Paylaş
Filmin Ray Parker Jr. imzalı tema müziğinin hiçbir zaman eskimeyeceğini hatırlıyoruz.
Hayalet Avcıları: Ürperti
◊ Yönetmen: Gil Kenan
◊ Oyuncular: Mckenna Grace, Carrie Coon, Paul Rudd, Finn Wolfhard, Dan Aykroyd, Ernie Hudson, Kumail Nanjiani, Emily Alyn Lind, Bill Murray, Logan Kim, Celeste O’Connor, James Acaster, Patton Oswalt, William Atherton, Annie Potts
ABD-Kanada ortak yapımı
Özellikle ‘Poltergeist’ (‘Kötü Ruh’ adıyla oynamıştı, 1982) evlere giren kötü ruhların paranormal konulara vâkıf kişiler tarafından yok edilmesine dair zirve bir filmdi. Korku-gerilim sinemasında derin bir koridoru aralamıştı. 1984 tarihli ‘Hayalet Avcıları’ (Ghostbusters) da aynı dertleri tiye alan, neşeli, enerjik, sinemasal açıdan çok önemli olmasa da gördüğü ilgi itibariyle popüler kültürde kendine yer edinen özel bir nottu adeta. Kadro olarak Bill Murray, Dan Aykroyd, Sigourney Weaver, Harold Ramis, Ernie Hudson ve Rick Moranis gibi isimlere sahip yapımın yönetmenliğini Ivan Reitman üstlenmişti. 1989’da aynı kamera arkası ve önü ekip ikinci filmle seyirci huzuruna çıktı ve sonrasında seri uykuya daldı!
Günümüze gelindiğinde Hollywood’un ‘retro’ hamlelerinden biri olarak, 2016’da geçmişteki bu mirasın da değerlendirildiğini gördük. Paul Feig imzalı ‘şimdiki zaman’ adımında orijinal ekibin ‘erkeksi’ havası dağıtılmış, yerine bütün ana karakterlerin kadın olduğu bir ‘Hayalet Avcıları’ takımı oluşturulmuştu. Film orta karardı ve bize, zamana yenik düşmeyen en önemli unsurun Ray Parker Jr. imzalı tema müziği olduğunu hatırlatıyordu. Takvimler 2021’i gösterirken bu kez ‘Hayalet Avcıları: Öte Dünya’yla (Ghostbusters: Afterlife) seriyi tekrar anımsadık. Kamera arkasına orijinal yapıtların yönetmeni Ivan Reitman’ın oğlu Jason Reitman geçerken yeni bir ekip tanımlanıyordu. Öykü kırsala (Oklahoma) taşınıyor ve genel atmosfer çok tutulan gençlik dizisi ‘Stranger Things’e selam gönderiyordu. Hikâyenin öne çıkan karakterleri orijinal filmin ana figürlerinden Dr. Egon Spengler’in kızı Callie ve onun evlatları Trevor’la Phoebe’ydi. Yani aile mirasa sahip çıkıyor ve bayrak yere düşmüyordu!
Bu hafta vizyona giren ‘Hayalet Avcıları: Ürperti’ (Ghostbusters: Frozen Empire) 2021’deki ‘Öte Dünya’nın iskeleti üzerine inşa edilmiş bir yapıya sahip. Callie Spengler, çocukları ve erkek arkadaşı Gary Grooberson bu kez yine kent merkezli (New York) bir serüvende hayaletlere karşı mücadeleyi sürdürüyorlar.
Öykünün ana hatları şöyle: Babaannesinden kalan eskileri satan Nadeem’in elden çıkardığı gizemli bir küre şehirdeki bütün hayaletlerin hâkimi olarak istilaya yeltenen kötü bir ruhun açığa çıkmasına neden oluyor. ‘Avcılar’ bu felaketi engellemek isterken Phoebe de 16 yaşında, bir yangın sonucu hayaletler âlemine dahil olan Melody’yle dostluk kuruyor ve çizginin öte tarafının psikolojisini anlamaya çabalıyor.
