Paylaş
PORTEKİZ, Uruguay karşısında 85’inci dakikaya 2-1 mağlup girmişti. Son Avrupa şampiyonunun Dünya Kupası’na vedasına 5 dakika kalmıştı. Ve Fernando Santos, henüz son değişiklik hakkını kullanmamıştı. Çünkü bilmiyordu ne yapacağını. Aylardır tek plan, Ronaldo’nun sihir yapmasıydı. Ronaldo şapkadan tavşan çıkarmadığında, bir B planına sahip değildi... Sonra oyuna Manuel Fernandes girdi. Topu aldığı her noktadan şut attı. Dağlara taşlara... Portekizliler’in şaşkınlık, Ronaldo’nun nefret dolu bakışlarını çekti üzerine. Maç bitti sonra da...
Turnuvanın belki de en geniş hücum opsiyonlarına sahip Arjantin de, Rusya’ya kupayı kazanmaya değil, Messi’yi memnun etmeye gelmişti! İtalya gol kralı Icardi kadroda yoktu, Juventus’un 160 milyona satmadığı Dybala değersizdi. Premier Lig’in 21 gollü şampiyonu Agüero’yla Higuain kulübedeyken Fransa önüne Messi, “sahte dokuz” rolüyle çıktı. Sahte umutlar sona erdi.
Brezilya da en az Ronaldo ve Messi kadar kibirli, onlar kadar ışıltılı bir isimle geldi turnuvaya. Üstelik Neymar onlardan daha gençti ve bir sene önce yeryüzünün en pahalı futbolcusu etiketini de koymuştu cebine. Ama Tite, Neymar’a her fırsatta saygısını dile getirmekle birlikte, tapuyu onun üstüne yapmadı. Enerjiyi, yetkiyi, hatta kaptanlık bandını bile paylaştırdı. Coutinho’ya da, Willian’a da, Paulinho’ya da iyi hissettirdi kendilerini. Ve Brezilya dün Neymar sayesinde kazandıysa, bunun sebebi Neymar’sız da kazanabilecek bir takım olduklarını hissetmeleri...
PENALTILARDA KALECİ DEĞİŞEBİLİR
Bundan tam 4 yıl önceydi. 5 Temmuz 2014 akşamı, Dünya Kupası çeyrek finalinde Hollanda-Kosta Rika maçı penaltılara gitmiş, Van Gaal, 120’de yaptığı kaleci değişikliği ile geceye damga vurmuştu. Van Gaal, maçın bitimine 44 saniye kala Cillessen’i çıkarmış ve kaleye Tim Krul’u koymuştu. Krul, hem Ruiz hem de Umana’nın penaltılarını kurtararak Hollanda’yı yarı finale çıkaran kahraman olmuştu. Van Gaal, Cillessen’in Krul’dan daha iyi kaleci olduğunu düşünüyordu; kupada 1 numaralı formayı ona vermişti. Ama penaltılar farklıydı; özel uzmanlıktı, ya da belki de basitçe boyu ve kolları daha uzun kaleciye ihtiyaç duyuluyordu. Cillessen’in boyu 1,85; Krul’un ise 1,93’tü.
Birçok otoriteye göre penaltıcı oyuncu, karşısında daha fizikli bir kaleci gördüğünde çekiniyor, daha köşeye ve daha güvenli şut atma ihtiyacı hissediyor. Bu da riski artırıyor. Şimdi penaltılara giden maçlarda kalecileri esneyebilen-esneyemeyen diye ayırıyorum artık gözümle.
GÜNÜN SÜRPRİZ ADAYI
Mateus Uribe, Polonya önünde sakatlanan Aguilar’ın yerine oyuna girdi. Senegal maçında da formasını koruyarak 11’de başladı. Çok da iyi oynadı. Bütün kariyeri Amerika liglerinde geçmiş, şu anda da Meksika’da oynayan bir futbolcu.
GÜNÜN YILDIZ ADAYI
İngiltere turnuvaya Kane, Sterling ve Alli gibi marka isimlerin yıldız olması umuduyla geldi ama Lingard futboluyla herkesi gölgede bıraktı. Soğukkanlı bir katil gibi sızıyor tehlikeli bölgelere. Bugün de gözüm onda olacak.
İNGİLTERE PENALTILARA NASIL GİDER?
İngiltere’nin turnuvaya getirdiği 3 kaleciden Jordan Pickford 25’te 4, Butland 25’te 3, Nick Pope’sa 13’te 3 kurtarış istatistiği tutturmuşlar. Pope, Pickford’dan 8 santim uzun ve Tim Krul’u daha fazla andırıyor.
Bu Dünya Kupası’yla beraber uzatmalarda bir ekstra oyuncu değişikliği hakkı olması, menajerlerin aklına muhakkak penaltılarda kaleci değiştirme fikrini düşürmüştür. İngiltere-Kolombiya acaba penaltılara gider mi? Ve eğer giderse acaba Southgate, kaleye Pope’u geçirmeyi düşünür mü? Yaşanırsa, enteresan olacağı kesin.
BASKI İNGİLTERE’NİN ÜSTÜNDE
İspanya’nın elenmesiyle Dünya Kupası’nın sağ yarım havuzunda tek kalan dev İngiltere. Kolombiya’yı geçerlerse rakipleri önce İsveç-İsviçre, sonra da Hırvatistan-Rusya galibi olacak. Final beklentisi bir baskı oluşturabilir.
BU DETAYA DİKKAT
Dünya Kupası F Grubu, kontra atak grubuydu; İsveç de seri düşünen ve seri hareket eden ekibiyle Meksika’yı alt etti, Almanya’yı da bayağı sarsmıştı. Bugün İsviçre topa sahip olursa, fırsatlar İsveç’e gülebilir.
Paylaş