Paylaş
Ancak bunun bir iyi tarafı var. O da ihracatın ve turizm gelirlerinin görece olarak artması. Bir de yerlinin hatırlanması. Bunu, en çok bu iki sektörde görüyoruz. Biri turizm, diğeri otomotiv. Artık yurt dışı tatilleri yerine, yurt içini tercih eder olduk. Malum, Euro ile tura gitmek artık hayal oldu. Geçen yıl 1000 Euro’luk bir tur 3 bin 870 lira iken şimdi 5 bin lira düzeyinde. Gel de yurt dışına çık. Neyse ki, bizim ucuz bir ülke olmamız nedeniyle, gelecek turist sayısının bu yıl 40 milyonu geçmesi bekleniyor. Ama onların da dolar bazında harcaması düşüyor. Geçen yıl 681 dolar olan kişi başı harcama bakalım bu yıl kaç dolar olacak? 30 milyar doları bulabilecek miyiz göreceğiz?
OTOMOTİV...
Bir de bu işin otomotiv tarafı var elbette. Otomotivde de durum farklı değil. Geçen hafta ihracat rakamları açıklandı. Otomotiv sektörünün kırdığı rekorlar yazıldı. 12 aylık dönemde 30 milyar doları aştığımız ve Bursa’nın sektörün ihracat şampiyonu olduğu açıklandı. Evet rakamlar böyle söylüyor. Biraz da gerekçelerine bakalım ve bizim sektördeki tüketim durumumuza. Sizi rakamlara boğacağım önceden uyarayım.
Öncelikle otomotiv sektörü, tüm ihracatımızın 5’te birinden fazlasını karşılıyor. İlk dört aylık ihracatımız 53 milyar 692 milyon Dolar iken, otomotiv tek başına bunun 11 milyar 129 milyonunu karşılıyor.
Geçen yıl Ocak-Nisan döneminde otomobil ve hafif ticari araç satışı 232 bin 78 adet olmuş (Bu ve bundan sonra vereceğim rakamlar Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) ile Otomotiv Sanayii Derneği’nin (OSD) internet sitesindeki raporlardan alınmıştır). Bu yılın aynı döneminde bu rakam 229 bin 556’da kalmış. Yani 2 bin 522 adetlik bir düşüş yaşanmış. 2016’da ise bu rakam tam 253 bin 373’müş. Kan kaybını siz düşünün.
YERLİ OTO...
Tablolarda göze çarpan en önemli şey ise ithal ve yerli üretim araçlarda. İthalde ciddi düşmeler var. Özellikle orta ve orta üstü ile lüks otomobil ithalatında ciddi gerilemeler var. İthal otomobil ve hafif ticari araçtaki gerileme, 5 bin 413 adete çıkmış. İthalat 149 bin 513’ten, 144 bin 100’e inmiş. Sadece otomobilde Ocak-Mart için ithal oranı geçen yılın aynı döneminde yüzde 69’iken bu yıl yüzde 66 olmuş.
Yerlide ise tırmanış var. Ocak-Nisan döneminde yerli otomobil ve hafif ticari araç satışı geçen yıl 82 bin 565 iken bu yıl aynı dönemde 2 bin 891 artarak, 85 bin 456 olmuş durumda.
Hadi biraz daha derine inelim. Otomobil satışlarında yerli payı, bu yıl ilk dört ayda 58 bin 994 iken geçen yıl bu rakam 53 bin 206 imiş. Özel araç alacaklar yerliye yönelmiş anlayacağınız.
Hafif ticaride iş bambaşka. Geçen yıl yerli hafif ticari araç satışı ilk dört ay için 29 bin 359 iken bu yıl, 27 bin 462’ye düşmüş. Ancak gerileme ithalatta da var. O da aynı dönemler için, 28 bin 758’den 25 bin 676’ya inmiş. Yani iş yapanlar araç alımını durdurmuş gözüküyor. Bu durum dolardaki artışın yansımasının bir ölçütü elbette. İş yapacaklar beklemede. Bir de buna seçim belirsizliği eklenince gerileme sürmüş tabi.
Ne diyelim? Fukara avuntusuyla en azından kendi ülkemizin bazı yerlerini göreceğiz, Türkiye’de üretilen araçlara bineceğiz. Bunu da şükür. Ama şimdilik. Gelen kriz, bunları da aratacak gibi. Yoksa, daha önce popülist görülerek reddedilen yerlerden, kaynak umar mıydı hükümet?
Kalın sağlıcakla.
Paylaş