Engellere karşı ‘boş yapalım’

‘KONUŞTUĞUM ÇOCUK İÇERİDE KALDI’

Milyonlarca insanın işini gücünü çevirdiği; reklamını, tanıtımını yaptığı, ürün sattığı Instagram’ın ekonomiye maliyetinin yüksek olacağını okumuşsunuzdur. Ekonomiyi dert etmekte herkes haklı ama derdi daha büyük olanlar da var. Instagram yasağı aslında en çok ilişkileri vurdu. Çiçeği burnunda influencer’lar tedirgin, flörtözler dertli, DM’den yürüyenler büyük mağdur olmuş olmalı. Editörümün paylaştığı bir mesaj, aslında her şeyi anlatıyor. Yasağın ertesi günü herkes soluğu X’te aldı ya, atılan bir tweet şöyle diyormuş: “Açın Instagram’ı, konuştuğum çocuk içeride kaldı.” Bence de açılsın Instagram, yoksa mazallah Avrupa ülkeleri gibi gelecekte ‘yaşlı nüfusa’ dönebiliriz!

İREM DERİCİ’YLE ARAMDAKİ EN BÜYÜK BENZERLİK

Türkiye’nin en ünlü pop şarkıcılarından biriyle aranda ne benzerlik olabilir diye sorsalar, 40 yıl düşünsem aklıma gelmeyecek şeyi bugün bilfiil yaşıyorum. İrem Derici ‘Gidelim mi Buradan’ isimli yeni şarkısının büyük tanıtımını yapmaya hazırlandığı gün, Instagram’a erişim engelini duyunca küplere binmiş. İrem’i biliyorsunuz, diline varanı söyleme konusunda ihtisas sahibi biri. O kısmına bakmadım ama şu olay komik: Bir takipçisi “Üzülme, Instagram’a her girdiğimde senin şarkını ekranda takılı kalmış görüyorum, bedava reklam yapıyorsun” tadında bir mesaj atmış. İrem de “Dinle bari bi … yarasın!” diye yapıştırmış cevabı. Yorumlar kahkahaya boğulmuş tabii… Şimdi İrem’i çok iyi anlıyorum; benim de kurucuları arasında olduğum Kökler ve Dallar isimli bir oluşum var, 8 yıldır spiritüel etkinlikler, çalışmalar, buluşmalar düzenliyoruz. Bu ağustos sonunda ilk defa kültürlerarası bir buluşma, bir Şifa Festivali düzenleyeceğiz. Avrupa’nın büyüklerinden, Çek menşeli Healing Festival’in desteğiyle hazırladığımız, geniş kapsamlı bir organizasyon. Haliyle ağustosta tanıtım çok önemli, biz de reklamları ‘boost’lamak için tam yayı germişken gelen yasakla, metrobüsün tıslaması gibi yere oturup bıraktık elimizde ne varsa. İrem kadar gönlü geniş bir açıklama yapacak halimiz yoktu elbette; elde olanlarla, herkes gibi yola devam…

Yeri gelmişken, bir daha nerede fırsat olacak, İrem’in bu nüktedanlığının geçmişine dair bir anekdot paylaşayım sizinle. Müsaadesini almadım ama laf etmez bence. Ederse halim harap… Reklamcılık tarihimizin kült isimlerinden, Hulusi Derici’nin kızı İrem’le metin yazarlığı yaptığım dönemden tanışırız, muhabbetimiz vardır. En az 15 sene evvel… O dönem grouphead’i olduğum dijital ajanstaki kreatif ekibe patron kızı kontenjanıyla bir anda katılmıştı. Fakat İrem, ekibimizde espri ve ilginç fikir bulma kabiliyetiyle herkesi etkilemiş, aramızda takıldığı 1-2 haftalık süreçte takımın neşesini arttırarak gönülleri fethetmişti. Sonra da fazla durmadan kendi kariyerine devam edeceği yola doğru arka kapıdan sıvışmıştı. İyi ki de öyle yapmış, kendi gerçeğini yaşamayı seçmiş. Şimdi düşünüyorum, ünlü pop şarkıcısıyla bir ortak noktamız daha varmış, zira ben de birkaç sene sonra kendi yoluma ilerlemek için reklamcılığı bırakmıştım…

KRİZİ FIRSATA ÇEVİRMEK: DİJİTAL DETOKS

Instagram’ın yokluğu nasıl fırsata çevrilir? Instagram’ın yokluğu sayesinde ruhunuzu terbiye edebilirsiniz örneğin. Tam da bu fırsatı değerlendirmek isteyen dizi oyuncusu Gülsim Ali, manevi tercihini orta yerden açıklayınca maalesef biraz linç yemiş. Yurtdışından yeni dönen tanınmış oyuncuya Instagram yasağı sorulunca “Oradayken fark etmemiştim. Ben zaten ara sıra detoks yapıyordum, iyi oldu” kabilinde bir cümle kurmuş. Marie Antoinette’in “Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” cümlesiyle yarışacak kadar değil ama toplum realitesini ıskalayan talihsiz bir açıklamayla internetin duyar kasını harekete geçirmiş. Ben Gülsim’i anlıyorum, dijital detokstan bahsederek orijinal bir noktaya işaret etmiş. Eminim kendini bilen bir kesime de ilham vermiştir. Ancak sağlıklı yaşam için aralıklı oruç yapmakla misal, aç bırakılmak arasında ciddi bir fark var.

AHIMIZI ALDIN VPN!

Herhalde hepimiz aynı VPN’i indirdik. İlk işim üyelik ücretlerine bakmak oldu. Çünkü veri akışı yöneten bir sistemden bedavaya verim almak, internetin ruhuna yakışmaz. En uygun seçenek, aylık 250 lira olandı. Bir an elim, ‘ya iki güne açılırsa’ diye haftalık 100 küsur lira seçeneğine gider gibi oldu. Sonra gözüm, ‘ya hiç açılmazsa’ diye yıllık 1.250 lira seçeneğine kaydı. Şu an neyle uğraştığımı düşünürken, duygularım kabarınca telefonu elimden bıraktım. Fakat ücretsiz VPN’le internet bayık, Instagram keyifsizdi. Ertesi gün, üye olma kararlılığıyla uygulamaya girdim. Aylık ücret bir gecede 399 lira oluvermişti. Bil ki Türk milletinin ahını aldın VPN!

YAPAY ZEKÂ YASASI

Bu aslında ciddi bir haber ama mavrasız aktaracak vaziyette değilim. Instagram’ın ilk kapandığı günlerde en çok güldüğüm mim’lerden biri şöyleydi; “Vizesiz Avrupa’ya giremiyorduk, şimdi VPN’siz Instagram’a bile giremiyoruz”. 1 Ağustos’ta Avrupa Birliği, geçen aylarda çok konuşulan ve önemli regülasyonlar getirecek Yapay Zekâ Yasası’nı resmen devreye soktu. Bir anlamda yapay zekâya da vize gelmiş oldu. Artık yapay zekâ, Schengen sınırlarında istediği gibi cirit atamayacak. VPN’le girmeye çalışır mı bilemiyorum! Yeni yasanın içeriğinden bahsetmeyi de gelecek haftalara bırakıyorum, pazarınız neşeli olsun…