Paylaş
Türkçe bilen büyükelçiyle güzel bir Ankara söyleşisi yapabilirdim. Macaristan ile tarihten gelen dostluğumuzu da biliyorum. Hun İmparatoru Attila sevgimizi, Ural Altay Dil ailesi geçmişimizi de... Önce bu söyleşimizin ön hazırlığını aktarayım. Macaristan Ankara Büyükelçisi’yle Ankara üzerine, Türk–Macaristan dostluğu ile ilgili bir söyleşi yapmaya karar verdim. Macaristan Büyükelçiliği iletişim telefonu üzerinden özel kalemdeki Ali Kemal Bey’e ulaştım. “Sorularınızı yazılı olarak gönderin” cevabını aldım. Sorularımı yazılı olarak gönderdim. Sorularım şunlardı; “Türkçe’yi nerede, nasıl, kimden öğrendiniz? Ankara’da Gençlerbirliği maçına gidişinizin hikâyesini anlatır mısınız? Türk-Macar dostluğunun yüzüncü yılında Ankara-Budapeşte başkentlerini de göz önüne alarak değerlendirir misiniz?” Bu sorular büyükelçiye ulaştı. Akşam gelen cevapta, “Büyükelçi sizinle söyleşi yapacak. Kuğulu Park civarında bir kafede oturup söyleşi yapabilirsiniz” deniliyordu. Macaristan Ankara Büyükelçisi Viktor Matis ile Kuğulu Park Restoran ve Kafe’de buluştuk. Türk-Macaristan ilişkilerinin ve dostluğunun 100’üncü yılında Ankara simidi ve çay sonrasında ise Türk kahvesiyle güzel bir sohbet gerçekleştirdik.
GAZETEYE İLAN VEREREK TÜRKÇE ÖĞRENDİM
Büyükelçi Matis, “Türkçe’yi Türkiye’de kendi çabamla öğrendim. Ankara’da öncesinde Kültür Ataşesi’ydim Türkçe’yi özellikle merak ettim. Öğrenmek istedim. Gazeteye ilan verdim. Bir sanat tarihi öğrencisinden Türkçe öğrendim. Bakın ben Türkçe’yi üç ay gibi kısa bir sürede öğrendim. Bir yakın dil birliğimiz olmasa kısa sürede böyle konuşabilir miyim” dedi ve ekledi; “Geçenlerde Belediye Başkanı’nız Mansur Yavaş ile birlikte Budapeşte Caddesi’ne yakın bir yerde ‘İmrek Ormos Parkı’nın açılışını yaptık. Ormos Macar’dır. Mustafa Kemal Atatürk’ün bahçıvanıdır. Unutulmaması bizi sevindirdi. Ankara’da bir Erzurum Oteli vardır. Tarihi bir mekândır. Kubbeli kısmını bir Macar Usta yapmıştır. Yine Etnografya Müzesi’nde Macar işçiliği vardır.” Büyükelçi, Meteoroloji Müzesi’nde Macar Meteoroloji Uzmanı Arteşye ile ilgili eserlerin varlığından bahsetti. Önümüzdeki günlerde Macar meteoroloji yetkililerinin Türk yetkililerle bu konularda görüşeceğini söyledi.
Viktor Matis-Umut Özkan
TÜRKİYE İLE ANTLAŞMAMIZ YÜZ YAŞINDA
Türkiye ile diplomatik ilişkilerin bir tarihe dayandığını aktarırken dostluk anlaşmasını da hatırlatarak, “18 Aralık 1923’te imzalandı. Bugün bu antlaşma yüz yaşında bunun için mutluyuz. Bizim Türkiye ilişkilerimiz gelişmiş seviyededir. Bu yıl Macar–Türk yılıdır. Türkler bu program çerçevesinde başkent Budapeşte’de 100 program içerikli bir etkinlik yaptı. Bu yıl Macaristan kültürü ağırlıklı bir program hazırladık. İlkini geçen akşam CSO Ada Salonu’nda izleyiciye sunduk. Bu Türk–Macar dostluğunun büyük ismi Bela Bortok’un 105 tek operasıydı. Bunu Fondon Filarmoni Macar Orkestrası sundu” ifadelerini kullandı. Bu sırada Büyükelçi Viktor Matis eliyle Kuğulu Park’ın karşısında bulunan Macaristan Elçilik binasını göstererek, “Cumhuriyet’in ilk yıllarında üç gün kadar bu elçilikte kaldı Bela Bartok ondan sonra Adnan Saygun ile Anadolu yollarına Macar, Türk ortak ezgilerini derlemeye gittiler” dedi.
