Paylaş
Yıl 2043... Ekim ayının son günleri... Ramazan ayı bir kez daha mübarek bayramı müjdeliyor... Gelecekte de gelenekler olduğu gibi korunuyor ancak dünya düzeni fazlasıyla değişmiş. İnsanlık geçirdiği pandemilerin ardından yeni normlara alışmış. Sosyal mesafe artık zorunluluk değil, kolaylık unsuru haline gelmiş. Sanal teknolojiler, uzakta yaşayanlar arasında yepyeni yakınlıklar geliştirmiş. Geleceğin bayramlarında aile büyükleri artık hasret çekmiyor. Holografik ziyaretlerle bütün sülale sanal ortamda buluşuyor. Anneanesini özleyen dokuz yaşındaki bir Türk kızının geliştirdiği ‘Elöpen 2.0’ uygulaması bu bayram da revaçta. Uygulama holografik bir yansıtıcı ve insan teni hassasiyetindeki sanal gerçeklik eldivenleriyle çalışıyor. Küçükler büyüklerin elini öpmeye geliyor. Eldivenler hissiyatı olduğu gibi uzaktaki ninelerin ve dedelerin ellerine aktarıyor. Üstelik ufaklıkların yanağından makas alınca bayram harçlıkları Bitcoin hesaplarına anında yatıveriyor!
Yıl 2020... Modern dünyada ilk kez bir pandeminin orta yerinde Ramazan Bayramı yaşıyoruz. Az önce okuduğunuz mini bilimkurgu hikâyesindeki hayali teknoloji için onca sene ileri gitmeye gerek yok.
Video marifetiyle yapacağımız ziyaretlerde büyüklerimiz belki de şaka yollu kameraya ellerini uzatacaklar ve o lavanta kokulu eller sembolik olarak uzaktan öpülecek...
Sanal gerçeklik dünyasıysa şimdiden pandemi döneminin alternatif realitesi haline gelmeye başladı. Geçen hafta ABD’deki çevrimiçi oyunların son yılların en kârlı çeyreğini geçirdiği haberi geldi. Ocak-mart arasında 10.86 milyar dolarlık hasılatla bir önceki yıla göre yüzde 9 oranında büyüme sergilenmiş. NPD Games endüstri analisti Matt Piscatella, Tech Crunch’a verdiği demeçte insanların oyunları sosyalleşmek için kullandığını anlatıyor: “İnsanlar oyunları sadece eğlence amaçlı değil, aileleri ve arkadaşlarıyla bağlantıda kalmak için kullanmaya başladılar.”
Çoğunlukla konsol, mobil ve PC ortamında oynanan oyunlar arasında sanal gerçekliğin ayrı bir yeri var. İlk önceleri sadece görsel ve işitsel duyulara hitap eden, teknoloji geliştikçe dokunma duyusuna da yönelen VR ortamı, dış dünyanın kısıtlı olduğu günümüzde gerçekliği yeniden tanımlıyor. Steven Spielberg’in yönettiği ‘Ready Player One’ filminde gelecekte insanlar sanal gerçeklikte yaşıyor, hayatlarının her anını kaskları ve eldivenleriyle geçiriyorlardı. Elbette böylesi distopik bir dünyaya öykünmek istemeyiz. Yine de karantina realitesinin gelecekte tekrar etme ihtimalini düşününce sanal gerçeklik yaşamı kolaylaştıracak, hatta zenginleştirecek bir alternatif sunabilir.
Bir başka örnekse İngiltere’den... Wired dergisinin son sayısında karantinada bunalan bir yazarın çareyi sanal gerçeklikte arama hikâyesi var. Makalenin yazarı Tristan Cross, arkadaşlarıyla Zoom’da kadeh tokuşturmaktan tat alamayınca, en sevdiği lokal barın tıpkısını sanal gerçeklik ortamında tasarlıyor. Mekânı bire bir yansıtıyor ve arkadaşlarının hareketli avatarlarıyla ortamı canlandırıyor. Yazarın destek aldığı Playlines oyun firmasının sahibi Rob Morgan’a göre önümüzdeki aylarda ‘ev yapımı sanal gerçeklik’ oyunlarında altın çağ yaşanabilir. Daha fazla insanın oyun tasarımına yönelmesiyle bir paralel dünya yaratılması kuvvetli olasılık. Üstelik sosyalleşme ihtiyacımıza yanıt veren oyunlar sadece gençlerin değil, şimdilerde dışarıyı çok özleyen yaşlıların hayatına da yepyeni bir anlam katabilir.
Oyun dünyasındaki heyecan verici gelişmelerden biri de sanal konserler. Gerçek sanatçılar sanal platformlarda izleniyor. Amerikalı rap şarkıcısı Travis Scott’ın nisan ayı sonunda Fortnite oyununda verdiği 10 dakikalık konser tam bir milat niteliğinde. Travis Scott oyunun geçtiği şehre uzay gemisiyle geliyor ve sahnede dev bir avatarla beliriyor. Performans muhteşem görsel efektlerle sürerken, oyuncular Travis Scott’ı en iyi açıdan izlemek için yarışıyorlar ve dans ediyorlar. Son zamanların en etkileyici dijital işlerinden biri olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim... Konseri YouTube’da ‘Travis Scott Fortnite Astronomical’ aramasıyla bulup farklı oyuncuların gözünden izleyebilirsiniz. Sanal ortamdaki konser potansiyelini fark edenlerden biri de Playstation üreticisi Sony. Müzik kataloğunda dünyaca ünlü sanatçılar olan Sony Music, yakın gelecekte turneleri sanal ortama taşıyacak. Böylece sevilen sanatçıların efsanevi konserlerini herkes izleyebilecek.
Pandemi bir yandan sanal dünyalara ilham verirken, gerçek dünyada da kendi ürün çizgisini yarattı. İlgiye değer bulduğum 5 ürünü paylaşıyorum..
LED göstergeli maske:
Lumen Couture imzalı fütüristik maske, telefon uygulaması aracılığıyla istenen mesajı maskenin üzerindeki dijital ekrana yansıtabiliyor. Sosyal mesafe uyarıları, yazılı mesajlar ve hareketli imajlar gösterebilen şık tasarımlı maskeyi yıkamak ve sterilize etmek mümkün.
Kendini temizleyen kapı kolu:
UV ışıkları ve yansıtıcılarla üzerindeki mikropları öldüren kapı kolu, virüsün en sık bulaştığı bu yüzeyi sürekli hijyenik tutmayı başarıyor. Faydalı ürün, 2019 James Dyson tasarım ödülünün sahibi.
Dirsek çorabı:
Raw Color imzalı dirsek çorabı, herkesin kolayca yapabileceği bir ürün. Teki kaybolan çorapları geri dönüştürebilirsiniz. Yapmanız gereken, tarzınıza uygun bir çorabın parmak ucu kısmını kesip kenarlarını dikmek. Dirseğinize geçirip hapşırırken kullanabilirsiniz ve kıyafetiniz temiz kalır.
Sanitas antibakteriyel hijyen kartı:
Kredi kartı boyutundaki Sanitas kapı kolları, aç-kapa musluklar gibi yüzeyleri temassız kullanmayı sağlıyor. Antibakteriyel bakırdan üretilmiş, iki uçlu kanca şeklinde ve anahtarlık olarak kullanılabiliyor.
Pura Case kıyafet temizleyici:
Dışarıdan geldiğinizde kıyafetlerinizin temizliğinden emin olmak istiyorsanız Pura Case size göre. Takım elbise torbalarını andıran konsept tasarım, ozon gazı kullanarak mikropları ve virüsleri temizliyor.
Paylaş