Paylaş
Geçen hafta neredeyse her teknoloji blog’unda gençler arasında artan şekilde görülen, bilim insanlarının tam olarak açıklayamadığı bulaşıcı bir tik vakasından söz ediliyordu. Yanı sıra bir de ‘Zoom dismorfisi’ olarak tanımlanan, insanların benlik algısını rahatsız eden bir sendrom ortaya çıktı. Ortak noktaları, stresli pandemi atmosferinde ekran bağımlılığının çoğu genci tuhaf hallere sürüklemesi...
Kökeni genetik bozukluklara dayansa da tiklerin bulaşıcı olabildiği bilinir. Göz seyirmesi, istemsiz el kol ve baş hareketleri gibi tikler, belli kelimeleri ve cümleleri durmadan tekrar etme şeklinde de ortaya çıkabiliyor. Şayet tikli biriyle yeterince vakit geçirirseniz, bir süreliğine de olsa ondan tik kapmanız olasıdır. Önce İngiltere, daha sonra ABD, Almanya, Avustralya, Kore gibi ülkelerde de tespit edilen özel vakalar, tiklerin sosyal medya aracılığıyla bulaşabildiğini gösteriyor. Başta Z kuşağı mustarip; özellikle kadınlar etkileniyor.
İngiltere’deki vakaları merceğine alan medya şirketi Vice’ın haberine göre gençler arasında yaygınlaşan tiklerin sorumlusu, pandemiyle doğan belirsizlik ve stres atmosferi. Konuyla ilgili çalışma yayımlayan Great Ormond Street psikiyatrlarına göre pandeminin gençler üzerindeki etkisi yetişkinlere nazaran daha farklı seyrediyor.
VAKALAR 10 KAT ARTMIŞ
“Artan ölüm vakaları, dışarıda kol gezen enfeksiyon ve virüs... 14 yaşındaki bir insan için oldukça vahşi bir atmosfer” diyor Dr. Suzan Gibson. Bir yıl boyunca arkadaşlarından ayrı kalmak ve belirsizliğin yarattığı anksiyetenin tik vakalarını tetiklediği düşünülüyor.
Önce tuhaf sesler çıkarmaya başlayan, birkaç hafta sonra istemsiz biçimde sınıfta eşyaları fırlatacak kadar ilerleyen tikleriyle kliniğe kaldırılan lise çağındaki Sadie, İngiltere’de kayda geçen ilk vakalardan biri. Bir gece ansızın boynundaki ve dilindeki hareketleri kontrol edemez hale gelen 14 yaşındaki Freya ise yaşadığı durumu “Gözünü kırpmamaya çalışmak gibi imkânsız bir şey” olarak tarif ediyor. Pandemi öncesinde gençler arasında yüzde 2-3 oranında görülen vakalar pandemi sonrasında tam 10 kat artışla yüzde 25-30 seviyelerine yükselmiş. Gençlerin pandemiden tek kaçış noktası haline gelen sosyal medya ve internetse durumu tam bir kısır döngüye sokuyor. Tikli hallerini ailesinden gizleme eğilimi gösteren gençler, normalleşmek umuduyla durumlarını videolarla paylaşmaya yöneliyor. İyice bulaştırıcı bir tuzak...
Henüz kapsamlı bir araştırma yapılmamış olsa da TikTok ve YouTube’da izlediği videolardan ‘tik kaptığını’ bildiren gençlerin sayısı oldukça fazla. Öyle ki tiklerle ilgili paylaşımlarda 3.2 milyar görüntülemeyle başı çeken popüler platformun bu bölümüne gençler ‘Tic-Tok’ demeye başlamışlar. Tuhaf tikleriyle popüler olan ABD’li liseli bir gencin YouTube kanalında 3 milyondan fazla abonesi var. Gençler bu videoları çok fazla izleyince yeni tikler de kapabiliyor.
Kimi videoların açılışında ‘dikkat tik bulaşabilir’ uyarısı var ama deterjan tableti yeme trendine bile kapılabilen bir kuşaktan söz ediyoruz... Doktorlarsa bu durumu pandemiyle gelen anksiyete ve sıkışmışlık duygusunun bir tür dışavurumu olarak nitelendiriyor. Böylesi durumlarda çoğu ebeveynin ilk refleksi kısıtlamak. Birkaç gün önce Çin hükümetinin küçük çocuklara haftada 3 saatten fazla oyun sitelerine girmeyi yasakladığı haberi geldi. Maksat ekran bağımlılığından korumak. Gençlerin zaten kısıtlamalar yüzünden bu hallere düşmüşken çözüm yasaklardan değil, onlara daha fazla ilgi, anlayış göstermek ve kaliteli zaman ayırmaktan geçiyor.
ZOOM TİPİMİZİ KAYDIRDI
Pandemiyle hayatımıza giren bir başka tuhaflık da ‘Zoom dismorfisi’ (kendi görünüşünden rahatsız olma hali). Harvard Medical School’un araştırmasına göre gün boyu kendisini ekranda izleyenler görünümlerinden sıklıkla şikâyet etmeye başlamış. Başlıca sebebi de kamera... Laptopların ön kameraları düşük çözünürlüklü. Mercek yapısı ve duruş açısı burnu büyük, cildi sarkık gösterebiliyor, kötü ışıklar yüz hatlarını bozabiliyor. Bir de üstüne toplantı ve ders ortamındaki ciddiyet ifadesi ekleniyor. Kişinin kendi imajı, bilinçaltına ‘asık suratlı ve sevimsiz biri’ olarak yerleşmeye başlıyor. Neyse ki çaresi var, ayna karşısında bir süre gülümsemek. Düzenli olarak aynada kendini seyretmenin ve öz diyalog kurmanın benlik farkındalığını olumlu yönde geliştirdiği biliniyor.
KISA KISA...
KORONAVİRÜSÜ HACK’LEYEN MASKE ÜRETİLDİ
Meksikalı biliminsanları metal alaşımlı yüzeyi sayesinde koronavirüsü etkisiz hale getirebilen bir maske üretmeyi başardı. Nanoteknolojiyle geliştirilen yüzey gümüş ve bakır alaşımından oluşuyor. Maske, virüsün düşük yoğunluklu olduğu ortamlarda 2 saate kadar sonuç veriyor. Yüksek yoğunluklu yerlerdeyse virüsün yüzde 80 oranda etkisiz hale gelmesi 8 saati buluyor. Gümüş-bakır alaşımlı yüzey, koronavirüsün hücre zarını aşındırarak RNA’sını korunmasız bırakıyor. Keşif heyecan verici olsa da maskeden günde yalnızca 200 adet üretilebildiği için insanlığa sunulması henüz mümkün değil.
Paylaş