Paylaş
Hayata gözlerini yuman insanların ardından yas sürecini yaşamak, ölümle ilgili en zor olan şey. Dünyadan ayrılmak nasıl ki insan deneyiminin mutlak bir gerçeğiyse ardında kalanların yaşayacağı tecrübeler de elbette insanın tekâmülüne yani ruhsal bilincin gelişmesine hizmet ediyor. Şimdilerde güncel teknolojiler sayesinde geride kalanlar için süreci kolaylaştırmaya yönelik yeni servisler çıkıyor. Yalnızca yas duygusuyla sınırlı değil, kıymetli insanların anılarını, dünyaya katkılarını ve değerlerini yaşatmak, yeni nesillere veya aile fertlerine hatırlatmak amacıyla da kullanılıyor.
‘Ölüm sonrası hizmetler’ adı verilen bu yeni sektör, yapay zekâ ve sanal gerçeklik teknolojileriyle tamamen dijital dünyada yapılanıyor. Hizmeti kullanmanın anıları dijital ortamda biriktirmekten ölmüş kişiyle sanal ortamda sohbet etmeye kadar kademe kademe uzanan yolları var. Bunlardan en makul ve başlangıç düzeyinde olanı, kişinin ardında bıraktığı verilerin ve dijital ayak izinin korunması yöntemi.
Facebook Legacy veya Google İnaktif Hesap Yönetimi gibi sistemler alışıldık biçimde herkes tarafından kullanılıyor. Bir adım ötesindeyse vefat eden kişiye sanal bir kimlik yaratma yolu başlıyor. Ölüm sonrası hizmetler, vefatın ardından yakınlar tarafından kullanılabildiği gibi ‘vaktin yaklaştığını’ hisseden veya vizyoner kişiler tarafından hayattayken de oluşturulabiliyor. LifeLegacy gibi mirasını, yapacağı yardımları ve vasiyeti derli toplu tutmaya faydalı platformlar akla gelen ilk örnekler.
Sesli anı kütüphanesi
HereAfterAI, yas sürecini nispeten sevimli hale getirmeyi başaran uygulamalardan biri. Yapay zekânın mülakatla yardımcı olduğu, kendi hazırladığınız ses kayıtlarıyla anılarınızı kaydederek bir sesli anı kütüphanesi oluşturabiliyorsunuz. Fotoğraflarla hikâyeleri zenginleştirmek mümkün. Son olarak kendinize benzeyen bir sohbet avatarı oluşturuyorsunuz. Bu sayede dünyadan ayrıldığınızda geride kalanlar, örneğin torunlar aile büyüklerinin hikâyelerini, karakterlerini kendilerinden, animasyonlu sohbet havasında bir ortamda dinleyebiliyorlar.
İncelediğim benzer sistemler arasında favorim StoryFile.com. Basit bir fikir üzerine kurgulanmış ve makine öğrenimiyle çalışan sistemde, hikâyenizi gelecekte bire bir sizden öğrenmek isteyenler için bir video sohbet alanı yaratıyorsunuz. StoryFile geçmişinizle, anılarınızla, karakterinizle ilgili belirli sorular sorup anlatmanıza yardımcı oluyor. Kayıtları telefondan veya bilgisayardan yapabiliyorsunuz. Yapay zekâ, izleyicilerin soru yönelterek hikâyenizi interaktif videonuzdan dinlemesini sağlıyor.
Video hikâyelerinden bir adım öteye geçip kendisinin sanal kopyasını bırakmak isteyenler için de
çözümler var. Son yıllarda ünlenen Replika, aslında günlük hayatta insanlara duygusal destek amaçlı yaratılmış. Yapay zekâ sayesinde karakter olarak kendinize benzeyen bir dijital ikiz yaratıp empati ve şefkate ihtiyaç duyduğunuzda onunla sohbet edebiliyorsunuz. Replika’nın yaratıcısı yazılım mühendisi Eugene Kuyda 2018’de en yakın arkadaşı Roman’ı Moskova’da bir kazada yitirdikten sonra, ailesinin de desteğiyle akrabalarının binlerce satırlık mesajlaşmalarını geliştirdiği sohbet botuna yüklemiş ve merhum Roman’la sohbet etmeyi mümkün kılmış. Akrabalarının duygusal anlamda fayda görmesi üzerine Kuyda’nın geliştirdiği teknoloji önce AI Luka’ya, ardından Replika’ya dönüşmüş. Replika’nın avatarları metaverse karakterlerine benziyor ancak daha gerçekçi kopyalar isteyenler için SoulMachines.com iyi bir alternatif. SoulMachines şimdilerde hayranlarıyla etkileşime geçmek isteyen ünlülerin radarında.
Ölen kızıyla konuşmuştu K-Pop yıldızı Mark Tuan uygulamayı kullanan ilk ünlü ve site üzerinden herkes sanal Tuan’la sohbet edebiliyor. Dolayısıyla dünyadan ayrıldıktan sonra geride kalanlar kendisiyle sohbet edebilsin isteyenler de SoulMachines’i kullanabiliyor. Kaybettiği yakınının avatarını oluşturmak isteyecekler için de teknoloji gelişiyor. MIT Media Labs’ın deneysel projesi Echo Life merhumların VR ortamında gerçeğe benzeyen kopyalarıyla etkileşime geçmesini amaçlıyor. Benzer şekilde 2020’de Güney Kore’de bir TV kanalı, ‘I Met You’ isimli realite şovunda, 7 yaşındaki kızını kaybeden bir anneyi sanal ortamda merhum çocuğuyla buluşturmuş, VR başlığıyla kızıyla cennet gibi bir ortamda karşılaşmasını ve dokunmatik eldivenlerle başını okşamasını sağlamıştı. Anne, deneyimin ona iyi geldiğini anlatmıştı.
Ölenlerle buluşma fikri kulağa tuhaf ve biraz ürpertici geliyor. Etik olarak da tartışmalı ancak perspektif öylesine geniş ki... Deneyimi ancak yaşayanların bilebileceği bir gerçek. Kimisi için süreci zorlaştırabileceği gibi kiminin acılarını sağaltıp gerçeği kabullenmesini kolaylaştırabilir. Geride zengin dijital anılar, etkileşimli videolar bırakmak iyi bir fikir. Fakat sanal kopyalarla, sohbet botlarıyla iletişimin psikolojik destekle birlikte olması ve derin sezgilerin dinlenmesi çok daha sağlıklı olacaktır.
Ve merhum karşımızda!
Sevilen kişilerle ölümlerinden sonra etkileşime girme fikri giderek normalleşiyor. Anadolu Rock müziğinin efsanevi ismi Cem Karaca’nın hayat hikâyesini konu alan ‘Cem Karaca’nın Gözyaşları’ filminin galasında, hologram teknolojisi kullanılarak ünlü şarkıcı 20 yıl sonra sahneye döndürüldü. Galanın sonunda sürpriz şekilde gerçekleşen sahne gösterisi seyircilerden büyük tezahürat ve alkış aldı.
Paylaş