Paylaş
Bazı filmler tek bir cümlesi, tek bir görüntüsü, tek bir anıyla bile hatıralarımızdaki mutena yerlerini alır... ‘Dünyada 20.000 Gün’ (‘20.000 Days on Earth’) bu türden derin izlerle dolu bir yapım. Avustralyalı müzisyen ‘Nick Cave’in hayatındaki 20 bininci gün’ esprisi etrafında onca anıyı, hesaplaşmayı, geçmişe uzanmayı ve bilinçaltı turlarını perdeye yansıtan film, seyirci koltuğunda oturan sizleri de benzer şekilde kendi hikâyelerinizle buluşturacak denli güçlü bir etkiyi sahip… Evet, perdede son derece şöhretli, yetenekli bir müzisyen var ama bu yarı belgesel niteliğindeki yapım insani bir yolculuğun peşinde ve çok geçmeden bütün yıldızlarından sıyrılmış ve kendi hayatıyla yüzleşmeye koyulmuş bir insanın portresini izliyoruz film boyunca…
‘Dünyada 20.000 Gün’ün ilginç yanlarından biri zaman zaman aktör Ray Winstone, şarkıcı Kylie Minogue ve gitarist Blixa Bargeld’in devreye girmesi ve Cave’in, onlarla arabasında hasbihal etmesi. Öte yandan grubu ‘The Bad Seeds’in elemanlarından Warren Ellis’le film boyunca süren muhabbetleri de muhteşem (“Karımdan çok seninle vakit geçirdim” cümlesi mesela)… Keza Cave’in psikanalist Darian Leader’la daha çok babasının kendi üzerinde bıraktığı izler ve anılara ilişkin konuşmaları da filmin kayda değer bölümlerindi (burada beklenildiği gibi ‘Freudyen’ okumalarla karşılaşıyoruz).
21 yıldır birlikte çalışan Jane Pollard-Iain Forsyth ikilisinin imzasını taşıyan film genel olarak Cave’in Brighton’daki evinde, stüdyosunda ve sahne hayatında dolaşıyor. Geçmişte ‘Johnny Suede’ ve ‘Korkak Robert Ford’un Jesse James Suikastı’ gibi filmlerde oyuncu olarak da izlediğimiz Nick Cave, bu kez kendisini canlandırırken (!) pek de zorlanmamış…
‘Dünyada 20.000 Gün’ son zamanlarda salonlara uğrayan en önemli yapımlardan biri. ‘Kesinlikle kaçırmayın’ derim…
Paylaş