Paylaş
Ülkemizin tarihinin dünya çapında kabul görmesi de bir gelişmişlik düzeyidir. Başkentlerin yaşayan kent olarak tanınması, dünya başkentleri arasında saygın yerini alması, UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki yeri o başkent için bir referans kaynağıdır. Son yıllarda UNESCO’nun Somut Olmayan Miras Listesi’nde ve UNESCO Dünya Miras Listesi’nde o kadar çok eserimiz var ki. UNESCO’ya sunulan hepimizi mutlu eden bu eserlerin dosyalarının hazırlığının nasıl yapıldığı sorusuyla işin peşine düştüm. Bu işin kahramanları kimdir? Bulmak istedim.
MÜZELERİN BİRÇOĞUNDA İMZASI VARDIR
Türk kültürüne eserleriyle, çalışmalarıyla çok şeyler kazandıran ‘kültürel miraslarımız’ konusunda eserleri olan bir akademisyen, Prof. Dr. Öcal Oğuz Hoca’mıza sormaya karar verdim. Halen bu konuda bizleri aydınlatmaya devam eden Prof. Dr. Öcal Oğuz, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Türk Halk Bilim Bölümü Başkanı olmasının yanı sıra Türkiye’de ve değişik ülkelerde bu konularda dersler vermiş, öğrenciler yetiştirmiştir. Altındağ Hamamönü’nde tarihi bir konağın duvarlarını süsleyen büyük italik yazılarda şunlar yazar; ‘Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi.’ Kültür hayatımızın birçok ögesini orada görebilirsiniz... Bir ekmek teknesi vardı. Uzun uzun incelemiştim. Anadolu’da ekmek hamuru orada hazırlanırdı. Türkçe’mizde bir söz vardır; ‘Kazancımızı sağladığımız her şey için o bizim ekmek teknemizdir’ der kutsarız. İşte o sözün kaynağı ‘Somut Olmayan Kültürel Miras’ olarak o müzededir. Bu güzel eserler Prof. Dr. Öcal Oğuz’un, Ankara’mıza kazandırdığı müzede sergilenmekte. Öcal Oğuz’un öğrencileri o müzede yerli ve yabancı ziyaretçilere mihmandarlık yaparlar, eserleri tanıtırlar. Ülkemizin birçok yerinde ‘açık hava müzeleri, somut olmayan kültürel miras müzeleri’ vardır. Bu müzelerin birçoğunda Prof. Dr. Öcal Oğuz hocamızın imzası vardır... UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı olarak da görev yapan Prof. Dr. Öcal Oğuz’a dünya mirasına kazandırılan eserler için işleyen süreci sordum. Aklıma takılan sorulara içtenlikle cevap verdi:
Öcal Oğuz
BURADAKİ GÖREVİMİZ DANIŞMANLIK
“UNESCO Miras Listesi’ne girecek eserlerin tüm hazırlıkları Kültür ve Turizm Bakanlığı’mız ve diplomatik ilişkileri içeren diğer hazırlıklar Dışişleri Bakanlığı’mızca çok titiz bir şekilde hazırlanır. Hepsi alanında uzman kişilerce hazırlanan eser dosyaları daha sonra UNESCO Türkiye Milli Komisyonu’na sunulur. Bizim buradaki görevimiz danışmanlıktır. UNESCO Türkiye Milli Komisyonu olarak ayrıca eksiklik varsa ilgili kurumlarca görüşülür. Ancak UNESCO’ya gönderilen eser dosyalarımız ilgili kurumlarca çok iyi hazırlanıyor bir eksiklik göremiyoruz. Daha sonra UNESCO’nun Paris’te bulunan merkezine göndeririz. Orada da bir Türk temsilcimiz var. Ülkemizden giden UNESCO eser dosyaları orada incelenir bir eksiklik görülürse yeniden UNESCO Türkiye Mili Komisyonu ile görüşülür, eksikliğin düzeltmesi sağlanır. Sonrasında eser dosyası hangi komitenin gündeminde ise yapılacak olan toplantıda görüşülmesi sağlanır. Tabii buralarda sadece Türk temsilci yoktur. Hemen hemen tüm ülkelerden kurumların temsilcileri vardır. Onların da incelemesinden ve değerlendirmesinden sonra UNESCO merkez direktörlüğünün onayına sunulur. Ankara’daki Arslanhane Camii ve Gordion Antik Kenti’nin UNESCO Dünya Miras Listesi içinde yer alması da bu şekilde olmuştur. Ankara’da bulunan kültürel varlıkların Dünya Miras Listesi’ne ve Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne girmesinde bu yöntem uygulanmıştır. Bu toplantılardan geçerek UNESCO merkezinin onayını almıştır. Bu komiteler, dünya ülkelerinin bağlı olduğu UNESCO bölümleridir. Somut Olmayan Dünya Miras Listesi’nde dünyada Çin’den sonra Türkiye olarak 2’nci sıradayız.”
DAHA ÇOK ESER LİSTEDE YER ALACAK
Bence eser bakımından sayıca yüksek bir durum. Ülkemizin her geçen gün bir eseriyle miras listelerinde yer alması çok önemlidir. Kentler üzerine yapılan araştırmalarda yeni kent tanımlarında bir şehrin sözlü kültür öğeleriyle ya da maddi kültür öğeleriyle dünyada tanınması aslında gelişmişlik göstergesidir. Son zamanlarda ülkemizin kültürel kaynaklarını bu listelerin değişik bölümlerinde ilk sıralarda görmekteyiz. Başkent Ankara da bu listelerde gün yüzüne çıkmış durumda. Kadim tarihimiz dünya başkentlerinde daha çok görünür hale geldi. Önümüzdeki günlerde Ankara’da daha çok eserin Dünya Miras Listesi’nde ve Somut olmayan Kültürel Miras Listeleri’nde yer alacağına inandığını belirten Prof. Dr. Öcal Oğuz, “Ülkemizin dış ülkelerdeki tanıtımına katkı sağlıyor bu çalışmalar” diye de ekledi. UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz, bu dosyalar hazırlanırken gecesini gündüzüne katan Kültür ve Turizm Bakanlığı uzmanlarına ve Dışişleri Bakanlığı’nın konuyla ilgili çalışan mensuplarına, emekleri için teşekkür etti. UNESCO Âşık Veysel Yılı için Türkiye’den birçok sanatçı ve yazarımızın ve bilim insanının UNESCO gündemine alınıp onların adına toplantılar, çalıştaylar düzenlenmesi Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın etkin çalışması, danışmanlık yapan UNESCO Türkiye Milli Komisyonu’nun çalışmaları, uluslararası alanda onlara yardımcı olan Dışişleri Bakanlığı’nın başarısıyla hep var. Ankara’dan Paris’e uzanan bir, emek, alınteri ve özveri var. Sonuçta ülkemize sunulan tarihi bir gurur tablosu vardır. Tarihin bugüne bıraktığı eserler yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor. Önümüzdeki dönemlerde Ankara’dan birçok eserin de UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alması için çalışmaların daha çok görüleceği müjdesini veren UNESCO Türkiye Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz’a zaman ayırıp bilgi verdiği için teşekkür ediyorum.
Paylaş