Paylaş
Takvimler 2040’ları gösterdiğinde bir teknoloji şirketinde üst düzey yöneticilerin düşünce güçlerini kullanarak birbirleriyle ‘sessiz ve derinden’ iletişim kurabileceklerini hayal ediyorum. Diğer yanda aklıma Wachowski kardeşlerin yönettiği bilimkurgu dizisi ‘Sense8’ (2015) geliyor. Özel telepatik ağla birbirine bağlanmış 8 insanın gerçeklik algıları iç içe geçiyor… Hayal-kurgu dünyamda böylesi hareketliliğe sebep olansa Neuralink’in beyin implantı için ABD Gıda ve İlaç Dairesi’nden (FDA) insan deneyi izni alması.
Cyborg manifestosu
Hem bilim hem de tıp tarihi için bir dönüm noktası… Tam anlamıyla bir cyborg manifestosu. Dünyanın en sevilen ve nefret edilen teknoloji CEO’su Elon Musk tarafından 2018’de kurulan ve akıllara bin türlü soru işareti düşüren Neuralink, beyin implant cihazı hazır olduğunda insanlar üzerinde deneylere başlayabilecek. Neuralink felç ve körlük gibi fiziki durumları iyileştirmeye ve bilişsel faaliyetleri desteklemeye yönelik bir cihaz geliştiriyor. Öncelikle fare, koyun, domuz ve maymunlar üzerinde denenen Neuralink cihazıyla 2022 yılında FDA iznine başvurulmuştu. Cihazın lityum pillerle çalışması, implant içindeki tellerin beyin dokusuna yerleşmesi ve gerektiğinde cihazı beyne zarar vermeden çıkarmanın zorluğu nedeniyle ret cevabı alınmıştı. Aradan çok zaman geçmeden FDA, Neuralink’in yeni başvurusunu kabul etti.
Neuralink cihazı, beynin iletişim kurmakta zorlandığı merkezleri arasında yapay bir hat oluşturarak yeniden işlevsel hale getirmeyi amaçlıyor. Neuralink yani ‘nöron bağlantısı’ ismini de buradan alıyor. Yürüyemeyen, konuşamayan, göremeyen pek çok insan için umut verici olması FDA’nın projeye yeşil ışık yakmasının başlıca sebebi. Neuralink, beyin ve bilgisayar arasında arayüz görevi de görüyor. Geçen sene gündeme gelen, düşünce gücüyle ekranda pinpon oynayan şempanzenin (huzur içinde yatsın) görüntülerini hatırlayabilirsiniz. Neuralink insanlarda kullanılmaya başladığında düşünceyle internette gezinme ve bilgi aktarma kabiliyeti sunacak. Şayet Neuralink cihazı veri girişi yapabilecek, yani zihinde kelimeler biçimlendirebilecek teknolojiye ulaşırsa, iki insan arasında tekno-telepati bağlantısı kurmak mümkün olacak. Bilgi transferini ham bilgi kırıntıları şeklinde hayal etmek daha gerçekçi olur tabii. Düşünce aktarımı da zihinden ziyade bilinçle ilgili bir konu. Bardağın dolu veya boş tarafını görmek gibi, insanın gerçeklik algısını şekillendiren asıl unsur bilgiden ziyade bilinç yapısı oluyor. Son yıllarda da biliminsanları bilincin beyin dışında bir yerde olduğuna daha çok kanaat getiriyor. Ezoterik bilgilerse kadim zamanlardan beri bilincin fiili merkezi için çok daha anlamlı bir noktaya işaret ediyor. Bir deney yapalım… Gözlerinizi kapayıp derin bir nefes alın ve elinizi vicdanınıza koyduğunuzu hayal edin… Eliniz nereye gidiyor? Şaşırtıcı değil mi? Çünkü sadece bir düşünce değil, bir bilinçtir vicdan. Elinizin gittiği yer de bilincinizin meskeni sayılır.
‘Çocuğuma taktırırım’
Hayattaki her şeye çılgın profesör gözüyle bakan Elon Musk’ın kendi çocuklarını da bir proje gibi gördüğü, son evladına koyduğu
‘X Æ A-12’ isminden de malum. Musk, FDA izni için uğraşırken geliştirmekte oldukları Neuralink cihazının son derece güvenli olduğunu ve çocuklarına bile taktırmaktan çekinmeyeceğini ifade etmişti. Kendisinin farklı eşlerden toplam 9 çocuğu var. Çılgın profesör arketipini ilk aklımıza sokan ‘Frankenstein’ romanıydı. Kafasındaki elektrotlara elektrik vererek canavarın canlanmasını sağlayan deli bir profesör vardı hikâyede… O yönden bakınca Musk’ın çocuğuna beyin cihazı taktırma ihtimali aklıma yatıyor fakat ‘Acaba kendine taktırır mıydı’ diye düşünüyorum, emin olamıyorum. Zira geçen aralık ayında,
4 yıl süren Neuralink deneyleri esnasında 15’i akıllı şempanze olmak üzere 1.500’den fazla hayvanın can verdiği raporlarla ortaya çıkmış ve şirket hakkında yasal soruşturma başlamıştı.
Paylaş