi şekilde kenarda unutulan serinin MVP’si Nigel Hayes uzatmanın ilk 12 sayısının tamamını atarak şampiyon yaptı takımını.
Anadolu Efes akşam Fenerbahçe’nin sert ve kararlı savunmayla beslenen maç başı 11-0’lık üçlük rüzgarında türbülansa yakalandı. Anadolu Efes 5 dakika sayı bulamayınca baskıyı arttıran ilk çeyrekten Tarık Biberovic’in özel katkısıyla 14 sayı farkı cebine koydu.
LARKIN 'BİTTİ' DEDİ BU KEZ
Fazla kurcalama yüzünden Fenerbahçe, trafikte top kaybedince, 20 farka çıkan maçta çareyi tam saha baskı yapmakta bulan Efes, Larkin’in bireysel performansı yanına eklediği, doğru seçimle Clayburn yerine sahaya çıkardığı Elijah Bryant ve sıcak elli Rodrique Beaubois direnç kıran sayılarıyla rüzgara, 21-4’lük reaksiyon serisiyle yön değiştirterek devre bitmeden maçı yakaladı.
İtiş kakış içinde, futbol deyimiyle golsüz geçen üçüncü çeyrekte skor küçük farklarla gitti geldi. Son karar çeyreğinde faul sayısını erken dolduran Fenerbahçe oyun pota altı zorlama inisiyatifini rakibe bıraktı ama Larkin bu kez turnike atmak yerine üçlük kaçırınca maç 64-64 beraberlikle uzadıysa da maç sonunu domine eden Nigel Hayes-Davis “kupa bizim” dedi.
Anadolu Efes koçu Tomislav seri başından bu yana boynunda taşıdığı havluyu atmaya yanaşmadı ve Larkin’in son kroşesiyle F.Bahçe’yi nakavt ederek avantajı geri alıp seriyi uzattı. İlk iki deplasman maçını beklendiğinden çok daha rahat kazanmıştı Fenerbahçe. Anadolu Efes iki maçta tükenmişlik yaşayan, her maça farklı beşliklerle çıkarak okeye dönen bir görünümdeydi. Çarkıfelek tarzı, yay gerisinden sıkılan şutların isabet şansının kendisine gülmesini bekleyen, maç kazanma ihtimalini üçlük atışların isabetine bağlamış Fenerbahçe ‘açık alanda koş koş at, sürümden kazan’ ritmindeki basketboluna ‘pota altını kullanmayı’ ekleyemedi.
EFES SERiYi KIRDI
F.Bahçe, kaybedecek bir şeyi kalmadığından ‘nereden inceyse oradan kopsun’ mantığıyla iyice sertleşen Efes karşısında karar akşamında çok fazla oyuncu değiştirerek ritim tutturamadığından maçı ilk yarıda kıramadı. Sert savunması yüzünden Efes faul problemine erken girince sayı sıkıntısındaki Fenerbahçe serbest atış çizgisine sık gelerek yakın ara giden oyunda kaldı. Düğümün çözümü ise son çeyreğe kaldı. Seneye ailevi nedenlerle Monaco’ya gidecek olan ‘Son Mohikan’ Calathes her zamanki gibi, atarak attırarak, Papagiannis’i pota altında besleyerek devleştirerek, en fazla da Efes’in eline baktığı Larkin’i savunmayla bezdirmesine rağmen ‘küçük dev adam’ Larkin takımı adına son sözü söyleyerek gecenin adamı oldu.
Fenerbahçe’nin pota altını kullanmadan, açık alanda koşup yay gerisinden şut sıkmaya endeksli basketbolu, Panathinaikos oyunu yarı sahaya kilitleyip sete set düşük skora mahkûm edince tuş oldu. Boş şutu bulamayıp, zorlama atışlar da girmeyince çember seni sevmiyor ve maç kazanamıyorsun.
Sahada olumlu yapılanlardan, kayıpları çıkartarak bulunan PIR’de (Performans Verimlilik Puanı) 91-44 geride kalmış olmamız neden kaybettiğimizi anlatıyor. Beş yıl aradan sonra Euroleague’de yarı final oynamak ‘evet ama yetmez’, bu başa güreşen Fenerbahçe’yi kesmez.
SON PERiYOTTA DiNGiNLiĞiMiZi KAYBETTiK
Açılışı Kendrick Nunn’la yapan Panathinaikos 12-0’la maç kontrolünü erken ele aldı. Çembere giderek, ısınan ellerimiz ve bütün gecelerimizin kurtarıcısı Nigel Hayes-Davis’in özel katkısıyla toparlanarak geri gelip oyuna tutunduk.
İkinci yarıda Calathes ve suskun Dorsey de beklenen oyunlarını sergileyince maçı yakaladık. Ancak son çeyrekte dinginliğimizi kaybedince maç kelimenin tam anlamıyla elimizden kaydı gitti. Kısa takımla uzunsuz oynayıp hücum ribaundu alamayınca, kaderini bağladığın üçlüklerde de 35’te 9’da kalınca kazanamıyorsun.
BASKETBOLDA YILDIRIM OPERASYONU ŞART
Basketbola Fransız şube yöneticileri, Aziz Yıldırım eseri Zeljko Obradovic mirasını yediler bitirdiler. Salona sarı duvar ören coşkulu taraftarın enerjisine yazık ettiler. Ancak Aziz Yıldırım başkan, şube yöneticisi Mahmut Uslu, genel manejer Ömer Onan formatında ‘şampiyonluk fabrika ayarları’na geri dönebilir Fenerbahçe. Gerisi yalan olur... Haybeye nümayiştir...