ERYAMAN’DA İLK MAÇ İZLEME MACERASI
Büyükelçi Matis, Ankara’da Kültür Ataşeliği yaptığı dönemde bir gün futbol maçına gitmek istemiş ve arkadaşlarına sormuş, “Ankara’da futbol maçına gitmek için ne yapmalıyım?” Ankara takımları olan “Ankaragücü ve Gençlerbirliği maçına gidebilirsiniz” cevabını almış. Bundan sonrasını şöyle anlattı: “İki çocuğum ve eşimle Eryaman Stadı’nın yolunu tuttum. İçeri girmek istedim, ‘Sizin Passolig’iniz var mı?’ sorusuyla karşılaştım. Bir keresinde yine gideyim dedim. Passolig’im yetersizmiş. İyi oldu ailece bir mantı yedik. Dönüşte metroya bindik. Kızılay üzerinden eve geldik. Halbuki dediler ki, ‘Siz Macaristan Büyükelçisi olduğunuzu hemen söyleseydiniz, VIP olarak çabuk girerdiniz.’ Sevmiyorum. Bir keresinde yine maça gittik çocuklar çok sıkıldılar.”
‘ANKARA’NIN İSKENDERİ DE LEZZETLİ’ CEVABI
İki çocuğuyla birlikte Tunalı Hilmi Caddesi’nde gezmeyi, Kuğulu Park’ta onları salıncaklarda sallamayı çok sevdiğini belirten Büyükelçi Matis, “Bir gün Tunalı Hilmi Caddesi’nde bir iskenderciye girdim. Çok sevdim tadını. Bunu da ilk kez kullandığım sosyal medyada paylaştım. Altına yorumlar geldi, ‘Bursa’ya bekleriz’ diye. Ama ben ‘Ankara’nınki de lezzetli olarak’ cevap verdim” detayını anlattı. Matis, Ankara için de “Ankara’da UNESCO eserlerinin artmasından mutluluk duyuyorum. Gordion, Keçiören’de bulunan ve ismi bize çok şey hatırlatan Estergon Kalesi ile Ankara Kalesi ile muhteşem bir yer Ankara. Etnografya Müzesi yine öyle. Rahmi Koç Müzesi çok özel bir yer. Geçenlerde Tulumtaş Mağarası’nı gezdim hayran kaldım. 1500’lü yıllarda Türkiye’ye gelen bir Macar, Zeus Tapınağı’ndaki yazıyı okumuştur... Çankaya Köşkü’nde, Atatürk Köşk Müzesi’nde birçok Macar sanatçının eserine rastlarsınız. Bunlar bizim birlikteliğimizi ve dostluğumuzu güçlendirir” değerlendirmesinde bulundu.
ANKARA’DA BİR MACAR LOKANTASI ÇOK İYİ OLUR
Büyükelci Viktor Matis söyleşimizde Türkiye’nin birçok yerindeki Macar eserlerinden örnekler verirken tarihi kültürel özellikleri de aktardı. Türk-Macar dostluğunun 100’üncü yılı için de “Önümüzdeki günlerde Ankara’da Attila Sergisi ismiyle 100’üncü yıl Macar Kültür Haftası anısına açılacak bir sergi var. Bu tip etkinlikler devam edecek” dedi. Türk dili, Macaristan tarihi ve Macar-Türk ortak değerleri üzerine bilgiler aktaran Büyükelçi Viktor Matis son olarak, “Nobel Ödülü ve olimpiyat ödülü alan kişi sayısı oldukça fazladır bizde. Bir gün geziyorum, bir yere girdim, baktım içeride Budapeşte Sokak tabelalarını turistlerin ilgisini çekmek için yapmışlar çok sevindim. Türkiye’yi biz dostluğun, barışın, kardeşliğin yanında görüyoruz. O yüzden hem halkını hem de yöneticilerini seviyoruz. Bir Macar Lokantası Ankara’da olsa çok iyi olur. Sizin Türk yemeklerinden büyük dolmadan yeriz. Bizim yemeklere benzer. Tarihi yerlerden Hattuşaş Boğazkale’yi çok seviyorum, Kapodokya’yı da. Biz Ankara’yı, başkent merkezini güvenli buluyoruz. Elçilik binamızın Ankara’da ilk kurulduğu mimari konumuna getirmek için bir inşaat başlattık, bitmek üzere. Biz Türkleri kadim bir tarihi paylaştığımız için çok seviyoruz” dedi. Ankara ve Türk–Macar dostluğu söyleşisini, bizde dostluğun simgesi ve 40 yıl hatırı olan Türk kahvesi içerek bitirdik. Türk–Macar dostluğu nice nice yüz yıllara ulaşsın, Ankara ve Budapeşte dostluğu sonsuza kadar sürsün...
Paylaş