Batıya hücum

3 milyon 500 bin sınırına dayanmış olması Bursa için bence yeterince kalabalığı ifade etmektedir.
Son 30 yılda bir milyondan 3.5 milyon sınırına dayanan bir kentin daha da genişlemesi sırf kar hırsıyla yönetilecek bir durum değildir. Ancak, görünen o ki, kar ve rant yine önde ve kentin batısına doğru yayılmacılığını gösteriyor.
*
Bursa’nın batısına yapılan sanayi bölgelerinin ardından şimdi o bölgelerde çalışacak iş gücünün yerleşmesi için de çalışmalar başlamış durumda. TOKİ kampanyasında Bursa’ya yapılacak konutların neredeyse yarısı Karacabey’e inşaa edilecek. Nilüfer ve Mustafakemalpaşa ile bu rakam yüzde 70’e çıkıyor.
8 bin 650 konutun 3 bin 316’sı TEKNOSAB’a komşu Yenikaraağaç’a, bin adedi Karacabey Taşlık Mahallesi’ne, bin 400 adedi Nilüfer’e ve 400 adedi de Mustafakemalpaşa Yalıntaş’a yapılacak.
Bu yönelme sadece yoğunluğun batıya kaymasına neden olmayacak. Öngörülebilir bir süre içerisinde sadece Bursa’nın değil, aynı zamanda Türkiye’nin de en bereketli topraklarının elimizden kayıp gitmesine neden olacak.
Süt, domates, soğan, meyvecilik gibi tarımsal faaliyetlerin ve bunların gıdaya dönüştüğü büyük fabrikaların merkezi olan Karacabey’in korunması şart.
Bursa Ovası’nı önemli ölçüde kaybettik, benzer bir sonuç Karacabey için olmasın.
*
Bugün batıya yapılacak 6 bin 116 konutu özel sektör eliyle yapılacak niceleri eklenecek.
30 yılda Osmangazi olan şehrin merkezi neredeyse Nilüfer’e kaydı bile, gelecek 30 yılda yeni merkez acaba neresi olacak?
Şimdiden, Görükle, Kayapa, Balkan Mahallesi, Hasanağa ve Akçalar’da konut fiyatları aldı başını gitti bile.
Bazıları nüfus artışı olmayacağını iddia etse de hayat bunun aksini hep gösterdi bize. Ayrıca nüfus artmayacak tezini test etmenin geri dönüşü de yok.
İşimiz çok zor.
Tarihe not düşmekten daha fazla bir şey yapamasak da, kontrolsüz büyüyen obez bir Bursa’ya karşı sözümüzü de söylemeliyiz. Katma değeri yüksek, dijitalleşmeyi başarmış, düşük yoğunlukla üretim yapan bir Bursa hayalimizi dile getirmeye devam.
Kalın sağlıcakla.