Paylaş
Bizim kültürümüzde nesilden nesile aktararak bugünlere kadar getirdiğimiz büyük bir değerdir bayramlar. Hangimiz bir şekerlikteki güzelim şekerleri avucumuza doldurmadık ki o gün. Hangimiz bir bayram sabahı elini öptüğümüz büyüklerimizden harçlık almadık. Yeni alınan bir ayakkabı ya da elbise ile uyumadık. Bayram alışverişi de ayrı bir telaştır. Ankara’da alışveriş merkezleri ve süper marketler revaçta olsa da şehrin en eski merkezi olan Ulus da hâlen birçok kişinin alışveriş noktası. Kimisi kıyafet, kimisi tatlı, kimisi şeker, kimisi kahve, kimisi de kolonya alma telaşında. Ben de ‘çarşıya pazara bayram gelmiş mi bir göreyim’ diyerek yollara düştüm. Gezdim, gördüm, yazdım...
İLK DURAK ANAFARTALAR BÖLGESİ
İlk durağım tarihi semtlerden Anafartalar oldu. Buradaki mağaza sahipleri ağırlıklı olarak Darendeli, Balâlı, Niğdeli... Hemen eski adliyenin karşısında bulunan bir mağazaya girdim. Bayram hareketliliği erken başlamış kıyafetlere rağbet çok. Herkes beden beden, renk renk, model model hem kendisine hem aile fertlerine kıyafet seçiyor. Mağazanın sahibi Mustafa Sarıgil, Malatya Darende’den göçeli çok olmuş. “Bayram alışverişleri için gelen müşterilerimiz var. Çocuklarıyla gelenler var. Hem hesaplı hem de kaliteli ürünler satıyoruz” diye anlattı hareketliliği. Oradan karşıda bulunan Erdal Üçer’in Tarihi İlk Meclis İlkokulu yanındaki mağazasına uğradım, içerisi kalabalıktı. Erdal Üçer de 24 yıldır burada esnaf olduğunu söyledi. “İmalathaneden alıyoruz burada satışa sunuyoruz. Burada bayram gününe kadar satış olur en kaliteli ürünleri satarız. Her bütçeye göre ürün vardır” dedi. Bu sırada mağazada alışveriş yapan Ayşe Öztürk ile sohbet ettim. “Pandemide bir türlü gelemedim. Yoksa tüm alışverişleri buradan yaparım. Abiyeleri, kazakları hep buradan alırım” diye konuştu. Bayram denilince akla kolonya, kolonya denilince de akla Ankara’nın köklü markalarından Eyüp Sabri Tuncer gelir. Kolonyaya da rağbet oldukça çoktu. Kokuları farklı olan kolonyalardan litre litre şişe şişe alanlar vardı. Kimisi boş şişesini getirirken kimisi de hazır şişelerden alıyordu. Tabii ki ilk tercih limon oluyordu. Denizciler Caddesi’ndeki tarihi Boğaziçi Lokantası’na gelmeden ilk sıradaki bir mağazaya girdim. Mağaza sahibiyle tanıştıktan sonra içeride bayram alışverişi yapan Özlem Arslan ve Sibel Kayaslı’ya rastladım. İki arkadaş Anafartalar’da bulunan Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü çalışanlarıymış. Öğle tatilinde mağazadan çocuklarına bayram hediyesi pantolon ve ayakkabı aldılar. Mağaza sahibi Naci Yılmaz, 25 yıldır burada esnaf olduğunu, başlayan bayram hareketliliğinin bayram yaklaştıkça daha da artacağını söyledi.
ULUS HALİ HÂLEN RAĞBET GÖRÜYOR
Daha sonra Ankara’nın meşhur Ulus Hali’ne geldim. Eskiden beri tüm Ankaralı ailelerin kaliteli ve hesaplı alışverişinin adresiydi. Hâlen de rağbet görüyor. Burası için eskiden, “Babaların arka cebinden file (torba) çıkarıp alışveriş yaptığı yer” denirdi. Gıda maddelerinden sebze meyveye kadar her şey var. Kapıda 30 yıldır meyve sıkıp satan Gani Özdemir, “Bayramda da buradayım” hatırlatması yaparken müşterilerine de “Nar, portakal, havuç suyu, vitamin vitamin” diye sesleniyor. İçeri girmeden kapıda bir kuruyemişçinin tezgâhı dikkat çekiyor. Tezgâhta şekerin her çeşidi var. Fiyatları 95 TL ile 120 TL arasında değişiyor. Sade şeker 95, çikolatalı ise 120 TL’ymiş. İçeriden gelen bir çalışan burasının Ankara Büyükşehir Belediyesi’nce yenilendiğini hatırlattı. İçeride pazar esnafı da yavaş yavaş bayram yoğunluğunun farkında. İlerlerken bir şarküteri mağazasına giriyorum. O sırada kasiyer herkese hazır kadayıf türlerini gösterip “Şerbeti de var” diyordu... Sonrasında Mehmet Koç’un sahibi olduğu tatlıcı dükkânına uğruyoruz. Tatlıda kuyruk var burada. Ulus Hali’nde bulunan gıda maddesi satan bir mağazada alışveriş kalabalığı var. Muzaffer Bulut isimli bir vatandaş alışveriş yaparken bayram için yassı kadayıf aldı. O sırada mağazada bulunan emekli hemşire Ezgi Yılmaz, bunun tarifini mağaza sahibine sordu. “Tereyağı ile soslanır şeker şerbeti sonra dökülür” diye anlatmaya başladı herkes de heyecanla dinliyordu.
‘HERKESİ ULUS’A ALIŞVERİŞE BEKLERİZ’
İlerleye ilerleye Anafartalar Çarşısı’na gelmişiz. Çarşı yeni restore edilmiş. Hemen tarihi Ruşen Pastanesi’ne de uğruyoruz. Orada bir kalabalık var. Burada ‘bayram için tatlı siparişi alınır’ yazısı görünüyor. Tatlı fiyatları ise şöyle: Baklava; 330 TL, tulumba; 200 TL, şekerpare 220 TL, ekmek kadayıfı 220 TL. Hacıbayram Camii’nin avlusundaki güvercinler Ruşen Pastanesi’nin önündeki boş alana doğru konuyorlar o esnada herkes alışverişi unutup kuşları izliyor. Tam bu sırada Talha Yaşar İlhan İlkokulu 1. sınıf öğrencisi Hasan Acar’la tanıştım. Babaannesi Hasan’a bayram hediyesi olarak civciv almış. Onları bana gösterdi. Onları daha geniş kutuda taşımak için bir esnaf yardımcı oldu Hasan’a. Onlara çok iyi bakacağını söyledi, sevinçten uçuyordu. Son olarak Ulus Çerkeş Sokak’ta bulunan çarşıdaki mağazalara uğradım. Hepsinde bir bayram alışverişi telaşı vardı. Burada bayram şekerleri tek fiyattı 85 TL. Abdullah Galip isimli mağaza sahibi, “1976 yılından beri buradayız. Çamlıdereliyim. İmalattan satış kâr payı hiç almıyor gibiyiz. Herkesi Ulus’a alışverişe bekleriz” dedi. Ulus’a bayram şimdiden gelmiş. Herkeste bir telaş var. Sizin de haberiniz olsun...
Paylaş