New York donuyor!
Bir önceki adım ‘Öte Dünya’yı Jason Reitman çekerken senaryoyu Gil Kenan’la birlikte kaleme almıştı, ‘Ürperti’deyse kamera arkasına Gil Kenan geçmiş, senaryo yine aynı ikiliye ait. Kenan benim çok sevdiğim ve bir korku klasiği olarak ele alınması gereken ‘Canavar Ev’in (Monster House, 2006) de yönetmeni. ‘Öte Dünya’da gerilime doğru kayışın izleri vardı ama ‘Ürperti’de forma değişimi çok daha belirgin. Bu son adımda komedi daha bir geriye çekilmiş. Kötü ruh filmlerinden süper kahramanlı serilere değin bildik bir motif olan ‘uyuyan ya da bir yerde tetikte bekleyen bir kötülüğün yeniden ayağa kalkması ve dünyayı ele geçirmeye çalışması’ devreye sokulmuş.
Bu haliyle ‘Hayalet Avcıları: Ürperti’nin orijinal serinin mirasını bir anlamda reddettiğini ve kendisine yeni bir gelecek çizdiğini söyleyebiliriz.‘Öte Dünya’da gerilime doğru kayışın izleri vardı ama ‘Ürperti’de forma değişimi çok daha belirgin, komedi iyice geriye çekilmiş.
Meselenin buzlanma kısmının (Hikâyenin kötü ruhu, bireyleri, nesneleri
ve de şehri donduruyor!) ise filmi Roland Emmerich’vari bir çizgiye (özellikle ‘The Day After Tomorrow’ tabii ki) taşıdığını söylememiz mümkün.
Sonuçta ‘Hayalet Avcıları’ evreninin vasat bir üyesi olmuş ‘Ürperti’. Ne korkutuyor ne de güldürüyor. Ama yine de 80’lerdeki ilk iki filmi sevenler için öyküde Ray Stantz (Dan Aykroyd), Winston Zeddemore (Ernie Hudson), Peter Venkman (Bill Murray) ve Janine Melnitz (Annie Potts) gibi eski tüfeklerin olması nostaljik bir hava estiriyor. Bir de belirttiğim gibi serinin tema müziği de hiçbir zaman eskimeyeceğini bir kez daha hatırlatıyor.
VE DİĞER SEÇENEKLER...
◊ Çocukluğumuzun klasiklerinden biriydi o. Bir yandan ‘Lassie Kahraman Köpek’ adlı kitap, öte yandan TRT ekranlarında karşımıza gelen ve onun maceralarını anlatan filmler derken kuşaklar boyu ayakta kaldı. Şimdi de onu Alman yapımı bir filmde izleyeceğiz. ‘Lassie: Yepyeni Bir Macera’ (Lassie: Ein neues Abenteuer) adını taşıyan bu çalışmada Kleo ile Flo adlı iki çocuk civardaki köpekleri kaçırıp satmaya çalışan iki sarsak hırsıza karşı mücadele verir. Filmi Hanno Olderdissen yönetmiş.
◊ Haftanın menüsündeki diğer yapımlar da şöyle: ‘Winnie-The-Pooh: Kan ve Bal II’ (Winnie-the-Pooh: Blood and Honey II/Yön: Rhys Frake-Waterfield), ‘Sahipsiz’ (Surrogate/Yön: David Willing), ‘Güneşi Söndürmem Gerek’ (Yön: Hande Türkel), ‘Cin Günü’ (Yön: Ayhan Al) ve ‘Riki Rhino: Kahraman Kanatlar’ (Riki Rhino: The Bird Kingdom/ Yön: Erwin Budiono). Öte yandan Park Chan-wook’un 20 yıllık klasiği ‘İhtiyar Delikanlı’ (Old Boy) da bu hafta yeniden gösterimde.
Paylaş